Flört şiddeti, özellikle flörtün yeni yeni başladığı dönemlerde romantik ilişkilerde yaşanan şiddete işaret ediyor. İlişkilerde karşı taraf üzerinde hakimiyet kurmaya çalışılması ile başlayan bu süreç, ardından fiziksel şiddete doğru ilerliyor. Flört şiddeti; cinsiyet, yaş, eğitim durumundan bağımsız olarak herkesin başına gelebiliyor. Bu duruma karşı çiftleri uyaran Uzman Psikolog Öge, bilgilendirmelerde bulundu. Flört şiddetinde cinsiyet fark etmeksizin karşı tarafın diğer kişide üstünlük kurma çabalarının oluştuğunu söyleyen Öge, "Flört şiddeti, kişinin sevgilisi tarafından yani partnerinden her türlü fiziksel cinsel sosyal dijital anlamda şiddet içerikli davranışa maruz kalmasıdır. Genellikle flört şiddetinde karşı tarafın üstünlük sarf etme çabaları, partnerini aşağılama çabaları ve güç gösterme amacı vardır. Her türlü ilişkide flört şiddeti yaşanabilir. Flört şiddetini biz birkaç grupta ayırarak inceliyoruz. İlk olarak fiziksel anlamda flört şiddeti yaşanabiliyor. Bu nedir, fiziksel anlamda kişiye her türlü davranışın olmasıdır yani vurmak tehdit etmek silahla tehdit etmek bıçak çekmek saçından sürüklemek. Bunların hepsi fiziksel anlamdaki flört şiddetidir. Bir diğer grupta sosyal anlamda uygulanan flört şiddetidir. Partneri tarafından kişinin özellikle sosyal çevresindeki insanlarla, yakın arkadaşlarıyla, erkek arkadaşlarıyla veya aile üyeleriyle görüşmesi kısıtlanıyorsa ve engelleniyorsa kişi yalnızlaştırılıyorsa bu sosyal anlamdaki bir flört şiddetidir. Özellikle erkeğin kadına ‘senin namusunu korumak için erkeklerle görüşmeni istemiyorum’, ‘kadının erkek arkadaşı olmaz’ şeklinde yaklaşımları varsa bu yine sosyal anlamda flört şiddetine girmektedir" dedi.

"Dijital ortamda flört şiddeti artık çok fazla yaygın görülmekte"

Özellikle sosyal medya kullanımının artmasının ardından dijital ortamlardaki baskıların da flört şiddeti olarak görüldüğünü söyleyen Uzman Psikolog Yelda Öge, "Bunun dışında dijital ortamda flört şiddeti artık çok fazla yaygın görülmekte. Bu da nedir, kişinin özel sosyal medya hesaplarını takip etmesi, şifrelerinin kullanıma açık hale getirilmesi, zorla alması, karşı tarafı kısıtlaması mesajlarını sürekli olarak okumaya çalışması sosyal medyada kimler tarafından takip ediliyor kimleri takip ediyor ve gruba kendisinin müdahale etmesi kimlerle görüşeceğine yine karşı tarafın karar verme çabaları yine hepsi dijital anlamda flört şiddeti demektir. Birde flört şiddetinde açıkçası en şiddeti yükselten ısrarlı bir takip sürecinin olmasıdır. Yani ilişki bitmiştir iki taraf birbirinden ayrıldıktan sonra karşı tarafın özellikle erkeğin hala partnerini takip ediyor olması, izlemesi gözlemlemesi onun haberi olmadan evine gitmesi, okuluna gitmesi ya da iş yerine gitmesi ve onu rahatsız eden davranışlarda bulunması aynı zamanda karşı taraf istemediği halde hediye göndermeye devam etmesi ısrarlı takibe girmektedir. Bu da bir flört şiddetinin türüdür" ifadelerini kullandı.

Kayseri'de 24 Aralık'ta nöbetçi eczaneler! Kayseri'de 24 Aralık'ta nöbetçi eczaneler!

"Konu hakkında Alo 183’den destek alabiliriz"

Sayılan tüm bu durumların flört şiddetine işaret ettiğine dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Yelda Öge, yapılması gerekenlerle ilgili şunları dile getirdi:

"Sevgi, hiçbir zaman kısıtlamayla şiddetle ya da kıskançlıkla açıklanamaz. Yani ’erkek arkadaşım beni çok sevdiği için başka erkeklerle görüşmemi istemiyor’ ya da ‘ beni çok sevdiği için sosyal medya hesaplarımı takip ediyor’ gibi bir düşünce algısal bir yanılgıdır. Tam tersine kişi bir şiddet döngüsü içine girmiştir ve bunun farkında değildir. Durumu normalleştiriyordur. Güvenli ve sağlıklı bir ilişkide bu tarzda şeyler olmayacaktır. Yani size zorla bir fiziksel saldırıda bulunmak ya da istemediğiniz bir duruma maruz bırakılmanız ya da sosyal anlamda kısıtlamanız veya dijital platformda kısıtlanmanız. Bunlar sağlıklı ve güvenli bir ilişkilerde olmaz. Bu yüzden en iyi çözüm yöntemi eğer böyle bir duruma maruz kalıyorsak biri ya da birkaçını yaşıyorsak ilişkiyi mutlaka sonlandırmamız gerekiyor. Çünkü bu sağlıklı bir ilişki değil. İkinci olarak da eğer sonlandırma çabası içine girdiysek ama halen bu ısrarlı takip süreci devam ediyorsa ve bu durum bizi rahatsız ediyorsa kadın derneklerinden, konu hakkında çalışan derneklerden destek alabiliriz. Alo 183’den destek alabiliriz. Polis ve jandarmadan süreç hakkında destek istemeliyiz.” (İHA)