Eğitim Bir Sen Kayseri Şubesi Başkanı Aydın Kalkan gazetemize geçtiğimiz seneyi değerlendirdi. Kalkan yaptıkları çalışmaları aktarırken memurun güçlü olmasına dikkat çekti. Kalkan “Eğitim çalışanları adına şuan da 45 tane kazanımımız var. . Bunlar 2011 den sonra oldu diğer yıllar kayıp yıllar. Memur Sen olarak diyoruz ki güçlü devlet güçlü memurla olur.” İfadelerini kullandı. İşte o keyifli röportajımızdan öne çıkanlar..

2015 yılı içersinde Sizin Milletvekili adaylığı döneminiz oldu ardından tekrar eğitim bir sen başkanlığına dönüş yaptınız. Bu arada edindiğiniz tecrübeleri bizlerle paylaşır mısınız?

2015 yılında 27 Haziran 2014’te biliyorsunuz seçim yaptık. Yeni bir dönem başladı. Şubat’ta da ben milletvekili aday adayı olarak ayrılmıştım sendikadan. Ben zaten oralarda işte vatandaşlarımızla köylerimizi gezdik mahallelerimizi gezdik. Buralarda esnaf ziyaretinde bulunduk.  Belki Esnaf ziyareti yapmıyoruz ama ben şehrin acemisi değilim zaten ben gitmediğim köy yok insanlarla iç içeyim. Okullarda öğretmen arkadaşlarımızla gittiğimiz zaman orada ki belediye başkanı arkadaşlarımızla yerel yönetimlerimizle ben siyasete girmeden öncede mutlaka ziyaret ederdim. İlçe kaymakamlıklarını ilçelere gittiğim zaman ziyaret ederim. Öğretmenlerin sıkıntılarını kimler çözecek bunlar çözecek, yardımcı olacaklar. Öğretmenlerde bizim üyemiz. Zaten ben bu makamları ziyaret ederim gittiğim yerlerde. Seçim sürecinde de 4 ay biliyorsunuz 7 Haziran’a kadar koşturduk. 7 Haziran’a kadarda tabi insanlarla biraz daha iç içe oluyorsunuz. Siyasi beklentilerini insanların anlıyorsunuz. Esnafın beklentisi ayrı, memurun beklentisi ayrı, mahallede ki vatandaşın, bayanların beklentisi ayrı. Bunları da aldık 7 Haziran’da tabi 9. Sıradan aday olduğumuz için seçilemedik. Tekrar eski görevimize döndük şuanda eğitim bir sen’in şube başkanlığı memur sen’in il temsilcisiyim şuanda. 

Eğitim Bir Sen’i diğer sendikalardan ayıran temel özellikler nelerdir.

Ağustos ayında 3. Dönem toplu sözleşme masası kuruldu biliyorsunuz. Memur sen tüm iş kollarında yetkili sendika 4688 sayılı yasaya göre. Yetkili olmak bizim için çok önemliydi. Yetkili olduğunuz zaman sizin gündeminiz o masada konuşuluyor. Yetkiyi almadığınız zaman sizin esameniz bile okunmuyor. Bunun için yetki çok önemliydi koşturduk. Tüm stklarda yetkiyi aldık. Ve 3. Dönem toplu sözleşme masasında gerçekten genel merkezimiz bizi de çağırdı o toplu sözleşme masasından önce yani bakanla görüşüleceği o zaman diliminde. Tabi Ankara’daydık bizde il başkanlarıyla birlikte. Gündüz bizimle istişare yapılıp akşam bakan beyle  görüşülüyordu. Eğitim çalışanlarının kayıp yılları var. 4688 sayılı yasa 2001 de yasalaştı. 2002-2006 iş kolunda eğitim sen yetkiliydi. Bu süre zarfında bir tane kazanım yok. ya masaya gitmediler yada kavga edip kalktılar. Eğitim Bir Sen farklı. Rahmetli Akif abi sendikayı kurarken kesinlikle ideolojik değiliz. Biz ayrıca değerler sendikacılığı da yapıyoruz. Nerede bir mazlum varsa memur sen’i orada görürsünüz. Flipinlerde tsunami oldu memur sen orada flipinliler Müslüman mı ? Değil ama insan Akif abi merkeze insana koydu. Diğer sendikalara bakın oların kuruluşlar amaçları ideolojik. Şimdi ideolojik bir bakış acısı olduğundan dolayı iktidardaki parti ile ideolojileri uyuşmadığı için ya gitmediler yada gidip kavağa ettiler 2006- 2010 Türk eğitim sen dönemi yine sonuç aynı. Ben o yüzden kayıp yıllar diyorum buna. 2011 de eğitim bir sen yetkiyi aldı. Genel merkez gerçekten o masaya dersini çalışarak gitti. 

