Üstad Neşet Ertaş’ın yukarıdaki mısraların geçtiği uzun havasını dinlerken dökülüyor cümleler dilimden…

‘Haksızlık haksızın yüzünden olur’ diyor Neşet Ertaş…

Bugünkü kısa ama öz olacak olan köşe yazımın konusu ‘Haksızlık’…

Bu haksızlığı yapanlar da bu şehri yönetenler…

Yani belediye başkanlarımız…

Biliyorsunuz 23 Haziran’da İstanbul’da seçimler yenilendi.

Ve seçim sürecinde o kadar garip bir olay yaşandı ki, 81 il İstanbul’a akın etti.

Sadece cumhur ittifakı değil, millet ittifakı dahil her partili İstanbul’a giderek günlerce, haftalarca orada çalışmalara katıldı.

Bir siyasi parti ya da milletvekilinin bunu yapmasına hiçbir sakınca yok, bir haksızlık da yok…

Gayet normaldir bir siyasi partilinin ülkemizin bir şehri için, kendi partileri adına çalışması…

Ancak benim takıldığım ve haksızlığın olduğunu düşündüğüm konu: Belediye başkanları…

Sen 31 Mart’ta yapılan seçimlerde kendi ilinde, ilçende belediye başkanı seçilmişsin.

Seçimlerin ardından kameralar karşısına çıkıp ‘Siyasi kimliğimi çıkarıyorum, ben şehrin (ya da ilçenin) belediye başkanıyım, hepinizin başkanıyım’ diyorsun.

Sonra bir bakıyoruz, tekrardan siyasi kimliğe bürünüp, şehrini terk ediyorsun.

Bu yaptığınız haksızlıktır.

Sosyal medyada yazdım, buradan da yazıyorum.

Şehri terk edip, hiçbir sorununu bilmediğiniz bir şehre giderek, günlerce orada kalarak Kayseri halkına çok büyük haksızlık yaptınız.

Şimdiiii….

20 gündür hiçbir sorununu bilmediğiniz İstanbul’da oy peşinde olan, kendi şehri ise sorunlarla boğuşan Kayserili belediye başkanları, İstanbul seçimleri bitti, hadi gelin…

Ve…

Haziran ayı maaşınızı ay sonu gönül rahatlığı ile çekebilir ve yiyebilirsiniz...

“İnsan olan insan darıltır mı hiç
Haksızlık haksızın yüzünden olur…”