Yeni koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm hızıyla devam ediyor.
Psikolog Ayşe Uyaroğlu, insan psikolojisini oldukça etkileyen koronavirüs salgın döneminde dışarıyla temas halinde olmak çalışanları nasıl etkiler, bu durumla nasıl başa çıkabiliriz? sorularının cevabını Kayseri Deniz Postası’na verdi.
Başta sağlık çalışanları olmak üzere birçok hizmet sektörü bu süreçte çalışmaya devam ettini anımsatan Uyaroğlu, “Salgın hayatımıza girdiğinden beri normal hayatımızdan koptuk ve alışık olmadığımız manzaralarla karşılaşır olduk. Toplum olarak sarılmak, öpüşmek, beraberlik bizim için önemli kavramlardı fakat bu süreçte bu kavramlardan bir hayli uzaklaşmak zorunda kaldık. Sosyal mesafe kuralı kapsamında sevdiklerimizle sarılamaz, onlarla bir araya gelemez olduk” dedi.
Psikolog Uyaroğlu, özellikle virüsle iç içe olmak zorunda kalan sağlık çalışanlarının çevresindeki insanları ve ailelerini tehlikeye atmamak adına birçok önlem almaya başladığını belirterek, “Çocuklarından, anne ve babalarından uzaklaşmak, farklı evlere taşınmak ya da çocuklarını başka bir yere bırakmak zorunda kalan sağlık çalışanlarıyla beraber aileleri de bu süreçte en çok etkilenenler arasında. Ailelerinden uzaklaşmak zorunda kalmanın yanı sıra salgınla mücadele eden sağlık çalışanlarından maalesef hayatını kaybedenler, tedavi süreci yaşayanlar ve hala tedavi sürecine devam eden sağlık çalışanlarının olması diğer çalışma arkadaşlarının da bu süreçte yüksek düzeyde kaygı ve korku yaşamasına sebep olmaktadır. Yaşadığımız bu zorlu süreçte sağlık çalışanlarının yaşadığı stres, korku ve kaygı gibi durumlar yeterli önlemlerin alınması, bu süreçte yüksek moral ve motivasyonun sağlanması gibi durumlarla en alt seviyelere indirilebilir” diye konuştu.
Sağlık çalışanları dışında çalışmaya devam etmek zorunda kalan bazı kamu çalışanları, kuryeler, market çalışanları gibi çalışanlar da ihtiyaçlarımızı karşılamak ve bize yardımcı olmak adına dışarıyla temasına devam ettiğin vurgulayan Uyaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu çalışanlarının az sayıda personelle ve sosyal mesafeye uygun şekilde hizmet vermeleri, eldiven ve maskeyle çalışmaları alınan bazı önlemler arasında, bu alışılmışın dışındaki durumlar, virüsün bizimle olabileceği gibi düşünceler hem çalışanların işlerine odaklanmalarını engelleyebilir hem de kendileri ve ailelerinin sağlığı için endişelenebilirler. Kurye ve market çalışanları da en temel ihtiyaçlarımız için yine bizi yalnız bırakmayıp çalışmaya devam edenler arasında, onların da her gün onlarca insanla temas halinde olması yine onlar için endişe verici, kaygı ve korkuya sebep olan nedenler arasında. Çalışanlar kendi sağlıkları dışında eve gittikleri zaman onları bekleyen aileleri için de oldukça endişeli ve bu durumun ne zaman biteceğine, hayatın ne zaman normale döneceğine dair belirsizlik düşünceleriyle de baş başa kalmaktadırlar. Evde kalanlar olarak da üzerimize düşen dışarda bizim için çalışan insanları ve onların da bir ailesi olduğunu düşünerek gerekmedikçe evden çıkmamak ve ihtiyacımızdan fazlasını temin etmemek en güzeli olacaktır.
Yaşanan bu belirsizlik düşünceleri, rutinlerimize ne zaman döneceğimizi bilmeden yaşamımıza devam etmek, her gün gelen üzücü vaka haberleri hepimizi derinden etkileyen ve stresli bir dönemden geçmemize neden olan sebepler arasında. Bu dönem elbette bitecek ve eski güzel yaşantımıza kaldığı yerden devam edeceğiz, eskisi gibi ailelerimizle gönül rahatlığıyla vakit geçirecek, rutinlerimize kaldığı yerden devam edeceğiz. Bizler ne kadar güzel günlerin geleceğine dair umutlarımızı, inancımızı yitirmez, paniğe kapılmaz ve bu süreçte alınabilecek en yüksek önlemleri alırsak bu süreci o kadar kolay ve sağlıklı atlatacağız. Her şeyin bir an önce güzel olması dileklerimle, sağlıklı kalın.”