Haberde, İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun 23 Nisan 2009 tarihli ve 2009/2 nolu kararı ile defin yapılması yasaklanan Ahi Evran Mahallesi’ndeki mezarlığın içler acısı halini yazmıştım ve o haber okuyucularımız tarafından yoğun ilgi görmüş, yetkililer yine sessiz kalmıştı. 

6 yıldır defin işlemi yapılmayan mezarlığın adeta kaderine terk edilmiş olduğunu, birçok mezarın büyüyen otların içinde kaldığını, çöken mezarlar olduğunu, kırılan mezar taşları ve adeta bahçeyi andıran mezarlığın vatandaşı üzdüğünü, mezarlık için mahalle sakinleri de mezarlığa bakım yapılmasını isteyerek, yetkililere ‘Ölülerimize saygı duyun’ diye adeta feryat ettiğini kaleme almıştım. Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar’ın mezarlıklar içerisinde çevre temizliği yapıldığını duyar duymaz, heyecanla o mezarlığa da gittim. Kendi kendime ‘Kocasinan Belediyesi o mezarlığı da temizlemiştir. Defin yapılması yasak ama giriş de yasak değildir ya. İnsanların vefat eden yakınlarının kabri başına gidip bir Fatiha okumasına imkân tanınır’ dedim. Mezarlığa gittiğimde yine aynı manzara ile karşılaştım. 

Başkan Çolakbayrakdar, yazılı açıklamasında “Kocasinan Belediye sınırları içindeki 50 mahalledeki toplam 69 mezarlığı bakıma aldık. Yoğun yağmur nedeniyle aşırı büyüyen otların biçilmesi, çevre duvarlarının zarar görmesi ve bozulan yolların elden geçirilmesi gerekiyordu. Mezarlıkların hepsini en kısa sürede temiz, içine girilir çıkılır hale getirdik” diyordu ancak bu mezarlığa neden uğramadılar. Burada ebedi istirahatgahında olan insanların yakınları, bahçeye dönmüş mezarlığın içerisine giremiyor. Bayramda yakınlarını mezarlığa ziyarete gelen vatandaşlar yakınlarının kabri başına gidemeyerek, duvarın arkasından dualarını edip buruk bir şekilde oradan ayrılıyorlar. Mezarlık defin yasağı ile birlikte mezarlık olmaktan mı çıktı.

‘Ramazan Bayramı'nda yakınlarının mezarlarını rahatlıkla, temiz ve nezih bir mekanda ziyaret edebilecek’ diye açıklama yapan Çolakbayrakdar’a sadece tek bir soru soruyorum; ‘Bir yakınınız, bir akrabanız orada yatıyor olsaydı yazımın sonunda paylaştığım fotoğrafta görünen mezarlığın içler acısı hali sizin de içinizi acıtmaz mıydı?