Bebeklik dönemi bir uyum sürecidir. Bu uyum sürecinde dış dünya ile bağ 'ağlama' ile kurulur. İhtiyaçlarını ağlayarak belirten bebekler dünyaya geldikleri andan itibaren bu güdüyü kullanarak iletişim kurarlar. Bu yüzden 0-6 hafta arası 'ağlama dönemi' olarak adlandırılır. Ağlama sinyallerini tanımaya başlayan annenin bebeğini doyurması, uyutması, sıcak sarılmaları, tensel teması bebeğe hem duygusal açıdan çok iyi gelir hem de dış dünyaya uyumunu kolaylaştırır. Medicana International İstanbul Hastanesi Uzman Pedagog Dr. Reyhan Ateş Yücel bebeklik dönemi uyku düzeni hakkında bilgiler verdi.
''Uyku eğitimi öğretilebilir bir süreçtir''
Anne ile bebek arasındaki erken ve sıcak temasın, bebeğin yaşamının ilk günlerine ve sonrasına olumlu etkiler bıraktığını belirten Dr. Ateş, ''Bu olumlu etkiler sayesinde daha düzenli alışkanlıklar yerleşir. Uyku alışkanlıklarının da doğar doğmaz kazanılması beklenemez. Uyku düzeninin sağlanması için belirli bir zamana ihtiyaç vardır. İlk 3 ay bebeğin biyolojik ritmi doğduğu dünyaya henüz uyum sağlayamadığından gece ve gündüz karıştırılır. Ama uyku eğitimi öğretilebilir bir süreçtir ve ebeveynler bebeklerine nasıl huzurlu ve rahat uyuyabileceklerini öğretebilirler'' dedi.
''Bebeğinizi, yatağınızın yanında kendi beşiğinde uyutun''
0-3 ay anne ve bebek için birbirini tanıma ve bağ kurma dönemi olduğunu söyleyen Dr. Ateş, ''Gece sık sık uyanacak bebeğinizi ebeveyn odasında, yatağınızın yanında kendi beşiğinde uyutmak her ikinize de iyi gelecektir. 0-6 aylık dönemde bebek için temel ihtiyaç, sevgi ve güven duygusudur. Uykuya geçişte ona destek vermek, gerektiğinde doyurmak ve temizlemek, onu sevmek, sarılmak, şefkat göstermek ve ilgi göstermek önemlidir. Yardım isteğini belirten ağlamalarına tepkisiz kalmamak gerekir, uzun süre ilgisizlik bebeklerin mutsuz bir yapı geliştirmesine neden olabilir. Aynı şekilde kısa süreli ağlamalara da izin vermek gerekir. Böylece yardım almak için kısa süreli ağlamanın önemini bilir'' açıklamasında bulundu.
''Gece uykuları karanlık, gündüz uykularını aydınlık ortamda yapın''
Gece ve gündüz uykusunun ayırt edilmesine değinen Dr. Ateş, ''Gece gündüz kavramını öğretmek için gündüz uykularını aydınlık, gece uykularını ise daha karanlık bir ortamda sağlayabilirsiniz. Aşırı sessiz ortamlar yerine anne karnına benzer seslerin olabileceği yerlerde uyumaları bebekleri rahatlatabilir. Gündüzlerin aktif ve eğlenceli, gecelerin ise sakin uyku zamanları olduğunu öğretmek için gündüz altını değiştirirken, emzirirken onunla konuşun, oyun oynayın, şarkılar söyleyin. Gece uyandığında ise loş bir ortamda sessizce sadece tensel temasla sarılıp, emzirip, altını değiştirip yeniden yatırın. Ayrıca emerken uyuyakalmamasına dikkat edin. 3'üncü aydan sonra özellikle beslenme ve uykuyu ilişkilendirmemek önemlidir. Beslenirken uyutmak yerine öncesinde karnını doyurup üzerinden bir süre geçmesine izin verin; aşırı dolu bir mide ile uykuya geçiş bebek için zorlayıcıdır. Kolik (gaz) oluşumunu tetikleyebilir. Bu dönemde gece ortasındaki beslenmeleri azaltıp, uykusu geldiğinde değil uyanıkken beslemeye ve gazını çıkarmaya özen gösterin'' şeklinde konuştu.
