Boydak ailesinden bahsediyorum. 15 Temmuz hain darbe girişiminin öncesinde ve sonrasında yapılan operasyonlarla aile üyeleri bir bir veya toplu şekilde FETÖ soruşturması geçirmiş, yargılandıkları mahkemece yöneticilik ve üyelik suçlarından cezalar almış, bazıları da beraat etmişti.

Hiçbir davalarını kaçırmadan, eksiksiz bir şekilde takip etmeye çalıştım. Savunmalarını dinledim hepsinin bir bir.

Mustafa Boydak’ın dışında biraz Şükrü Boydak pişmanlık göstermiş, diğer sanıklar ise üzerlerine atılı iddiaları kabul etmemişti.

Bugün Boydak ailesinden birisinin daha mahkemesi vardı.

Şükrü ve Aliye Boydak’ın gelinleri, Erol Boydak’ın eşi Ebru Boydak.

Diğer Boydak ailesine göre hatta ilk defa bu kadar keskin, bu kadar net bir insan gördüm.

Yılan suratlı, hain terör örgütü lideri, FETÖ elebaşı ile ilgili, diğer aile üyelerine oranla daha cesur bir savunma yaptı. Fetullah Gülen denilen FETÖ’nün firari liderinden açık açık nefret ettiğini ifade eden Ebru Boydak, kendisinin de Atatürkçü olduğunu söyledi.

İnandım mı, yani ilk kez bir Boydak ailesinden birisinin sözleri samimi geldi. Ebru Boydak, savunmasında şunları söyledi zaman zaman gözleri dola dola, FETÖ’ye kin kusa kusa: “Ben o adamı dinleyecek birisi değilim. Benim tamamen hayat görüşüme ters. Ev hanımıyım, 3 çocuğum var, samimiyetime inanmanızı diliyorum. Kayseri gibi bir muhafazakar şehirde Atatürkçü bir insan olduğum için yadırgandım, şimdi FETÖ’den yargılanmak ağrıma gidiyor. FETÖ’nün en büyük mağdurlarından birisi biziz. FETÖ’den ve elebaşı Fetullah Gülen’den nefret ediyorum. Hayatımın sonuna kadar bu insanlardan nefret edeceğim. Vatanıma, milletime asla ihanet edecek bir şey yapmadım. Vicdanım rahat ama FETÖ ile şahsımın anılmasından çok rahatsızım.”

Bu utançtan kurtulmak istediğini söyleyen Boydak gelini, zaten tanık beyanları dışında somut bir delil olmadığından mahkemece beraat etti. Hem savcı beraat talep etti, hem de mahkeme beraat kararı verdi.

10 celse boyunca Fetullah Gülen teröristinin adını dahi ağızlarına almayan Memduh Boydak ve Hacı Boydak’ın savunmalarını hatırladıkça bu kadının bu kadar cesur olmasına şaşırmadım değil.

Bakalım daha neler göreceğiz?