RÖPORTAJ-FOTO: Şeref KAHRAMAN/ Onur DEMİREL/ Serap KAYHAN - Gelişen şehrimizde gün geçtikçe kadın girişimcilerimizin sayısı hızla artıyor. Kendi özgüvenlerini ve becerilerini ortaya koyarak harikalar yaratıyorlar. Üreterek, üretime yardımcı olarak aile bütçelerine ve ülke ekonomisine ve gelişimine büyük katkı sağlıyorlar. Bu becerikli kadınlarımızdan birisi de, ilimizde bir işletme sahibi oldu. Kendisinden, becerisi ve hikâyesi ile söz ettiren kadın girişimcimiz Havva Çilsalar, kendi emeği olan, lezzetli mi lezzetli nohut-pilavı Kayserililerin beğenisine sunuyor. Yiyenlerin bir daha yemek istediği ve uğrak mekânları haline gelen İşte Pilav’ın sahibi başarılı kadın işletmecimiz Havva Hanım ile diğer kadınlarımıza örnek olacak ve bir o kadar da keyifli geçen bir röportajımız siz değerli okuyucularımız ile…
Çok sevmesine rağmen yiyemediği ve bu yüzden kendi tadamadığı bu lezzeti insanların tatması için pilav dükkanı açan Çilsalar, “Şeker hastasıyım ve pirinç pilavı yediğim zaman şekerimin yükselmesine sebep oluyor. Çok sevmeme rağmen yiyemiyorum bu yüzden de kendi tadamadığım lezzeti insanların tatmasını istiyorum” dedi.
SORU: Bizlere kendinizden bahseder misiniz?
HAVVA ÇİLSALAR: 46 yaşında bir ev hanımıyım. Kayseriliyim, evli ve 4 çocuk annesiyim. İlkokul mezunuyum. Eğitimimi devam ettiremedim ama okuyup belli yerlere gelmeyi çok isterdim. Evlilik yaptım ve bu süre zarfında okuluma devam etmek, hayatın zorluklarından dolayı eğitimimi devam ettirmek için fırsatım olmadı.
“KENDİ TADAMADIĞIM LEZZETİ, İNSANLARIN TATMASINI İSTİYORUM”
SORU: Bu tarz bir işletmeyi açmak nasıl aklınıza geldi?
HAVVA ÇİLSALAR: Şeker hastasıyım ve pirinç pilavı yediğim zaman şekerimin yükselmesine sebep oluyor. Çok sevmeme rağmen yiyemiyorum bu yüzden de kendi tadamadığım lezzeti insanların tatmasını istiyorum. Davet ettiğim eş dost yemeklerimi beğenirler ve hep ‘Havva Hanım ev yemekleri satan bir dükkân açmalısın’ derlerdi. Ayrıca bir gün İstanbul ziyaretimiz oldu ve orada gezerken nohut pilav satan bir dükkân gördük. Dükkâna girerek tadına baktık. Bu fikir bizimde aklımıza yattı. Kayseri’ye döndüğümüzde aile içi bir toplantı yaptık ve böyle bir işletme açmaya karar verdik. Yer belirlerken çok düşündük birbirimize ‘Nereye açmalıyız?’ şeklinde sorular sorduk, en sonunda Bankalar Caddesi’nde karar kıldık. İşte Pilav’ı açtıktan sonra çevremizdeki insanlardan çok destek gördük, sözleriyle bizi motive ettiler.
“YEMEKLERİME SEVGİMİ KATIYORUM”
SORU: İş yerinin dışında yemek yapmaktan zevk alır mısınız?
HAVVA ÇİLSALAR: Yemek yapmayı çok seviyorum. Benim için yemek yapmak çok başka bir şey. Zaten ev hanımı olmanın verdiği bir yemek yapma telaşı vardır. Ben de yemeklerimi her akşam severek ve isteyerek yaparım. Burada da nohut ve pilavı yaparken severek, isteyerek yapıyorum. Her kadının dediği gibi benim yemeklerimde ki lezzetin sırrı içine bende sevgimi katıyorum.
SORU: İşletmeyi açmadan önce herhangi bir kursa katıldınız mı?
HAVVA ÇİLSALAR: Burayı açmadan önce ev hanımıydım. İşte Pilav’ı açmaya karar verdikten sonra kendimi tam manası ile dükkânı açmaya, bir işletmeyi idare etmeye hazırlamam gerekiyordu. Daha sonra bunun için Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)’na başvurarak 9 gün süren bir girişimcilik kursuna katıldım. Kurs eğitimini hiç aksatmadan devam ettirdim ve sertifikamı alınca burayı açtık.
SORU: İşte Pilav’ın hikâyesini merak ederek sizlerden anlatmanızı isteyenler oluyor mu?
HAVVA ÇİLSALAR: Evet. Gelen müşterilerimiz benimle tanışmak istiyor. Daha sonra hikâyemi merak ettiklerini söyleyip, birkaç soru yöneltiyorlar. Bende pilavı sevmeme rağmen, şeker hastası olduğum için yiyemediğimi, bunun üzerine insanların tadına bakmaları gerektiğini düşünmemizin ardından bu işe başladığımdan bahsediyorum. Hem nohut pilavın tadına bakıyorlar, hem sohbet ediyoruz. Buradan ayrılırken sohbetimizden çok keyif aldıklarını söylüyorlar.