''3'üncü aydan itibaren kendi odasında yatırmaya özen gösterin''
3'üncü aydan sonraki zamanın, bebekleri kendi odalarında yatırmaya başlama denemeleri için iyi bir zaman olduğunu vurgulayan Dr. Ateş, ''Kimi zaman bu 6'ncı ayı da bulabilir. Başlangıç zamanı hem anne hem de bebeğin gece uyku sürelerinin uzamasına bağlı olarak değişebilir. Bebeğin odasının çok sıcak olmamasına, yatağının hafif sert, örtüsüz ve içinde ona zarar verecek her hangi bir oyuncağın bulunmamasına dikkat etmelisiniz. Uyku arkadaşı edinmesi bu dönem için uygun olabilir. Uyku arkadaşından kasıt, emzik, battaniye, yastık, düğmesiz sadece dikiş ile yapılmış bir oyuncak olabilir. Önemli olan; uyku arkadaşını sadece uyku zamanı ile ilişkilendirmek, yalnızca uykuya geçiş aşamasında kullanmak ve gün içinde onu bir oyuncak yerine koymasının önüne geçmektir'' ifadelerini kullandı.
''Bebeğinizin uyku rutinlerine dikkat''
Uykuların daha uzun ve kaliteli olmasını sağlayan bir başka önemli etkenin de uyku rutinleri olduğuna dikkat çeken Dr. Ateş, ''Uyku arkadaşı da bu rutinlere dahil olmalı, her akşam uykudan 15 dakika kadar önce rutine başlanmalıdır. Kısa ve rahatlatıcı bir banyo ardından masaj, loş ışıklarla birlikte masal okuma ya da ninni söyleme rutinini oluşturabilirsiniz. Bebeklerin gündüz ve gece uykularına hep aynı oda ve yatakta geçmeleri odaya alışmaya ve uyandığında tekrar uykuya dalmasında yardımcıdır. Önemli olan bebeğin başka yerde uyuduktan sonra değil uykuya geçişte kendi yatağına yatırılması ve annenin varlığını yanı başında hissetmesi, ninnisini duyması ve sonrasında kendi kendine uykuya dalmasıdır. Gece uyandığında ilk minik ağlamayı fark ettiğinizde hemen yanına gitmeyip ona kendi başına uyuma zamanı verin, sakinleşmezse yanına gidip destek verebilirsiniz. Alışması bir kaç gün sürecektir'' dedi.
''Annenin uyku arkadaşı olmasına izin vermeyin''
Emme içgüdüsüne ve uyumaya yardımcı olmak için emzik verilebileceğini ifade eden Dr. Ateş, ''Birkaç farklı tip emzik alarak ilk denemelere başlayabilirsiniz. Emzik istemeyen bebeğe de ısrarcı olunmamalıdır. Ama annenin memesini beslenme için değil de emzik niyeti ile kullanmasının önüne geçmek gerekir. Yine bebeğin uykuya dalmasına yardımcı olmak için onu sallamamak ya da annenin saçını, kolunu tutmasına izin vermemek gerekir. Böylece annenin uyku arkadaşı yerine geçmesini ve hem anne hem de bebek için rahatsızlık veren bölünmüş uykuları engellemiş oluruz''açıklamasında bulundu.
''Kaliteli uyku için bebeğinizi teknolojiden uzak tutun''
Dr. Ateş, sözlerini şöyle tamamladı: ''Kaliteli uyku için bebeklerin gün içinde TV’ye, tablete maruz kalmaması gerekir. Hayatınıza mümkün olduğu kadar TV, tablet, cep telefonu sokmamalısınız. Oyun ve oyuncaklar çocukların öğrenmesi, eğlenmesi, yaratıcılıkların gelişmesi için yeterlidir. Bebeğin gün içinde dingin bir zaman geçirmesi, aşırı uyarılmaması ve gece uykusuna erken yatırılması uzun gece uykuları için idealdir. 6'ıncı aydan itibaren bebeklerin gece uykusu ortalama 10-12 saattir ve beslenmeye ihtiyaç duymadan, rutinle ve sözü edilen alıştırmalarla birlikte odalarında rahatça uyuyabilirler. Zaman zaman geri dönüşler olabilir, bunlar sizi korkutmasın, yine yeni baştan uyku eğitimine kaldığınız yerden devam edebilirsiniz''. (İHA)