Hazımsızlık Neden Olur, Belirtileri Nelerdir, Nasıl Geçer? Hazımsızlık Neden Olur, Belirtileri Nelerdir, Nasıl Geçer?

Her şey yolunda giderse aralık ayında kullanıma sunulması planlanan ilaç, Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) bünyesinde geliştirildi.Sprey ilacın, var olan ya da ortaya çıkabilecek tüm varyantlara karşı etkili olması bekleniyor. Griffithsin (GRFT) adı verilen bir proteinle geliştirilen ilaç, Sars-Cov2 virüsünü bloke edecek protein tabanlı bir ilaç adayı olarak da dünyada ilk olacak.

Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) bünyesinde Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü ve Viroloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Aykut Özkul'un yürütücülüğünde geliştirilen burun spreyi şeklindeki yerli kovid ilacının Faz çalışmaları için geri sayım başladı. Klinik öncesi aşamada laboratuvar ve hayvan deneylerini başarıyla tamamlayan ilaç çalışmasında burun spreyi uygulanan farelere hastalığın ya hiç bulaşmadığı ya da çok hafif virüs yükü ile hayvanların hasta olmadan enfeksiyonu atlattığı gösterildi. Kullanıma sunulursa protein tabanlı sprey ilaç olarak dünyada bir ilk olacak araştırmayla ilgili Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulunan Bilkent UNAM Öğretim Üyesi ve Sentetik Biyoloji Uzmanı Doç. Dr. Urartu Şeker, bu ilacın oluşabilecek tüm varyantlara karşı etkili olacağını düşündüklerini söyledi. Doç. Dr. Şeker, ilacın GRFT proteini sayesinde, aşılardaki gibi virüs üzerindeki tek bir noktaya değil, pek çok bölgesine bağlanarak hücreye girişini engelleyebilen bir mekanizmayla çalıştığını söyledi. Doç. Şeker, bunun bir aşı değil "önleyici bir ilaç" olacağına da işaret etti.

TÜBİTAK DESTEKLİ PROJE


Bütün bu araştırmaları UNAM'da yaptıklarını anlatan Doç. Dr. Şeker, "Burası Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen Türkiye'deki 4 büyük araştırma merkezinden birisi. 6550 sayılı altyapıları güçlendirme ve destekleme ile ilgili bir kanun çerçevesinde finanse edilen bir merkez. Geçen yıl Kovid-19'un pandemi olarak ilan edilmesi ile beraber TÜBİTAK çatısı altında Kovid Platformu oluşturuldu. Biz de bu çatı altında Ankara Üniversitesi'nden projemizin asıl yürütücüsü Prof. Dr. Aykut Özkul ile Hacettepe Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Koray Ergünay'la birlikte bu çalışmaya başlamıştık" dedi.

"VİRÜSÜN HÜCREYE GİRİŞİNİ ENGELLEYEN BİR PROTEİN"


Doç. Dr. Şeker, "Biz aslında GRFT adı verilen bir protein üzerinde çalışıyoruz. Bu bir lektin proteini ve şeker gruplarına bağlanabilen bir protein aslında. Virüs proteinlerinin etrafında, onları şekere batırılmışçasına kaplayan şeker grupları var. Bu da oraya bağlanıyor. Bu şekilde virüsün hücreye girmesine engel oluyor. Virüs hücreye giremediği için çoğalamıyor ve çoğalamadığı için de hastalık yaratacak ciddi bir probleme neden olamıyor. Biz bu araştırmanın in-Vitro yani hayvan dışı deneylerle, salt hücrelerle ilk çalışmaları yaptık. Bu deneylerden elde ettiğimiz sonuçlar ilacın işe yarayabileceğini gösterince hayvan deneylerine geçtik" diye konuştu.

"SPREY İLAÇ VERİLEN HAYVANLAR ENFEKTE OLMADI"


Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan hayvan deneylerinde ise Kovid-19 ile enfekte olan farelerin yanına sağlıklı fareleri koyarak sprey ilaç adayının etkinliğini gözlemlediklerini anlatan Doç. Dr. Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlıklı hayvanların bir kısmının burnuna damlalar şeklinde bizim ilaç adayı proteinimizden verildi. Bir süre, enfekte farelerle bir arada kalan hayvanlarda daha sonra gördük ki damla verdiğimiz farelerde hastalık gelişmezken ya da çok çok düşük seviyelerde bir enfeksiyon görülürken, diğer sağlıklı olarak konulan hayvanlarda ciddi problemler ortaya çıktı. Organlarda bozulmalar meydana geldi ve hatta hayvanlardan bir kısmı Kovid nedeniyle öldü." Sprey ilaç adayının Faz 1 çalışmaları için hazırlıklarını tamamladıklarını da belirten Doç. Dr. Urartu Şeker, "Başvurularınızı yaptık. Olumlu sonuç da geldikten sonra ilk numune üretimlerimize başlayacağız ve faz çalışmalarımıza bir an önce geçeceğiz" dedi.

TÜM VARYANTLARDA ETKİLİ OLACAK


Doç. Dr. Şeker, ilaç ve aşı mekanızması farkıyla ilgili şu bilgileri verdi: "Antikorlar virüsler üzerindeki özel bölgeleri (Kovid-19 için Spike proteini) tanıyorlar ve virüse oradan yapışarak virüsün hücreye girmesini engelliyor. Bizim ilacımız ise (GRFT proteini) virüsün üzerinde pek çok farklı noktaya bağlanabiliyor. İster aşı ile oluşsun, ister doğal hastalık sonucu oluşsun, antikorlar her şekilde virüsün tek bir protein bölgesine bağlanıyor. Nötralize edici dediğimiz antikorlar, virüsün önceki versiyonlarına karşı oluşmuşsa, o bölgede de mutasyon gelişmişse, bu durumda etkinliğinde kayıplar meydana geliyor. İşte varyantlarda aşılar işe yarıyor mu yaramıyor mu, etkinliği düştü mü konusu da bundan kaynaklanıyor. Bu ilaçtaki avantajlarımızdan bir tanesi de aslında ilacın doğrudan virüsün tek bir bölgesine değil, (Spike üzerindeki) şeker gruplarına bağlanabilmesi. Tek bir proteine değil, virüs üzerindeki şeker grubuna bağlanabildiği için, varyant fark etmeksizin aynı etkinliği göstermesini bekliyoruz. Bununla ilgili de bir çalışma yapıyoruz bir yandan."