20 Nisan 2025 akşamı İstanbul Kadıköy’de, sadece bir futbol maçı oynanmadı. O gece, ezberler bozuldu, güç dengeleri altüst oldu, kâğıt üzerindeki hesaplar sahadaki yürek karşısında çöktü.
Kayserispor, Ülker Stadyumu’nda adeta tarih yazdı. Kadrosunda tam 9 eksikle, genç oyuncular ve yedek ağırlıklı bir 11’le sahaya çıkan sarı-kırmızılılar, Fenerbahçe gibi şampiyonluk adayının sahasından 3-3’lük tarihi bir beraberlikle ayrıldı. Bu skor, sadece bir puanı değil; onuru, kararlılığı ve umudu da beraberinde getirdi.
Maçın hemen başında, 7. dakikada Ramazan Civelek’in golüyle öne geçen Kayserispor, her dakikasında direnişin vücut bulduğu bir karşılaşma sergiledi. 48. dakikada Livakovic’in kendi kalesine attığı golle dengeyi yeniden kuran sarı-kırmızılılar, 90+4. dakikada Talha Sarıarslan’ın attığı golle Kadıköy’ü adeta sessizliğe gömdü. Bu gol, sadece tabelayı eşitlemedi; Kayserispor’un ligde kalma yolundaki en kritik kilometre taşlarından birine dönüştü.
Ancak bu hikâyeyi asıl destansı kılan, sahadaki isimlerin değeriydi. Fenerbahçe’nin dünya çapında yıldızlarla kurulu kadrosu karşısında, Kayserispor’un ilk 11’inin toplam piyasa değeri yalnızca 9 milyon euroydu. Oysa Fenerbahçe’nin tek bir oyuncusu olan Diego Carlos bile 11 milyon euro değerindeydi. Yani sahada bir taraf milyon euroluk kontratlarla donanmış, yıldızlardan oluşan dev bir kadroyken, diğer tarafta mütevazı bir bütçeyle, yüreklerini ortaya koyan bir grup genç vardı. Ve o gece kazanan, yürek oldu.
Bu sezon deplasmanda ilk kez 3 gol atan Kayserispor, bunu Fenerbahçe gibi ligin en formda ekiplerinden birine karşı yaptı. Sadece üç gol değil, aynı zamanda tüm Türkiye’ye mesaj verdi: “Biz hâlâ buradayız ve pes etmiyoruz.”
32. hafta itibarıyla puanını 37’ye çıkaran Kayserispor, düşme hattından uzaklaşıp 13. sıraya yükselerek nefes aldı. Fikstür zorlu; önlerinde Çaykur Rizespor, Alanyaspor, Antalyaspor, Galatasaray, Bodrum FK ve Samsunspor var. Ancak bu ruh, bu direnç ve bu inançla Kayserispor’un Süper Lig’de kalması işten bile değil. Bu mücadele, yalnızca futbolun değil, karakterin de galibiyetidir. Kayserispor’un Kadıköy’de ortaya koyduğu performans, altyapıya, gençlere ve kulüp aidiyetine yapılan yatırımın meyvesidir.
Teşekkürler Kayserispor! Bize futbolun sadece ayakla değil, yürekle oynandığını, zaferin pahalı transferlerle değil, büyük inançlarla kazanıldığını bir kez daha gösterdiğin için…