Medicana Sivas Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Çağlar Yıldız, Pelvik organ prolapsusu (sarkması) vajinal duvarların, rahim ağzı ya da rahmin kendisinin veya rahmi alınmış hastalarda vajinal kubbenin değişen derecelerde sarkması olarak tarif edildiğini belirterek, "Özellikle menopozal dönemdeki kadınlarda olmak üzere yüzde 31-41 arasında değişebilen oranlarda görülebilmektedir. Tedavi şekilleri pelvik organ sarkmasının tipi, derecesi ve şikayetlerin şiddetine göre değişmektedir. Menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda rahim sarkması için yapılan düzeltici cerrahi sırasında rahim alınması ameliyatı da yapılabilir. Rahim alınmadan yapılan ameliyatlar rahim ağzının sabitlenmesi ya da rahmin sabitlenmesi olarak adlandırılırken rahim alındıktan sonra geriye kalan vajinal kubbenin kemik yapıya sabitlenmesi işlemine sakrokolpopeksi adı verilmektedir. Düzeltici cerrahi açık ameliyat şeklinde yapılabildiği gibi laparoskopik veya robotik cerrahi şeklinde minimal invaziv cerrahi kapsamında da yapılabilmektedir" dedi.

Anneden bebeğe... Demir eksikliğinin sonuçları ortaya çıktı! Anneden bebeğe... Demir eksikliğinin sonuçları ortaya çıktı!


Uzman Doç. Dr. Yıldız, pelvik organların sarkması için risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:

"İleri yaş, obezite, gebelik sayısının fazla olması, çok sayıda doğum yapmak, vajinal doğum, iri bebek doğurma öyküsü, zor doğum öyküsü, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları ve kabızlıktır. Pelvik organların sarkmasında görülen şikayetler ise vajende dolgunluk hissi, pelvik bölgede baskı hissi, kanama, geçmeyen enfeksiyonlar, idrarı veya dışkılamayı başlatamamak ve sırt ağrısı olarak sıralayabiliriz. Sakrokolpopeksi ameliyatında temel prensip normal anatomiyi desteklemek için sarkan vajinal dokuyu kemik yapıya asmak ve sabitlemektir. Bu amaçla vajina, idrar kesesi ve rektum birbirleriyle olan bağlantılarından uzaklaştırılır ve asma işleminde kullanılacak olan sentetik bir malzeme ile kemik dokuya sabitlenir. Hastanemizde tüm bu işlemler kapalı ameliyat olarak tarif edilen laparoskopik yöntemle karın açılmadan yapılabilmektedir." (İHA)