Kayseri Sanayi Odası’nın ödül töreninde Mehmet Özhaseki bir konuşma yaptı. Konuşmak istemediğini ama yinede kürsüye çağrıldığını söyleyen Özhaseki, bir fıkra anlatarak konuşmasını yaptı işte o fıkra. “İmamın biri emekli olmuş valla çok sıkıldım namazı bırakacağım demiş, diğeri de neden diye sorunca, sen nerden emekli oldun demiş. Adam cevap vermiş Karayollarından. Peki, sen günde 5 vakit karayollarına gidiyor musun? Biz siyasiler olarak ömrümüz toplantılarda geçiyor. Siyaseti bıraktığımda bir daha hiç toplantılara katılmayacağım. Türkiye zor bir ülke, Coğrafya olarak zor, 21 yıllık belediye başkanlığı yaptım, neler çektiğimi ben bilirim. Bütün haklarım helal olsun. Bütün samimiyetimle soyluyorum 17- 25 Aralık sürecinde bir hırsızlık varsa, Allah belasını versin. Ama bir hükümeti yıkma operasyonu var ise onunda Allah belasını versin” dedi.
Elitaş Özhasekinin Ak Parti Genel başkan Yardımcısı olduğunu hatırlayamadı.
Mehmet Özhaseki’den sonra kürsüye gelen Ekonomi bakanı Mustafa Elitaş, Mehmet Özhaseki’nin Ak Parti genel başkan yardımcısı olduğunu unutarak, Büyükşehir belediye başkanı, Eski Belediye Başkanı Haseki diye hitap etti. Özhaseki’nin Fıkralı konuşmasına fıkralı gönderme ile cevaplar verdi. Salonda oturanlar Elitaş’ın anlattığı fıkranın muhatabının Mehmet Özhaseki olduğu konusunda aralarında sohbet yaptıkları dikkatlerden kaçmadı.
İşte Mustafa Elitaş’ın konuşması “Değerli büyükşehir belediye başkanımız, eski büyükşehir belediye başkanımız Hasekinin, hep Büyükşehir belediye başkanımız olarak aklımızda kaldı. Hasekinin fıkraları da güzeldi. Birde ben fıkra anlatayım. ‘Hz Süleyman’a kanadı kırık bir kuş gelir ve bir evliyadan kanadımı kırdı diye şikâyetçi olur. Hz Süleyman Evliyayı çağırtır ve sorar anlattıkları doğrumu der. Evliya başlar anlatmaya. Acıkmıştım kuşu gördüm uçsun gitsin diye bekledim ama gitmeyince bu benim kısmetim diyerek elimi attım. Son anda kaçmak isteyince, kanatları elimin altında kaldı ve kırıldı der. Kuş ta bir de benden dinleyin diyerek anlatmaya başlar. Evet, olay evliyanın dediği gibi oldu. Bana bir baktı elini uzattı, başka tarafa baktı. Kötü niyetle bakıyor gibi oldu. Ama ben onun gözündeki kötü niyeti anlamadım. Çünkü evliyanın bana bir kötülük düşüneceğini anlamadım. Bundan dolayı sakınmadım. Bir anda baktım gözleri dönmüş ellerini bana uzatmış beni yemeğe çalışıyor. O anda kaçmaya çalışırken, kolum kanadım kırıldı. O zaman Hz Süleyman derki, kısasa kısas. Mademki Kuşun kanadını kırdı. Evliyanın da kolu kırılsın. Kuş çırpınıp olmaz ya Süleyman dedi. Bakın benim gibi gariban kuşlar var. Benim gibi aldatılan insanlar var. Ben bunun evliyalığına aldandım, korkmadım sakınmadım, kaçmadım, bana zarar verir diye düşünmedim. Açlığının esiri olmuş. Bana saldırıp yemeğe kalkmış. Onun için, başkalarının da, başka kuşlarında, başka insanlarında zarar görmesini istemiyorsak onun sırtındaki evliyalık cübbesini çıkart, bundan sonra kimse zarar görmesin demiş." Mustafa Elitaş "kıssadan hisse" diyerek sözlerini tamamladı.