27 yaşındayım ve bu yaşıma kadar değişik insan türü gördüm ki inanamadım, şaştım kaldım, öyle değişiyorlar ki, sadece dünyanın dönmediğini bir kez daha anlıyorsunuz.

Mevlana’nın hani bir sözü var ya 'Ya Olduğun Gibi Görün Ya da Göründüğün Gibi Ol.'

Bunu felsefe edinin arkadaş, o bin bir suratlı halinizle insanların karşısına çıkmayın çünkü elinize hiçbir şey geçmiyor ve sadece anınızla değil, başka bir şeyle anılıyorsunuz...

Bazen kendi kendime oturup sorguya çekiliyorum, hayatımda sevdiğim insanlara karşı yaptığım hataların üzerinden geçiyorum.

Size bir şey söyleyeyim mi? Gerçekten yastığa başınızı koyduğunuzda vicdanınız rahatsa sizden mutlusu yok bu hayatta. Ben hayatım boyunca bile isteye hiç kimseyi kırmadım ama tabii hazin son ve her zaman kırılan ben oldum...

Şimdi bu köşe yazımı okuyan kişi sen, diyeceksin ki ‘bu kız ne yaşamış da bunları söylüyor?’ Benim ki sevdiğim insanların sırtıma yüklediği yükler, acımasızca sapladıkları hançerler…

Bu dost, aile, arkadaş ve akraba hepsini kapsıyor ama şunu söyleyeyim sana. Ben şuanda o kadar huzurlu ve mutluyum ki, çünkü sevdiğim insanların sayısı azaldı, çünkü beni gerçekten seven insanlar var yanımda…

Bu yazım tüm bencillere gelsin, insanlıktan nasibini alamayanlara gelsin, yan yanayken gülüp, eğlenen, dost görünen ama sonra hiçbir şey yaşanmamış gibi davrananlara gelsin…

Sevgili okur; sizinle de bir terapi yapalım. Şimdi yüksek sesle diyoruz ki 'hayatımdan çıkardığım insanlara sesleniyorum, iyi ki hayatımdan çıktınız, teşekkür ediyorum hepinize, ben sizsiz çok mutluyum'

Veee o rahatlama hissini görün....

‘Hayat bu, düşe kalka’ demiş şair.

İnsan bir kere kalkmayı öğrensin, sonra çok güzel yürüyor.

Sevgilerle...

Koronasız ve bencil insansız güzel günlere…