Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Şeyda Atabay, göz kapak düşüklüğünün sıklıkla karşılaşılan ve günümüzde görselliğin ön planda olması nedeniyle çok rahatsızlık veren bir durum olduğunu ifade ederek, “Gözlerimiz karşılıklı ilişkilerde en çok dikkat edilen alan olması yanı sıra günümüz teknolojisinde net görme çok önem kazanmıştır.” dedi.
Göz kapak düşüklüğünün son zamanların en çok tedavi edilen durumların başında geldiğini kaydeden Op.Dr. Şeyda Atabay, “Ancak burada önemli olan durum göz kapak düşüklüğünün hangi dokuları kapsadığı ve hangi yollarla tedavi edilebileceğidir.
Çoğunlukla yaşa bağlı olarak cilt ve yüzeyel kaslarda gevşeme ve sarkma olarak karşımıza çıkan durum kozmetik olarak değerlendirilip tedavi planlanmaktadır. Ancak burada önemli olan öncelikle kapak düşüklüğüne neyin sebep olduğunun belirlenmesidir. Çünkü basit bir kapak düşüklüğü olarak değerlendirdiğimiz bu durumun sebebi aslında daha altta yerleşmiş olan derin kas tabakasındaki bozukluğa bağlı olabilmektedi. Tedavi planımıza bunu eklemez isek tedavi yanlış olacak veya eksik kalacaktır. Gözlerimiz bir bütündür. Göz kapak düşüklüğü göz kuruluğu ile birlikte olabilir. Göz kapak düşüklüğü göz temel kaslarının zayıflığı ile birlikte olabilir. Göz kapak düşüklüğü aslında nörolojik olarak tanımladığımız sinir kas kavşağındaki bir hastalığa bağlı olabilir.” diye konuştu.
Op.Dr. Şeyda Atabay, öncelikle kapak düşüklüğü sebebinin belirlenmesi, tedavinin ona göre yapılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
“Kapak düşüklüğü genç yaşta görülen blefaroşalazis mi, ileri yaşlarda görülen dermatoşalazis mi , yoksa sebep aslında pitozis mi çok iyi değerlendirilmelidir. Bu ayrım yapılmadan tedaviye kalkışılması çok vahim sonuçlar doğurabilmektedir. Pitozis varlığını farketmeden bunu blefaroplasti olarak tedavi etmeye çalışılması ile gözü pekçok risk karşısında savunmasız bırakmaktır.
Göz kapak düşüklüğü nedenine göre ilerleme göstermektedir. Göz kapak düşüklüğü denilince akla gelen genelde yaş ile veya genetik nedenlerle cilt ve yüzeyel kaslarda gevşemedir. Bu durum yaşla ve yerçekimi etkisiyle yıllar içerisinde ilerleme gösterir. Tedavi olunduğunda hastamız 10-15 yıl daha genç ve sağlıklı görünebilmektedir.
Göz kapağı düşüklükleri bazı durumlarda derin kas tabakası bozukluğunda meydana gelmektedir. Buradaki sebep farklı olduğu için tedavi de farklı olmaktadır. Bu hastalık pitozis olarak adlandırılmaktadır.
Göz kapağı düşüklüğü olarak pitozis temelde 4 sebebe bağlı olabilir.
Bunlar, konjenital , aponevrotik, mekanik ve nörojenik olarak sınıflandırılabilir.
Konjenital olan göz kapak düşüklüğü cocukluk döneminde vardır, zamanla genelde değişmez, şiddetine göre rahatsızlık yapar. Çok ileri olduğu durumlarda özellikle göz görme aksını kapatıyorsa erken tedavi yapılmalıdır. Tedavide geç kalınırsa göz tembelliğine sebep olmaktadır.
Aponevrotik nedenler olarak saydığımız diğer bir durum yetişkinlerde karşımıza çıkan ve ilerleme gösteren bir kapak düşüklüğüdür. Burada sebep göz kasının kendisinde bir sorun olmayıp, kasın olması gereken yerden ayrılması durumudur. Çocukluk döneminde yoktur. Genelde geçirilen bir hastalık, geçirilen bir ameliyat, göz kapaklarının sürekli travmaya maruziyeti, kontakt lens kullanımı gibi pekçok nedenle ortaya çıkabilmektedir.
Bundan daha 15 yıl önce lazerli katarakt ameliyatlarından daha çok olarak yapılan dikişli katarakt ameliyatları göz kapak düşüklüğü için önemli bir sebepti. Günümüzde dikişli ameliyatların terkedilmesi kapak düşüklüğü oranını önemli ölçüde azaltmıştır.
Gözlerin aşırı ovuşturularak kaşınması, göz kapağına aşırı travma uygulanması, kontakt lens kullanımı genç yaşlarda görülebilen aponevrotik pitozis sebeplerindendir.” (Kurumsal)