Herkesin bir kırık kanadı vardır. En güçlü (!) insanın bile içinde sakladığı. Siz dik durdukça, güçlü göründükçe insanlar size her şeyi yapmayı reva görür. Çünkü siz güçlüsünüz ve her şeyin üstesinden gelirsiniz diye düşünürler. Evet, onunda diğerinin de öbürünün de üstesinden gelirsiniz, ya duygularınız?
Duygularınız yıpranır, kendinizi kötü hissedersiniz… Sizin yıpranmayacağınızı düşünerek örseler de dururlar… Halbuki siz öyle bir yıpranmışınızdır ki kimsenin ruhu bile duymuyordur.
Birde böyle hırçın olanlar var. Siz sustukça tepenize çıkmaya çalışanlar. Daha çok sesi çıkar ama güçsüz gibi görünür. Yeri geldi mi burnundan kıl aldırmaz ama yeri geldiği zaman en mağdur kişi odur. Böylelerine şark kurnazı derler. İşine nasıl geliyorsa öyle davranırlar. Siz bir kere sesinizi çıkarmaya görün, sizden kötüsü yok. Birde ezik edebiyatı var tabi sonra, ezik edebiyatına başlarlar… Sizi onunla muhatap olduğunuza pişman ederler. Haklısınızdır ama sizi öyle bir konuma düşürür ki o konumdan kurtulmak için ona bunu mecburen anlatmaya çalışırsınız.
En yakınınız olsun en uzağınız olsun bulaşmayın böyle insanlara, benden söylemesi bunlar başınızı belaya sokar…