195 bin ağaç kesildiği iddiaları var…

Fotoğraf korkunç…

Araştırıyorum biraz, hem tepkilere hem de karşı gelen cevaplara bakıyorum…

Skandal üzerine skandal ile karşılaşıyorum.

Önce başa dönelim…

‘Kaz Dağları'nda altın arama çalışmaları sonucunda kesilen ağaçlar, bölgede yaşayan canlıların da yaşam alanlarını tehdit ediyor. Türkiye’nin oksijen depolarından Kaz Dağları’na yapılmak istenilen altın madenine karşı doğa ve yaşam için Su ve Vicdan Nöbeti’nde başlatıldı…’

Altın arama tepkileri ilgili haberlerin çoğu bu şekilde…

Biraz daha araştırıyorum.

2 yıldır o alanda ağaç kesilip altın aranıyormuş…

Peki bizler 2 yıldır ağaç kesilirken neredeydik? Bu görüntü karşımıza çıkana kadar sesimizi neden çıkarmadık? Daha önce tepkilerimizi dile getirip bu katliamın önüne geçebilir miydik?

Kesim yapıldıktan siyanürle altın madeni arandıktan sonra bizler gözümüzü açıp eylem yapıyoruz.

Şimdi bir yandaş televizyonun, bence habercilik yaptıklarını düşünmüyorum, hatta skandal üzerine skandal bir habercilik anlayışı güttüklerini bir kez daha gördüm.

Yaptıkları haberde ‘sosyal medyadan Kaz Dağları diye Kirazlı tepesinin fotoğrafını paylaşıyor’ diye yorum yapılmış.

Ha Kaz Dağları, ha Kirazlı Tepesi… İkisi arasında ne fark var bunu yazan gasteci…

Okudukça şok oluyorum…

195 bin ağaç değil, yasal olarak ruhsatlı şekilde 13 bin ağaç kesildi diyor…

Aman Allah’ım! 13 bin sanki çok azmış gibi, ağaç katliamı normalmiş gibi bunu okuyucularına lanse ettiriyorlar. Demek ki ağaç katliamını kabul ediyorsunuz…

Sonra bir milletvekilinin açıklamasını okuyorum. Gözlerim fal taşı gibi açılıyor…

Neymiş efendim…

“Kesilen ağaç sayısı asla 195 bin değil, 13 bin. Şimdiden 2 farklı noktada 14 bin yeni fidan dikildi. Ayrıca madenin çıkarılmasından sonra tüm sahanın sözleşme gereği yeniden ağaçlandırılmasını tüm hemşehrilerimizle beraber yakından takip edeceğiz.”

Nasıl ya?

Önce katliam yapıp sonra doğadan af diler gibi fidan dikmek nasıl bir zihniyettir?

Önce günah işle, sonra günah çıkar…

Oh ne güzel dünya…

Peki ne için?

Kanadalı şirketin kazanması için…

Devletimizin kazancı ne bundan?

Sadece yüzde 3 olduğu iddia ediliyor.

Hadi her şeyi geçelim de, o ağaç katliamı yapanlar “Kıyamet kopsa bile, o zaman elinizde bir fidan bulunuyorsa ve onu dikmek için de bir engel yoksa derhal o fidanı dikin” diyen bir ümmet olarak peygamberimiz Hz. Muhammed’e nasıl hesap vereceksiniz?

Çok merak ediyorum…