Göz Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Ümit Beden, “Gözü doğuştan olmayan veya sonradan gözünü kaybetmiş olan hastalara kozmetik amaçla uygulanan protezlerdir. Bu protezlerin görme fonksiyonuna katkısı yoktur. Sadece kozmetik olarak kabul edilebilir bir yüz görüntüsü sağlamak için kullanılırlar. Gözün küçülmüş olduğu durumlarda göz küresi ile göz kapakları arasındaki boşluğun silikon ile kalıbı çıkarılarak akrilik protez kişiye göre üretilir. Gözün küçülmemiş ve deforme olduğu durumlarda ise öncelikle fonksiyonunu kaybetmiş olan göz küresinin bir bilye ile değiştirilmesi veya küçültülmesi gerekecektir. Bu şekilde göz yuvası proteze hazırlanmış olur. Birkaç hafta sonra göz protezi için göz yuvasının kalıbı alınarak protez hazırlanır ve beyaz ile renkli kısımları diğer göze uygun olarak tamamlanır. Ardından, protez göz, göz yuvasına yerleştirilir ve protezin duruşuna göre üzerindeki son rötuşlar yapılır” dedi.

Göz yuvasının kalıbı alındıktan sonra, birkaç gün içinde protez gözün hazırlandığını ifade eden Dr. Beden, “Bu aşamadan sonra protez son halini alana kadar birkaç kez randevulu olarak protez uygulamasına gelmek gerekli olacaktır. Doğuştan gözün olmaması veya gözün çok küçük olması (görme fonksiyonu yok ise) protez takmayı özellikle gerektirir. Bu hastalarda göz hacmi eksik olduğu için yüz kemiklerinin gelişimi eksik kalabilir. Bu nedenle bu hastalara zaman kaybedilmeden protez takılmalı ve bu protezler düzenli aralıklar ile daha büyüğü ile değiştirilerek simetrik yüz gelişimi sağlanmaya çalışılmalıdır. Protezin kendisinin takılması için ameliyata gerek yoktur, fakat öncesinde göz çukuruna hacim ve hareket sağlayan bir bilyenin konulmuş olması gerekir. Göz kaybının telafisi için gözün yerine bilye konulur. Bu bilye üzeri doku ile örtülen ve konulduğu yerde sürekli kalacak olan bilyedir. Göz protezi ise, daha sonraki süreçte (2-4 hafta), göz yuvasına takılıp çıkarılabilir. Protez takılması ve çıkarılması sırasında fazla bir ağrı duyulmayacak, sadece kapaklarda biraz gerilme hissedilecektir” diye konuştu.

Bel fıtığı tedavisinde ameliyatsız yöntem! Bel fıtığı tedavisinde ameliyatsız yöntem!

Gözün kaybı, göz çukurunda bir hacimin kaybına neden olduğunu kaydeden Prof.Dr. Beden, “Buraya yerleştirilen bilyenin amacı, bu hacim kaybının telafi edilmesi ve iyi bir protez hareketi için göz yuvasının hazır hale getirilmesidir. Gözün yerine yerleştirilen bilye, ileride kullanılacak protez açısından son derece önemlidir. Bu bilyeler silikon, plastik, akrilik veya vücut ile bütünleşebilen farklı maddelerden imal edilebilirler. Bilyenin çevre dokularla olan uyumu ve hareket yeteneği, üzerine konulacak protezin görüntüsünü ve hareketlerini direkt olarak etkileyecektir. Bu aşamada, kaliteli bilyelerin ve uygun cerrahi tekniklerin kullanılması, protez ile alınacak kozmetik sonuç için son derece önemlidir. Göz protezleri akrilik yapıdadır. Bu madde cam benzeri bir madde olup, nispeten daha hafif ve kırılmayan bir maddedir. Ayrıca cam protezler de üretilebilmektedir fakat kırılma riskine karşı dikkatli olunması gerekir. Protezin kişinin gözüne göre yapılması daha sağlıklıdır. Bunun nedeni, hem protez renginin diğer gözün rengine uygun işlenmesi, hem de protez şeklinin kişinin göz yuvasının kalıbı alınarak ve göz kapaklarının yapısına uygun olarak hazırlanmasıdır. Bu durumda protezin görünümü ve hareketleri diğer göze daha uyumlu olacaktır ve ağrı ile rahatsızlık vermeyecektir. Ek olarak, kişiye göre hazırlanan protezlerin yapısı ve malzemesi, çapaklanma ve alerji oluşumu açısından hazır protezlere göre daha güvenlidir, kırılmaya daha dayanıklıdır ve kullanım ömrü daha uzundur” açıklamalarında bulundu.

Prof.Dr. Beden, “Göz yuvasına ve diğer gözün görünümüne uygun olmayan protezler, kozmetik olarak iyi görünmediği için tercih edilmemelidirler. Göz yuvasında daha büyük protezlerin takılması, kapaklarda gerilmeye ve özellikle alt göz kapağında şekil bozukluğuna (ektropiona) neden olabilirler. Küçük protezlerin takılması ise, göz yuvasında zamanla küçülmeye ve uygun protezin takılamamasına neden olabilir. Ayrıca küçük protezler, üst göz kapağının düşmesine ve kozmetik sorunlara da neden olabilirler. Protezin hareketleri ideal şartlarda diğer gözün hareketlerine yakındır. Bunu etkileyen birçok faktör vardır. Bunlar; göz kaslarının durumu, gözün alındığı ameliyatın özellikleri, gözün yerine konulan bilyenin özellikleri, göz yuvasının durumu ve kullanılan protezin kişiye özel yapılıp yapılmadığıdır. Göz kaslarının iyi çalıştığı ve gözün yerine konulan bilyenin iyi hareket ettiği, göz yuvasının uygun olduğu ve kişiye özel protez hazırlandığı hastalarda iyi bir protez hareketi sağlamak mümkündür” şeklinde konuştu. (İHA)