Bedenimin ruhumu, ruhumun bedenimi boğduğu anlardayım.

Birşeyler yanlış, aralardan bazıları da yalan gidiyor belli.

Oysa yeni doğan güne başlarken iyi niyetlerimle beraber hüsnü kalp ile çektiğim “Bismillahirrahmanirrahim” in verdiği huzur da olmasa hani ne yapardım?

Ama boğuluyorum hani bazı bazı yalan yok!

Güçlü görüntümün arkasındaki bedenim sarsılıyor ara sıra.

Olmazlar var,

Olmayanlar,

Olamayanlar ya da olduramadıklarım...

Hani bedeninden küçük bir kıyafeti sırf sevdiğin için denersinya, yırtılıp patlayacağını bile bile olmalı diye diye... ama olmaz...

Yaş geçiyordur ama ben hala gencecik ruha, duygulara sahibim diye iddialarda bulunmak gibi...

Hastasındır ama sana yasak ve zarar vereceğini bile bile yemek istersinya o çok sevdiğin yiyeceği...

Beynini uyuşturan, iğrenç kokan sigarayı her yaktığında bunuda içeyim de yeter artık! Bırakmanın zamanı geldi diye kesin kararlar alan gel git aklınla. Lakin hala büyük bir keyifle içmek gibi...

Boğuluyorum!

Ama yıkılmıyorum ki...

Her acı derin yaralar açsada benliğimde.

Anlaşılmak kadar kolay bir cümle, denizler kadar derinlerde olsada.

Gökyüzündeki kuşun özgürlüğüne takılıp kalan gözlerim onunla beraber pervasızca kanat çırpsada.

Milyonlarca gözlerin hangi niyetlerle baktıklarına gözlerim maruz kalsada,

Yıkılmamalısın diyen, beni hiçbir zaman bırakmayan, beni ben yapan iç sesimin çırpınışlarını kaybetmeye ramak kalsa da;

Yıkılmıyorum ki ben!

Ah be gönlüm! Senin yürekli duruşun, ince düşüncen, elbet huzuru bulacaksın. Ümidin, yüzüme yansıttığın asil bakışın, kendimi onarmam için zaman verişin, onardığımda hadi kalk sesin...

Bu gece efkarlıyım,

Siyahlar içinde hüznüyle raks edenim...

Şairin satırları gibi;

“Yanlış bir zamanda doğmuş gibiyim

Dalıp gidiyorum elimde bir fincan kahve

Aşklarım alaturka

Şarkılarım alaturka

Düşüncelerim alaturka

O eski yıllarda yaşayalım der gibi iç çekişlerim

Ne yapsam bu zamana ayak uyduramayan

Siyah beyazlardan biriyim”.

Dilimde yamalı bir sözcük; tek yalanımız olan”iyiyim” demek gelmiyor bu gece.

Susmayalım sözcüklerimizin kıyılarında,

El değsin yaralarımıza,

Anlatırken canımızı yaksın acılarımız

Kaçmayalım kalabalıklardan

Daha ne kadar kandırmalıyız kendimizi...

Ben boğuluyorum;

İçimde deli dalgalar,

İçimde hazana yüzünü çevirmiş yalnızlıklar,

Uğuruna inandığım, uğur böceğim kon artık avuçlarıma...

Saygı ve sevgilerimle...