68 sanığın yargılandığı büyük FETÖ davasında 4 gündür 50 tanık dinledik, son celse ise tutuklu ve tutuksuz sanıklar söz alarak savunma yaptılar.
Elimizden geldiğinin fazlası kadar emek verdik, gazetedeki muhabir arkadaşlarımız ile sabahın ilk saatlerinden akşam duruşma sona erene kadar böylesi önemli bir davanın hiçbir anını kaçırmamaya gayret gösterdik.
Siz değerli okuyuculara hiçbir yorum katmadan duruşma salonunda ne görüp, ne yaşadıysak haberleştirip, sizlerin huzuruna sunduk.
Duruşma dün sona erdi ve bir kaç yorumumu sizlerle bu köşeden paylaşmak istedim.
Eğer bu tutuklu ve tutuksuz sanıkları tanımasak, yaptıklarını bilmesek, klasör dolusu 700 küsür sayfa iddianameyi incelemesek, yaptıkları savunma karşısında kendilerinin ne kadar da masum bir insan olduklarını(!) düşüneceğiz.
Yeri geliyor, öyle şeyler anlatıyorlar ki biz suçlu, onlar masum rolüne bürünüyorlar.
Büyük işadamlarından birisi davanın üçüncü gününde benim dışarıda olduğum sırada meslektaşlarıma dönerek 'Ey gazeteciler bu devran dönecek, hep kötülüklerimizi yazıyorsunuz, iyiliklerimizi de yazın' gibi bir kelime kullanmış.
Dördüncü gün ise yine aynı ünlü işadamı duruşmada söz alarak, 'Tanıkları sayfalarca manşetlerine koyan medyaya 'iyiliklerimizi de yazın' dedim, onlar öküz altında buzağı arıyorlar' gibi bir kelime kullandı. Ama orada 'Bu devran dönecek' dediği kendi lafını yedi. Hemen bizi suçladı, ağlamaklı bir konuşma tarzıyla.
Mahkemeye de 'sizi etkilemek derdinde değilim, ben duygusalım' deme ihtiyacı duydu. Diğer sanıkların anlattıkları bu satırlara sığmaz, ama dava ile ilgili yazdığımız haberleri de okuduğunuz zaman siz de bizim gibi aynı düşüncede olacak ve eminim 'bu FETÖ sanıkları masum, biz suçluyuz' diyeceksiniz.
Tanıklara gelecek olursak, sanıklarla birlikte adeta tüm haltı yemişler ancak öyle bir ince çizgi var ki, 'bıçak sırtı' diyeceğimiz an tam da burası sanırım. Anlayacağınız, 17-25 Aralık'a kadar FETÖ'cü olan tanıklar, o günden sonra akıllanıp, devletten yana olmuşlar.
Ancak unutmasınlar ki tanıklar da 'bıçak sırtındalar.'