Bahar aylarında ortaya çıkan alerjik nezle(rinit), yaz aylarında da yaşam kalitesini düşürmeye devam ediyor. Sokakta ve bahçelerde daha çok vakit geçirerek yaz tatilinin keyfini çıkartmak isteyen çocuklarda alerjik nezle nedeniyle, hapşırma krizleri, burun akıntısı ve kaşıntısı sık görülüyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Kaan Kadıoğlu, alerjik rinitin yıl boyu sürebildiği gibi mevsimsel de olabileceğini söyledi.
Evlerde bulunan çiçek ve bitkiler polenlere karşı duyarlı olan çocukları çok fazla etkilemeyebileceğini söyleyen Uz. Dr. Kaan Kadıoğlu, açık havada, yeşillik alanlarda ve ormanda görülen bitkiler alerjik nezle şikayetlerinin artmasına neden olabileceğini ifade etti. Kadıoğlu, “Alerjik nezleye polenlerin yanı sıra, evdeki toz, hayvan tüyleri, tütün dumanı gibi alerjilere de yol açabilmektedir. Alerjik nezlesi olan çocuklarda astım da görülmesi, sık karşılaşılan bir durumdur. Bu nedenle aileler çocukta öksürük ve hırıltı belirtilerine karşı dikkatli olmalıdır. Çocukluk yaşlarında ilk belirtilerini veren hastalık, tedavi edilmezse kişinin tüm hayatı boyunca birlikte yaşamayı öğrenmesi gereken bir durum haline gelebilir” dedi
“Soğuk algınlığı ile karıştırılabilir”
Alerjik rinitin yıl boyu sürebildiği gibi mevsimsel de olabileceğini dile getiren Dr. Kaan Kadıoğlu, “Mevsimsel alerjik rinitte genellikle çiçek açmayan ve polenleri rüzgar ile saçılan bitkiler büyük bir etkendir. Sıklıkla bahar aylarında ve onu takip eden yaz mevsiminde, bitkilerdeki tozlaşma döneminin başlamasıyla, üst solunum yolları etkilenir. Alerjik nezle çoğunlukla soğuk algınlığıyla karıştırılabilen bir hastalıktır. Eğer nezle, ilkbahar ve yaz aylarında başlayıp, üç haftadan uzun sürüyorsa ve iyileşme eğilimi göstermiyorsa, mutlaka doktora başvurulması gerekir” diye konuştu.
“10 belirtiye dikkat”
Rinit ile ilgili 10 belirtiye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uz. Dr. Kaan Kadıoğlu, “Kaşıntılı ve sulu burun akıntısı, hapşırma krizleri, burunda yanma, gözlerde kızarıklık ve yanma, gözlerde kaşıntı ve sulanma, hırıltılı solunum, horlama, koku alamama, genizde ve damakta kaşıntı, kulaklarda tıkanma, aşı tedavisi uygulanabilir” dedi.
“Alerjenlerden kaçınmak lazım”
Alerjik nezle tedavisinin ilk adımının, alerjiye neden olan alerjenlerden kaçınmak olduğunu söyleyen Uz. Dr. Kaan Kadıoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
“Eğer çocuktaki alerjik nezle polenlere karşı gelişiyorsa, tozlaşmanın sıkça görüldüğü aylarda, çocuğu yeşil alanlardan mümkün olduğunca uzak tutmak gerekebilir ya da tedavi altında yeşil alanlarda bulunması sağlanmalıdır. Çevresel korunma yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda, ilaç tedavisine başvurulur. Bu ilaçlar sadece belirtilerin görüldüğü günlerde kullanıldıklarında bile, çocuğun şikayetlerini gidermeye yardımcı olabilir. İlaç tedavisi yetersiz kaldığında, çocuklarda aşı tedavisi uygulanmaktadır. Çocuğun duyarlı olduğu alerjenlerin artan dozlarda çocuğa verilmesiyle bağışıklık sistemini düzenlemeyi amaçlayan aşı tedavisi, bir süre sonra vücudun bu alerjenleri doğal karşılayabilmesini sağlamaktadır. Alerjik belirtiler gösteren çocukların mutlaka doktor takibinde tutulması ilerleyen yıllarda hastalığın daha ciddi boyutlara ulaşmasını engelleyecektir.” (Kurumsal)