Korkuları, endişeleri varmış anlıyoruz ancak bu tavır hele hele o özel öğrencilere karşı belki en son, hatta hiç yapılmayacak bir tavırdır.

Öyle korkunç, öyle ürkütücü yorumlar okudum ki, sanki o özel çocuklar bir ‘cani’ gibi, korkunç bir varlıklarmış gibi yazmışlar…

Okudukça utandım, utandıkça yerin dibine girdim.

Bazı özel eğitim öğretmenlerinden aldığım bilgiye göre o çocukların seviyeleri, dereceleri varmış. Ve otizmli çocukların da normal çocuklar gibi eğitim görebilme, hatta okulu bitirip meslek sahibi olma durumu varmış.

Otizmli çocukları normal çocuklardan ayıran özellik, göz teması kurmama, konuşmama, çağrılınca bakmama, dinlememe, komutları anlamama, dikkat problemi gibi bazı iletişim sorunlarıdır.

O çocukların sorununu bunu özel eğitimle ve seviyesi daha az olan otizmli çocukları normal çocuklarla eğitim vererek çözebiliriz.

O özel çocuklar sanki bir vahşi yaratık gibi, ‘ya çocuğumu 3. kattan atarsa, ya kızıma vurur bayıltırsa’ gibi yorumlar yapan zihniyet size de yazıklar olsun.

Peki o çocuk sizin çocuğunuz olsaydı ve böyle ötekileştirilse, böyle dışlansaydı siz ne hissederdiniz?

Her anne, çocuğunu dünyaya getirirken otizmli doğurma ihtimali vardır, bunu kimse bilemez.

Daha geçen hafta bir özel eğitim merkezine habere gittim ve özel çocuklar hatta bunlar orta ağır dereceli çocuklar olmasına rağmen ‘melek’ gibilerdi. Söz dinliyor, eğitildikçe, normal insanlarla iletişim kurdukça temel yaşam becerileri de artıyordu.

Bir an önce Aksaray’daki o ailelere ve özellikle çocuklara, otizmin bir vahşilik, bir canavarlık olmadığı anlatılmalı, onlara eğitimler verilmeli ve o iğrenç algı ortadan kaldırılmalıdır.

İnsanlık olarak bu ayıba bir son vermeliyiz.