İYİ Parti Milletvekili Dursun Ataş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) vatandaşın sesi olmaya devam ediyor. Yaptığı konuşmalarla gündeme damgasını vuran Ataş, AKP iktidarının vatandaşın yarasına merhem olmak yerine sürekli yandaşları, yandaş şirketleri koruyup, kolladığını söyledi. Meclis’te görüşülen “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” üzerine değerlendirmeler de bulunan Milletvekili Ataş, ilgili kanun teklifinin, enerji ve maden şirketlerine imtiyazlar, çeşitli hak ve muafiyetler getirdiğine dikkat çekerek, “Kamunun yetki ve denetim sorumluluğunu azaltıyor, kamu alacaklarına ilişkin bazı düzenlemelerle kamu gelirlerinin azalmasına yol açıyor. Yetki ve sorumluluk büyük oranda uzman bakanlıklara ve kamu kurumlarına değil, Cumhurbaşkanına veriliyor yani tek adam rejimi daha da güçlendiriyor” diye konuştu.
AKP VATANDAŞI DEĞİL, YİNE HER ZAMANKİ GİBİ YANDAŞI TERCİH ETMİŞTİR
“Kanun teklifinde vatandaşın derdini çözmeye yönelik tek bir madde bulunmamaktadır” diyen Milletvekili Ataş, “Aylardır sayıları katlanarak artan işsizlerin, düşük ve kısıtlı ücretle çalışan işçilerin, ölüm kalım mücadelesi veren KOBİ’lerin ‘Eve ekmek götüremiyorum’ diye feryat eden esnafın ay başını bir türlü getiremeyen emeklilerin sorunları bu torba kanun teklifinde de yok sayılmıştır. Önümüzdeki kış aylarında kömüre, doğal gaza, elektriğe, suya, uzaktan eğitim için internete harcayacak parası olmayan vatandaş yine göz ardı edilmiştir. İktidar, vatandaşın kanayan yarasına merhem olmak yerine, çıkardığı bu kanunlarla yandaş sermayeye kalkan olmaya devam etmiş, vatandaşı değil, yine her zamanki gibi yandaşı tercih etmiştir” dedi.
SARAYLARDA YAŞAM SÜRENLERİN UMURUNDA OLMAYABİLİR, AMA VATANDAŞ DARDA
Ekonomik krizin giderek derinleştiği, işsizliğin sürekli arttığı bu dönemde çıkarılan kanunların ve yapılan düzenlemelerin asıl amacının vatandaşın refahını artırmak olması gerektiğini vurgulayan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, şunları söyledi: “İktidar, çıkardığı bu kanunlarla enerji şirketlerine hak ve muafiyetler sağlamaktadır. Şirketler, bu imtiyazlar sayesinde sağladığı kazancın ufak bir kısmını bile vatandaşın elektrik ve doğal gaz faturalarına indirim olarak yansıtmamaktadır. Elektrik üretiminde kendine yeten bir ülkeyiz. Buna rağmen elektriğe sürekli zam gelmekte, faturalar her ay kabarmaktadır. Daha geçen ay elektriğe yüzde 75,75 zam gelmiş, son üç yılda elektriğe gelen zam yüzde 80’i geçmiştir. Doğal gazda ise durum daha da işler acısı. Avrupa’da metreküpü 110 ila 120 dolar olan gazın fiyatı ülkemizde 250 ila 280 dolar arasında değişmekte. Türkiye üzerinden Avrupa’ya giden gazı Avrupalılar bizden daha ucuza tüketiyor. TÜİK tarafından geçen ay açıklanan ayarlamalı verilere göre, konutlarda kullanılan elektriğin fiyatı 2020 yılında, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 32,3 arttı. Doğal gazda yaşanan fiyat artışı ise elektrikteki artışın çok daha üzerinde. Vatandaşın 2020 yılında ödediği doğal gaz faturası bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 34,7 arttı. 2020 yılının ilk altı ayında faturasının ödeyemediği için 1 milyon 655 bin kişinin elektriği ve doğal gazı kesildi. Her ay ortalama 185 bin konutun elektriği, 80 bin konutun doğal gazı kesiliyor. Günü geçmeden vatandaşın elektriğini kesen dağıtım şirketleri, EPDK tarafından kendilerine kesilen, Sayıştay tarafından ödenmediği tespit edilen borçlarını devlete ödemiyor. Bu şirketlere kesilen 3,7 milyar ceza zaman aşımına da uğramak üzere. Saraylarda yaşam sürenlerin umurunda olmayabilir. Ekonomik kriz ve pandemi yüzünden vatandaş darda. Okullar açıldı, kış geldi, giderler arttı, vatandaş zorda”
HÜKÜMET ACI REÇETEYİ HER ZAMANKİ GİBİ YANDAŞIN DEĞİL, VATANDAŞIN ÖNÜNE KOYUYOR
Hükümet cephesinden yapılan “acı reçete” açıklamalarına da tepki gösteren İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, “Ekmek askıda, vatandaşın gözü döviz kurunda, faizde, vatandaş eziliyor, iktidar seyrediyor. Hükümet acı reçeteyi her zamanki gibi yandaşın değil, vatandaşın önüne koyuyor” ifadelerini kullandı.