Kurban Bayramı’nı ülkesinde geçirmek isteyen Suriyelilerin ülkelerine gidişleri sınır kapılarında başlamış…
Biz de yine haykırmaya devam edeceğiz.
Bu Suriyeliler bayramlaşmaya gidebiliyorsa, demek ki orada savaş yok, kendi vatanlarına dönmemeleri için artık hiçbir sebep yok.
Lütfen bunu insanlık ya da ırkçılık ile karıştırmayın.
Hep diyoruz ya biz Türk ve Müslümanlar olarak tarih boyunca hep mazlumlara kucak açmışız. Hep diyoruz ya bize muhacir olarak gelenlere bizler ensar olarak karşılık vermişiz diye…
Karşılık da vereceğiz, masumun, mazlumun yanında olmaya hep devam edeceğiz.
Ama diyoruz ya mazlumun yanında olacağız diye artık bu Suriyeliler mazlumluktan çıktı.
Artık ülkemizde istedikleri gibi yaşayıp hayatlarını sürdürüyorlar, bir de üzerine ülkelerine bayramlaşmaya gidiyorlar.
Gel de bu duruma tepki gösterme…
Bir siyasetçinin güzel lafı vardır, ‘Suriyelilere bilet paraları veriliyor, memleketlerine bayramlaşmaya gidiliyor, benim Sivaslım, memleketine parası olmadığı için bayramlaşmaya gidemiyor’ diye…
Kesinlikle bu söze katılıyorum.
Biz yokluk içinde yaşarken onların keyif yapmalarını doğru bilmiyorum.
Devletimizin Suriye’de halen savaş olduğu düşüncesi devam ediyorsa, mazlum olan her Suriyeliye bakmaya devam edelim, destek olalım, yardımlarımızı o mazlumlara devam ettirelim.
Devletimiz Suriyeli politikasına çözüm bulmalı ve 17 ile 45 yaş arasındaki Suriyelileri sınır dışı etmeli, eli silah tutan gençler toprakları için kendi orduları ile birlikte savaşmalı.
Onlar da Suriye’de eşini, dostunu, çocuğunu, sevdiklerini, ailesini ve topraklarını geri almak için savaşmalılar.
15 yaşında evlenmesini bilen elinde silah ile savaşmasını da bilir.
Tabii halen savaş varsa…