Komandolarımız için sadece herhangi bir hafta sonundan farksızdı o gün…
Çarşı iznine çıkacaklardı, selfieler çekinip sosyal medyaya atacaklardı… Çok uzakta olan annelerini, babalarını, kardeşlerini, aşklarını görüntülü kamera ile arayıp hasret gidereceklerdi…
Ama olmadı…
Kalleş, hain, köpek PKK’lı terörist Kasım Yıldırımçakar. Hafızama kazıdım bu ismi, ömrüm boyunca lanetleyeceğim o kişi bomba yüklü, sahte olarak düzenlenmiş 71 EU 595 plaka araç ile Adana’dan Kayseri’ye geldi. 17 Aralık’ta 08.48 sıralarında Zincidere Komando Tugayı nizamiyesinden çarşı iznine çıkan askerlerin bulunduğu halk otobüsünü takip etti. Terörist Yıldırımçakar, Talas Bulvarı Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi önünde bulunan otobüs durağına yanaştığı sırada otobüsün sol orta yan kısmına yaklaşarak bomba yüklü aracı patlattı. Kendisi geberip parçalara ayrıldı. 38 AB 180 plakalı özel halk otobüsü içerisinde bulunan 15 askerimiz şehit olurken, 54 askerimiz yaralanarak gazi oldu. 3'ü firari 21 sanık çeşitli suçlardan yakalandı. Haklarında 'devletin bütünlüğünü bozmak ve tehlikeye atmak', 'silahlı terör örgütü üyesi olmak', '15 kez kasten adam öldürme', '54 kez kasten adam öldürmeye teşebbüs' gibi suçlardan dava açıldı.
Davanın 2017 Ekim ayında görülen ilk celsesinde 10 tutuklu sanık tahliye oldu. Sadece 5 sanık tutuklu kalmıştı. Davanın ikinci celsesi de 2018 Şubat’ta görüldü. Tahliye olmadı, üçüncü celsesi Mayıs 2018’de oldu, yine tahliye çıkmadı. O tutuklu 5 sanıktan 1’i saldırının kilit isimlerinden, diğeri canlı bombanın patlamadan önce evinde kaldığı birisi, diğeri PKK’ya katılmış, sonra ayrılmış, ardından kimliği çalınmış, kimliği canlı bombanın üzerinde çıkan birisi. Dördüncü ve beşinci tutuklular ise sahte plaka olayına karışan kişiler…
Bugün davanın dördüncü celsesi görüldü. Duruşmanın devam ettiği esnada Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi’nde bulunan terörist Kenan, ıslık çalmaya başladı. Kim bu ıslık çalan sanık? Canlı bombanın hazırlık aşamasında sürekli yanında olduğu, kroki hazırladığı ve canlı bombayı Adana’dan Kayseri’ye getiren isim. Krokide parmak izleri çıkan şerefsiz terörist.
Mahkeme başkanı tarafından ıslık çalmaması konusunda tercüman eşliği ile uyarılan Kenan Ç, sesinin gitmediğini zannederek ıslık çaldığını söyledi. Pişkinliğin bu kadarı görülmedi. Şehit ailelerinin bulunduğu, gazilerin olduğu, o gün hala gözlerinin önünden ayrılmayan insanların olduğu davada bu rahat tavırları kalleş terörün iğrençliklerini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Peki davanın ara kararında ne mi oldu? İster bilerek, ister bilmeyerek canlı bombayı evinde besleyen sanık ile sahte plaka olayına karışan sanık tahliye oldular. Tabi ki yüce yargının kararına saygımız sonsuz, kararı başımız üstüne. Yargının elindeki belge, bilgiler, deliller ışığında vicdani bir karar veriyorlar. İşleri çok zor mahkememizin, Allah yardımcıları olsun.
Ancak biz vatandaşların ise yüreği hala yangın yeri, hala her tahliye haberi ile ciğerimize bir ateş daha düşüyor.
Davaya gelen gazilerimizin yüzüne bakmaya utanıyoruz. Bacağını, kolunu, gözünü, yüzünü kaybetmişler ama onların hala derdi vatan, hala vicdanları rahatlatacak bir karar çıkması için dua ediyorlar.
Bu dava öyle basit bir dava değil, bu davada çıkacak karar tüm Türkiye’de emsal olmalı, PKK’ya ağır bir darbe olmalı, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmamalı, şehit ailelerimizin, gazilerimizin yüreğine su serpmeli…
İnşallah öyle bir karar bekliyoruz.