O olayı bizzat gidip çekerek haberi yapan muhabirlerindenim. O kadının son anlarını gören, olayı sıcağı sıcağına çekip, haberleştiren birisiyim. O haberden sonra katil koca yakalanmış, namus için yaptığını söylemişti. Ben de kaleme aldığım bir yazıda şu sözleri sarf etmiştim: “Gencecik bir kadının azraili oldun, 2 yavrunun hayatını kararttın, sonra da pişman oldun öyle mi? Hiç duydunuz mu, karısını aldatan erkeğin karısı tarafından katledildiğini? Ben duymadım, olduysa da nadirendir. Kendi yaptığınız namussuzluklara nasıl bir cevabınız var, ‘erkektir yapar’ mı?” Ve AVM’ye o silahın nasıl sokulduğunu da sorgulamıştım. Alış veriş merkezinin kapısına bakıyorum, içeride dolu güvenlik görevlisi, x ray cihazları konulmuş, bizler cep telefonlarımız ile girerken bile öten o cihazlar, bu katil koca silahı o alış veriş merkezine nasıl sokmuş anlamak mümkün değil.
Bu yaşananların ardından karısını öldüren koca ilk kez hakim karşısına çıktı. Herkes merakla bu davayı bekliyordu. Koca ne söyleyecek, silahı nasıl AVM’ye soktuğunu anlatmasını bekliyordu.
Yine davaya giren muhabirlerden birisi de bendim. Sanık anlattıkları ile şaşkınlık içerisinde bıraktı. Kadının daha boşanmadığı kocasını aldattığı kesindi. Eşini evde bir erkekle yakaladığını polis kayıtları ile kanıtladı. Kadının bir erkekle 500’ün üzerinde yoğun bir şekilde mesajlaşma ve görüşme yaptığı ortaya çıktı. Ama dediğim gibi bunun cezasının halen ölüm olmadığını savunuyorum. Erkek aldatınca kadın ağlaya ağlaya evi terk eder, kadın aldatınca ‘vay namus’ diyip kadını öldürüyoruz.
Neyse silahı nasıl alış veriş merkezine soktuğunu anlatmadı ama yanında mermiyi silahın ağzında beklettiğini söyledi.
Sanık cinayeti de şöyle anlattı: “Alış veriş merkezinin teras katında olduğunu, yanında o aldattığı erkeğin de olduğunu söyledi. Ben de tuzak olacağını düşünüp, kendimi korumak için yanımda silahı taşıdım. Gitmeden önce tabancanın ağzında mermi vardı. Mermi sürekli tabancanın ağzında olacak şekilde dururdu. Buluştuğumuzda ben barışmak istediğimi, çocuklarımız olduğunu söyledim. Eşim barışmak istemedi, Bana ‘sen erkek misin’ diyerek kendisini cinsel anlamda doyuramadığımı, diğer şahsın cinsel anlamda doyurduğunu söyleyip, baş koyduğum o yatakta beni aldattığını söyledi. Ben de o an kendimi kaybettim.”
Şimdi nasıl kadının öldürülmesini doğru bulmuyorsam, bu koca yukarıda anlattıklarında doğru söylüyorsa ölen kadın da çok büyük ağır hakaret etmiş. Hadi kocanı aldatıyorsun ama ona ‘erkek misin sen, beni doyuramıyorsun’ gibi aşağılayıcı şeyler söylemişsen, adamı tahrik etmek istemişsindir.
Ben şunu söyleyeyim, bir gazeteci olarak olaya şüphe ile yaklaşıyorum ve kocanın belki suçtan kurtulmak için böyle bir şeyi söylediğini düşünüyorum. Sonuçta ölen bir kadın var ortada ve kadının son anlarda neler yaşandığını söyleyemeyeceğine göre, kocanın bunu da suçu hafifletmek için söylediği düşünülebilir.
Tabi buna yüce mahkeme kararı verecek ve sanık hakkındaki kararını açıklayacak. Bekleyip görelim…