Özel Gaziantep Anka Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Erdoğmuş, 20. Yüzyıl'ın başında adından bile söz edilmeyen metabolik sendromun her geçen gün daha fazla sayıda insanı etkileyerek ciddi bir sorun olarak karşımıza çıktığını dile getirdi. Türkiye’de her üç kişiden birinin etkilendiği metabolik sendromu konusunda uyarılarda bulunan Erdoğmuş, "Metabolik sendrom salgın bir şekilde dalga dalga dünyada yayılıyor. Çünkü sendrom aslında endüstrileşme ile ortaya çıkan bir modern yaşam hastalığı. Dünya küreselleştikçe, insanların yaşam biçimleri de bu küreselleşme süreci içinde birbirine benzeyerek, aynı hastalığın her yerde görülmesine neden oluyor. Metabolik sendrom, çoğunlukla işe geç kalma kaygısıyla kahvaltı yapmadan yola çıkan, trafikte uzunca bir zaman geçirip bütün gün bilgisayar karşısında hareketsizce işini yapan, öğle yemeğini hızlıca ve karbonhidrattan zengin bir yemekle geçiştirip, akşam evde yemeklere saldıran ve televizyon karşısında uyuklayan insanların, yani birçoğumuzun hastalığıdır" dedi.
Bel bölgesindeki yağlanma metabolik sendrom belirtisi
Metabolik sendromdan en çok masa başında oturan, yoğun stres altında çalışan, hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olan ve düzensiz beslenen kişilerin etkilendiğini dile getiren Dr. Erdoğmuş, "Kişi bel çevresindeki artışı genellikle hastalık olarak dikkate almaz. Halbuki bu artış metabolik sendromun en önemli işaretidir ve bu durum göbek olarak fark edilir. Zamanla kandaki yağ oranında ve kolesterolde artış gözlenir. Kişinin tansiyonlarını ölçüldüğünde bir artışın olduğunu fark edilir. Tesadüfen yaptırdığı kan tahlilinde açlık kan şekeri değerleri normalin üzerinde çıkar. Bu belirtiler metabolik sendromun başladığını işaret eder" şeklinde konuştu.
Kalp ve şeker hastalığına neden oluyor
Özel Gaziantep Anka Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Erdoğmuş, günümüzde sık rastlanan bir sorunu ifade etmek için kullanılan metabolik sendromun ileri yaştaki insanın kalp hastalığına veya şeker hastalığına ya da her ikisine birden yakalanma olasılığını arttıran bir sendrom olarak tanımlanabileceğini söyledi. Dr.Erdoğmuş, "Metabolik sendrom, damar sertliğini tetikliyor, böbrek ve kalp hastalıkları ortaya çıkıyor. Kan yağlarındaki yükseklik nedeniyle kötü huylu kolesterol miktarı artıyor, iyi huylu kolesterol miktarı düşüyor ve damar sertliği oluşuyor. Damar sertliği sonucu yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, böbrekler ve kalbe giden damarlarda daralma meydana geliyor. Obezite ve inme meydana geliyor. İleriki yıllarda da şeker hastalığı ortaya çıkıyor. Daha şimdiden ülkemizde Metabolik sendrom araştırma grubunun yaptığı araştırmada 4 yetişkinden 1’inde Metabolik Sendrom var. Bu ileride 4 yetişkinden 1’inde kalp hastalığı veya diyabet oluşacak anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Eğer farkına varılmazsa metabolik sendromun, sigaradan sonra kalp ve damar hastalıklarının ikinci büyük sebebi olacağını ifade eden Erdoğmuş, “Asıl sorun, küreselleşen dünyamızda yaşam tarzlarının ve yeme şekillerinin, bunlara bağlı olarak da hastalıkların küreselleşmeye başlamasıdır. Metabolik sendromdan korunmak için öncelikle yaşam tarzı düzene sokulmalıdır. Daha çok egzersiz yapılmalıdır. Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli, az kalori almaya dikkat edilmelidir. Stresli ortamlardan uzak durmaya çaba gösterilmelidir. Obezite, hipertansiyon, diyabet, lipid bozukluğu ve kalp damar hastalığı risk grubunda bulunanların bu konuda daha dikkatli olmaları gerekmektedir" diye konuştu. (Kurumsal)