Eğitim bir sen yetkili sendika olduktan sonra elde edilen kazanımlardan okuyucularımıza bahsedebilir misin ve hükümetten beklentileriniz neler? 

 Eğitim çalışanları adına şuan da 45 tane kazanımımız var. Memur sen olarak 214 kazanımız var. İlk gittiğimizde mutabakatı imzalamadık ek ödemeleri hükümet kabul etmemişti. 2. Toplu sözleşmede taban aylığına zam yaptırdık 223 tl. Taban aylığı zammı gerçekten çok önemli müdürüne personeline herkese eşit miktarda 223 tl zam yapıldı.  Ve şuanda 3600 ek gösterge talebimiz var. Okulları geziyoruz sürekli. Orada 3600 alın ekmekli olacağım diyen öğretmen arkadaşlarımız çok fazla var. Atama bekleyen onlarca genç öğretmen var bu bir sorun. Bakanlık ve üniversiteler planlama yapsın. Bu ülkede kaç tane Türkçe öğretmenine ihtiyaç var? Kaç tane matematik öğretmenine ihtiyaç var diye bir planlama yapılsın ona göre öğrenci alınsın. İstihdam sorunu ortadan kalksın. Polis okullarının uyguladığı siteme benzer bir sisteme dönmesi lazım. Hakkını da yememek lazım şuanda 900 binin üzerinde öğretmen var. Bunun 450- 500 bini Ak Parti döneminde atandı. Öğretmenlerin tutukları nöbetlere de ayrıca ücret ödenecek. Eşi özelde çalışan eş durumundan tayını 3 yıldan 1 yıla indi. Bunlar eğitim bir sen yetkisiyle kazanımlardan bazıları saydım. Bunlar 2011 den sonra oldu diğer yıllar kayıp yıllar. Memur Sen olarak diyoruz ki güçlü devlet güçlü memurla olur.

657 sizin dâhil olmanız halinde iş güvencesi konusunda duruşunuz nasıl olur?

Performansa dayalı bir maaş sitemi olabilir çözüm yolu olarak. Mesela veli geliyor a okuluna kaydettirelim Çocuğumu diyor niye a okulu başarılı bir okul. A okuluna kaydettirdikten sonra a okulundan Ahmet öğretmene kaydettirelim diyor. Niye,  Ahmet Başarlı bir öğretmen. Peki, biz ne yapıyoruz başarılı bir öğretmeni ödüllendiriyor muyuz hayır daha çok sorumluluk vererek cezalandırıyoruz. Okullarda en iyi nöbeti tutan öğretmeni ne yaparlar? En zor nöbet yeri neresi okul bahçesi sürekli oraya yazarlar. Biz nöbet tutmayan ile tutanı ayırmamız lazım. Biz çalışkan öğretmen ile tembel öğretmeni ayırmamız lazım. İkisi de aynı maaşı almaz a öğretmeni b öğretmeninden farklı maaşı alırsa daha yüksek maaşı almak için daha çok çalışır. Böyle bir sistem olabilir fakat Türkiye henüz buna hazır değil. Türkiye de insanlar çok ideolojik. Bu benim gibi düşünüyorsa çalışmasa da performansını yüksek gösterelim benim gibi düşünmeyenden daha çok maaş alsın diyorlar. Taşrada çalışan öğretmenlerinde bir farkı olmalı kayseri çalışanla Hakkâri Yüksekova da çalışan bir öğretmen aynı maaşı almasın. Eğer öyle olursa öğretmenlerde orada görev almak isteyecekler. Oraların öğretmen sorunu da çözülmüş olacak. 