“HALKIMIZIN DESTEĞİNİ BEKLİYOR, PİLAVIMIZI GELİP TATSINLAR İSTİYORUZ”
SORU: Mekânın açılışı ne zaman yapıldı?
HAVVA ÇİLSALAR: 26 Temmuz’da açılışını yaptık. Açıldığı günden beri büyük bir ilgi görüyoruz. Karşılıklı memnuniyet içindeyiz. Halkımızın desteğini bekliyor, pilavımızı gelip tatsınlar istiyoruz.
“BAYİLİK VERMEDEN ŞUBELEŞMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ”
SORU: Müşterilerin tepkileri ne yönde oldu?
HAVVA ÇİLSALAR: Müşterilerimiz nohut pilavdan gayet memnunlar. Gelen herkes, arkadaşlarına tavsiye ediyorlar. Birbirlerinin tavsiyesi üzerine geldiklerini belirtiyorlar. ‘Bir arkadaşım burayı çok beğenmiş bizde pilavınızın tadına bakalım dedik’ diyorlar. Kayseri’de şubeler açmamızı tek bir yer ile sınırlı kalmamasını söylüyorlar.
SORU: Müşterilerinde söylediği gibi şube açmayı düşünüyor musunuz?
HAVVA ÇİLSALAR: Evet, açmayı düşünüyoruz. Bayilik vermeden şubeleşmeyi düşünüyoruz fakat Franchising düşünmüyoruz. Şuan başka şubemiz olmadığı için elemanlarımız yeterli kalıyor ama bazen o kadar yoğun oluyoruz ki müşterilere yetişmekte zorlanıyoruz. İleride işleri büyütürsek nohut pilavı benim gibi yapacak elemanları yetiştirmeyi isterim. Püf noktalarını vererek işi öğrenmesini sağlarım.
SORU: Nohut pilav dışında menüye çeşit eklemeyi düşünüyor musunuz?
HAVVA ÇİLSALAR: Çeşitlendirmeyi düşünmüyoruz. Nohut pilav dışında sadece Balkan tatlısı olan Triliçe satıyoruz. Burayı açarken ilk olarak nohut, pilav diyerek niyet ettik, böyle devam etmek istiyoruz. Önceden hamur işi yapıp satacağım bir yer açmak istiyordum fakat İstanbul’da böyle küçük çaplı işletmeyi görünce bizde daha iyisini yapmak istedik ve sadece nohut pilavı satıyoruz.
“OĞLUMA ‘BOL KEPÇE ERTUĞRUL’ DİYORLAR”
SORU: Müşteriler tadından ve fiyatından memnun mu?
HAVVA ÇİLSALAR: İşte Pilav’ı açmadan önce biz, insanların cebini yakmayalım, her kesimden insan yiyebilsin istedik. Zaten müşteriler bir yerde yemek yiyecekler ise önce, tadının güzel olmasına, fiyatının uygun olmasına, üretimin yapıldığı ve servis edildiği ortamın hijyenik olmasına dikkat ederler. Bizimde zaten ilk hedefimiz müşteri memnuniyetini sağlamak. Hijyen ve bunun sonucunda da sağlık kesinlikle önemsediğimiz konulardır. Satışını yaptığımız ürünlerin taze olması gerekiyor, katkı maddesi kullanmıyor ve helal gıda sertifikalı ürünleri tercih ediyoruz. Bu işe özenli başladık, özenli devam etsin istiyoruz. Şimdiye kadar gelen müşterilerimizden şikâyet almadık. Aslında aldığımız tek şikâyet, porsiyonun büyük olması. Bitiremediklerini, porsiyonun çok geldiğini söylüyorlar onun dışında bir şikâyet almadık. Hatta oğlum Ertuğrul’a büyük porsiyon nohut pilav vermemiz nedeniyle ‘Bol Kepçe Ertuğrul’ diyorlar. Bu tarz olumlu tepkiler almak çok güzel bir duygu. İşimizi hakkı ile yapmamız ve insanların severek gelmeleri bize gurur veriyor.
“BİZ DOYDUK, ONLAR DA DOYSUN”
SORU: Günün sonunda satılmamış yemek kalıyor mu?
HAVVA ÇİLSALAR: Bırakın yemeğin kalmasını, günde 3 ya da 4 kez nohut pilav yapıyorum. 5 tepsi tatlı yaptığımız oluyor ve kesinlikle akşama kalmıyor. Akşama kadar 250-300 kişi arasında müşteri geliyor. Bu yüzden de yemeklerimiz akşama bile kalmıyor. Eğer kalırsa onu da ihtiyaç sahiplerine ikram ediyoruz. Biz doyduk, onlarda doysun istiyoruz.
SORU: Seyyar nohut pilav satışı hakkında ne düşünüyorsunuz?
HAVVA ÇİLSALAR: Seyyar nohut pilav bence bir kültürdür. Şuan bizim mekânımızda salaş bir mekân. Bizde seyyar satış yapmayı düşünüyoruz fakat her şeyin usulüne uygun olması için aracın ruhsatını bekliyoruz. Zabıta bile oturup pilavını yesin istiyoruz. Yasalara aykırı hiçbir şey olmadan, kimsenin hakkına girmeden işimizi devam ettireceğiz.