Talas ilçesinde 28 Ekim’de meydana gelen olayda iddiaya göre birlikte yaşayan Aslan A. ile Çiğdem Tokgöz arasında tartışma çıktı. Şiddetlenen tartışma sonrası Aslan A., mutfaktan aldığı bıçak ile Tokgöz’ü defalarca bıçakladı. Kanlar içerisinde yere yığılan Tokgöz, olay yerinde hayatını kaybederken, kaçan Aslan A. ise kısa sürede Cinayet Büro ekipleri tarafından yakalandı. Tokgöz’ün cansız bedeni morga kaldırıldı. Aslan A’.nın Emniyet’teki sorgusunun sürdüğü, 2 çocuk annesi olan Çiğdem Tokgöz ile yaklaşık 5 yıldır birlikte yaşadıklarını ve kadının ayrılmak istediği için tartıştıkları iddia edildi. Savcı, ayrılmak istediği için kadını öldüren zanlı hakkında, ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek insan öldürme’, ‘kişi hürriyetini yoksun kılma’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla istemiyle iddianame hazırladı. İddianameyi kabul eden Kayseri 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında dava açıldı.
Bakanlık avukatı da katıldı
Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü celsesinde tutuklu sanık Aslan A. (41) ve avukatlar hazır bulundu. Duruşmaya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da müdahil oldu. Önceki celse verilen karar doğrultusunda sanık, Kayseri Şehir Hastanesi’e sevk edilerek akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair rapor aldırıldı. Sanığın akıl sağlığının yerinde ve ceza ehliyetinin tam olduğuna dair rapor okunarak dosyasına konuldu.
Savcı verdiği mütalaasını tekrar ederek sanık Aslan A.’nın maktul Çiğdem Tokgöz’e yönelik ‘kasten adam öldürme’ suçundan ve cinayetten sonra evde bulunan kadının kızını yanına aldığı iddiasıyla ‘kişi hürriyetini yoksun kılma’ suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Tutuklu sanık Aslan A. karar verileceği uyarısı ile son sözünde, “Pişmanım hakim bey, tahliyemi ve beraatımı istiyorum” dedi.
“Kaç bıçak darbesi vurdum hatırlamıyorum”
Tutuklu sanık Aslan A. mahkemede ilk celse yaptığı savunmasında olay günü şuurunu kaybettiğini belirterek şunları söylemişti: “Ben başka bir kadın ile evliyim, Çiğdem ile 4-5 yıldır beraberliğimiz vardı, kendisini sevmiştim, derdini, sıkıntılarını anlattı. Ben de maddi manevi her türlü yanında olacağını söyledim. Çiğdem derdini anlatınca konuştuk, sevgili olduk. Çiğdem’e ben bakıyordum, elimden geldiği kadar çoluğuna çocuğuna bakıyordum, seviyordum kendisini. Olay günü aramızda anlaşmazlık oldu, yatak odası takımı istedi ‘yok2 deyince aramız bozuldu, bir hafta sonra bin TL istedi, ‘param yok’ dedikçe hırçınlaşmaya başladı, küfür etmeye başladı, sen nasıl erkeksin diyerek kızdı. Tartıştık, o gece bir kaç kez vurdum, sabah uyanınca çocuklarıma küfür etti, ben uyardım, daha hırçınlaştı. Ben sakinleştirmeye çalıştım, sakinleşmedi. Bıçak ile korkutmak istedim, bir anlık bir şey oldu, şuurumu kaybettim, kaç bıçak darbesi vurdum hatırlamıyorum.Cinayetten sonra kızı E.U.’yu evden alarak babasına vermek istedim. Çalıştığı iş yerine yakın bir parkta babasının telefon numarasını yazıp sırtına yapıştırdım. Hiçbir rahatsızlığım yoktur, sadece bir kez özel hastaneye gidip sinir ilacı almıştım.”
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu tutuklu sanığa ‘kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası vererek herhangi bir indirim maddesi uygulamadı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, sanığa ayrıca açılan cinayetten sonra evde bulunan kadının kızını yanına aldığı iddiasıyla ‘kişi hürriyetini yoksun kılma’ suçundan ise oy çokluğu ile beraat kararı verdi.