Geçtiğimiz yıla baktığımızda en aktif STKların başında geldi Eğitim Bir Sen ve Memur Sen geldi. Yeni bir yıla girdik 2016 için okuyucularımıza  söylemek istediğiniz neler var ?

2015 değerlendirmesini Kayseri kamuoyuyla paylaşacağımız için teşekkür ediyorum. Biliyorsunuz 2015 yılını bitirdik. 2016 yılı başladı. Yani Müslüman olarak 2015 bitiş gecesinde Hıristiyan dünyasının kutlamış olduğu gibi Allah’ın haram kıldığı içkidir, kumardır gibi şeylerle 2015’in son gecesini kutlamak bize göre haramdır. Bizim geldiğimiz kültürde, bizim yaşadığımız çevrede dini inançlarımıza göre haramdır. Bizim buna katılmamız mümkün değil. Alternatif olarak Mekke’nin fethi de biliyorsunuz bu güne denk geliyor. Allah resulü tarafından çıkarıldığı şehre Peygamberimizin geri dönmesi. Mekke’yi çok seviyor Allah Resulü ama çıkmak zorunda kalıyor. Müşriklerin işkencelerine dayanamadığından dolayı. Tekrar geri dönmek istiyor. Peygamberimizin kutlu doğumunu kutluyoruz. Kutlu doğumu kutlarken Peygamberi anlamak lazım aslında. Peygamber ne yapmış Allah için, insanlık için ne yapmış kısa bir sürede insanları değiştirmiş. Bunu böyle değerlendirmek lazım. Bir programda da ben bunu ilettim. Yakında bir arkadaşımız bu yakında on gün önce Amerika’ya gidiyor kendisi pilot zaten Amerika’ya giderken bu yıl ki yılbaşı kutlamaları başlıyor. O Amerika’ya indiğinde işte o çamların falan süsleneceğini ışıkların verileceğini falan tahmin ediyor. Ama Amerika’dan işte bir iki gün kaldıktan sonra geri dönüyor. İstanbul’a indiğinde İstanbul’da çam ağaçlarını Amerika’dakinden daha fazla süslendiğini görüyor. Hayrette kalıyor. Yani orda olması gerekenin İstanbul’da kat kat daha fazla olmasından dolayı üzüntü duyuyor. Yani bizim kültürümüzde olmayan bir şeyi biz Hıristiyanlıktan almış batıdan almış olduğumuz o şeyde Amerika’yı geçmişiz diyor. onu hakikaten çok içerlediğini anlattı. Müslüman geriye doğru bir bakacak ömrümüzden bir takvim yılı daha geçti. Doğduktan sonra insan ölüme daha yakın. Her gün biz ecele doğru gidiyoruz. Öleceğiz biz mutlaka öleceğimize de inanıyoruz. Öldükten sonra bu dünyadaki yaşantımıza göre hesap vereceğiz biz. Ne yapmışsak zerre miktarda hayrında şerrinde mutlaka ya mükafatını göreceğiz Allah tarafından yada haksızlık yapmışsak o haksızlığın cezasını çekeceğimize inanıyoruz biz. İnandığımız için hayatımızı o şekilde düzenlememiz lazım. Ama maalesef yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede bu içimize sinmedi yani sindiremedik. Kuran-ı kerim’i, hadisleri içimize sindiremedik. Biliyoruz aslında bilgi var ama uygulamaya gelince bir türlü hayatımıza indirgemedik yani. Kuran ve hadis’i hayatımıza indirgememiz lazım. 

Memur Sen Kayseri İl Temsilcisi Ve Eğitim Bir Sen Kayseri Şubesi Başkanı Aydın Kalkan ile yaptığımız keyifli röportajımızın devamı hafta içi Kayseri Deniz Postası Gazetesinde olacak…