En önemli şikayetin göğüs kafesinin ortasında, göğüs kemiğinin arkasında ortaya çıkan çok şiddetli baskı, ağırlık hissi karakterinde bir ağrı olduğunu belirten Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, “Hastalar tarafından ölüm hissi gibi kadar şiddetli olduğu ifade edilir. Fakat özellikle şeker hastaları ve yaşlılarda, bu ağrı çok belirsiz olabilir ya da hiç hissedilmeyebilir (sessiz kalp krizi). Ağrı sıklıkla göğüsten omuz ya da kollara, ense, dişler, çene, karın veya sırta doğru yayılır. Bazen ağrı sadece bu bölgelerden birinde hissedilir. Hareket etmekle ağrı şikayeti değişmez. Göğüste daralma hissi uyandırabilir” dedi.
Göğüs ağrısının 15-20 dakikadan fazla sürüp, saatlerce devam edebildiğini ekleyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, kalp krizine bağlı göğüs ağrısının dinlenme ile geçmeyeceğini, hatta kalp damar genişletici dil altı ilaçlarla bile hafiflemeyeceği bilgisini verdi.
Dr. Karagözoğlu, “Hazımsızlık olarak da hissedilebilir. Beraberinde sıklıkla soğuk terleme ve ölüm korkusu da vardır. Tek bir şikayet olabileceği gibi diğer belirtiler ile birlikte de olabilir. Kalbin kendi kendisini besleyen damarların tıkanmasıyla kalp ritmi bozulur. Kalp ritminde hızlanmalar, yavaşlamalar, kan pompalamaya yetmeyecek kasılmalar olabilir. Kriz geçiren kişi bu değişiklikleri çarpıntı kelimesi ile ifade eder” diye konuştu.
Tek şikayetin göğüs ağrısı olmadığını örneklerle anlatan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Ani göğüs ağrısı, korku, panik, kalp ritim bozukluğu, akciğere ani sıvı birikmesi, ani kalp- akciğer yetersizliği nedenleri ile nefes darlığı ortaya çıkabilir. Bazen hastayı hastaneye gitmek zorunda bırakan ilk şikayet olabilir. Akciğerde meydana gelen bozulmalar, akciğer- kalp yetersizliği ve öksürük refleksinin tetiklenmesi nedeni ile bu şikayet meydana gelebilir. İlginç olarak ortaya çıkan bu durum tıkanan damarın açılmasını kendiliğinden sağlayan bir sonuç doğurabilir. Kalp ritminin, kan dolaşımının ve damar içi tazyiğin azalması ani baş dönmesi ve sersemlemeye neden olabilir” ifadelerini kullandı.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, "Kalp görevini yerine getiremediğinde, beyin dolaşımı aniden bozulur. Kişi aniden bayılabilir. Aynı zamanda beyin damarlarında meydana gelen tıkanmalar söz konusu olduğunda da bayılma ortaya çıkabilir. Bayılma nedeni ile ortaya çıkan çarpma ve düşmelere bağlı durumlar hayatta kalmayı zorlaştırabilir" diyerek hasta ve yakınlarını uyardı.
Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sindirim ve sinir sistemi dolaşımı bozulduğunda bulantı ve kusma ortaya çıkabilir. Kalbin alt kısmını besleyen damarların tıkanması söz konusu olduğunda hastanın tek şikayeti bulantı ve kusma olabilir. Ani gelişen ve bedenin tüm çalışma sistemini etkileyen kalp krizinin özellikle başlangıcında kişi ne olduğunu tam anlayamaz. Çoğu kez sıkıntım var diyerek kıyafetlerini gevşetmeye, su içmek, kolonya istemek gibi çözümler bulmaya çalışır. Kalp damar tıkanıklığının ve sonuçlarının ilerlemesi ile şikayetler netleşir. Kan dolaşımının bozulması, oksijen alış verişinin aksaması, tıkanan kalp damarı nedeniyle hormon değişikliklerinin olması nedeni ile ani ve soğuk terleme ortaya çıkabilir. Göğüs ağrısı olduğunda özellikle risk faktörlerine de sahipseniz mutlaka doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna gitmelisiniz. Kalp krizi tanısını mutlaka doktor koymalıdır. 112'yi aradığınızda adres bilgilerini doğru vermeniz hayati önem taşımaktadır." (Kurumsal)
