Sanatçı; halkının sesi, görünmeyen yüzü, arka sokağı olmalı…
Sanatçı bunu başarabilirse göklere kadar çıkarılır halk tarafından, ya hata yaparsa, o çıktığı hız ile yere çakılır.
Bu bahsettiğim sanatçılığı, bir oyuncu, halk dilinde artistler için söylüyorum.
Yani toplum sanatçıdan kendisine dair bir şeyler görüyorsa ve ona yol gösterici oluyorsa işte gerçek sanatçılık da budur.
Bu konu ile ilgili size çok güzel bir örnek vermek istiyorum: Oktay Kaynarca…
Yıllardır çizgisinden şaşmayan, oyunculuğu, bizden biri oluşu, adamlığı ile gerçekten tartışılmaz bir sanatçı…
Geçtiğimiz gün onunla ilgili bir haber okudum. Ne güzel bir haberdi benim için. Keşke çoğu kişi okusa o haberi. Zaten Oktay Kaynarca takipçileri görmüştür ama daha fazla kesim görmeli ki sanatçının ne anlama geldiğini anlamalı, bilmeli diye düşünüyorum.
O yüzden sizinle haberin o kısmını paylaşmak istiyorum. Bir takipçisi Kaynarca’ya ‘hayat size güzel’ diyor ve sanatçımız o takipçisine öyle güzel bir ders veriyor ki oku oku doyamazsın o güzel ve anlamlı sözlere…
İşte Kaynarca’nın takipçisine verdiği tokat gibi ders:
“Bak koçum canım ciğerim aslanım... Biz de çok çalıştık çok yorulduk, hala da çalışıyoruz bazen 36 saat gece gündüz sıcak soğuk her şartta ve iyi görünmek zorunda olarak. Şimdi diyeceğim şu; başkalarının hayatlarını irdelemek, kıskanmak, gıybet yapmak yerine işini iyi yap ve hayal et.
En iyisi olacağım de, en iyisi. Çünkü Rab isteyeni ve çalışanı geri çevirmez. Yükseklerde yılanlara da rastlayabilirsiniz kartallara da. Kimileri kanatlarıyla gelir kimileri de sürünerek..."
Evet sanatçı Kaynarca’nın da ifade ettiği gibi, Allah isteyeni ve çalışanı asla geri çevirmez, işinizi iyi yapın ve hayal edin…
Gerisini Allah’a bırakın...