Neden mi?
Bunun cevabını yazımın sonunda vereceğim. Daha öncesinde küçük anekdotlar paylaşmak istiyorum.
Her 3 kadından 1’i evde kocasının ya da sevgilisinin fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddetine maruz kalıyor. Kadına yönelik şiddet bütün dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasında. 1960’lı yıllardan beri kadın hareketleri buna karşı mücadele veriyorlar.
Ancak bir arpa boyu yol alınamamıştır.
Çünkü halen cinayetler, istismarlar ve bunların sonucu gelen intiharlar arttıkça arttı.
Son 10 yılda kadın cinayetlerinde artış var. Kadınlar en çok boşanmak istedikleri ve kendi hayatlarına dair karar almak istedikleri için öldürülüyor. Sorunun çözümü yönünde somut adımlar atılmadığı için cinayetler devam ediyor. 2018 Ocak ve Şubat ayında 75 kadın öldürüldü. Ne kadar korkunç değil mi?
Bunu yapan bir erkek, kadının karnında 9 ay büyüyüp, doğumu sonrası beslenip sonra büyüyünce, o kadına saldıran erkek…
Hemcinsine gücü yetmeyen erkek, fiziksel olarak kendinden zayıf olan kadına saldırıyor, öldürüyor, istismarda bulunuyor. Ne kadar acı değil mi? Ve bir erkek için ne kadar acizce bir durum.
Bence bunun en büyük nedenlerinden birisi işsizlik ve eğitimsizlik. Ve bu sorunların çözümü için bir an önce somut adımlar atılmalı.
Gelelim kadınların mucizevi oluşlarına…
Dünyada bin yıllar önce ve günümüze kadar görülen mucizevi olaylar, şahsiyetler hep kadınlar sayesinde oluyor.
O kadına el kaldıran aciz erkekler bunlardan bi haber mi bilmiyorum?
Ama Hz. İsa mucizesi Hz. Meryem’in, insanlığın kurtarıcısı son peygamberimiz Hz. Muhammed mucizesi Amine hanımın, kutsal kitabımızda “İstanbul'u fetheden komutan ne güzel komutandır, İstanbul'u alan asker ne güzel askerdir” diye geçen, daha gencecik yaşında gemileri karadan yürüterek Türk’ün gücünü tüm dünyaya gösteren Fatih Sultan Mehmet Han Hüma hatununun ve Türk Kurtuluş Savaşı'nın askeri ve siyasi lideri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve 1923'ten 1938'e dek görev yapmış ilk Cumhurbaşkanı, Türk Ordusu Mareşali Gazi Mustafa Kemal Atatürk Zübeyde hanımın dünyaya bıraktığı eserlerdir.
Dünya Kadınlar Günü’nün anlam ve önemini kısaca hatırlatıp yazıma son veriyor, tüm kadınlarımıza eşit yaşam hakkının verildiği nice günler ümit ediyorum. 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi.
Ve yine kadınların can vermesiyle Dünya Kadınlar Günü, her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün olarak kayıtlara geçti.
Ancak şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki;
Kadınlar bir gün değil, her gün KADIN’dır.