Farklı farklı isimlerde gerek sosyal medya üzerinden gerekse sokak satıcılarından temin edilebilen sentetik uyuşturucuların bir kez kullanılmasıyla bağımlılık sürecinin başladığı ve kullanılan maddenin miktarı ve cinsine göre kullanan kişilerin 20-22 saat boyunca maddenin etkisinde kalabildikleri belirtildi. İnternet kullanımı ve teknoloji bağımlılığının da çok büyük boyutlara ulaştığını ve sentetik uyuşturucuların reklamlarının bu ortamda rahatlıkla yapılabildiğine dikkat çeken Manisa Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Uzm. Dr. Ümit Atman, “Yanlış internet kullanımı ve bilgi kirliliği söz konusu, sosyal medya adeta hayatımızın olmazsa olmazı haline geldi. Sosyal medya sebebiyle bu tür maddeler gençler arasında özenti ve merak uyandırıyor. Dolayısıyla hepsi özünde aynı olan sentetikler değişik isimlerde piyasaya sürülüyor ve sosyal medyada adeta reklamları yapılırcasına paylaşıldığı için gençler bunu ‘bir kez de olsa deneyeyim’ hevesiyle yola çıktıklarında o istenmeyen manzaralarla karşılaşılabiliyor. Zombileştireni var, ayakta tutanı var, ‘içtiğinizde sahte bir dünyaya giriyorsunuz, sorunlarınızdan kurtuluyorsunuz’ gibi gençleri cezp edici reklamlar yapılıyor. En çok genç nüfusun yoğun olduğu, insan hareketliliğinin yoğun olduğu kentimiz İstanbul. O yüzden orada bu tip manzaralarla çok sık karşılaşıyoruz. Ama bu manzaralar hepimiz için olabilecek manzaralar. Dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle gençlerin sosyal medya kullanımını kontrollü hale getirmek gerekiyor” dedi.
Sinir sistemini tahrip ediyor
Sentetik uyuşturucuların tek kullanımda dahi öldürebildiğine dikkat çeken Atman, “İsmi ne olursa olsun, ismini zikretmek istemiyorum, hepsine farklı farklı isimler veriyorlar. Bugün şu çıktı, bu çıktı, bugün zombileştireni, yarın uyutanı derken hepsi özünde sentetik kimyasal. Çok tehlikeli maddeler ve genelde bir kullanımdan sonra bağımlılık süreci başlıyor. Genç, ‘ara ara kullandım’ dese de bağımlılık girdabına girmiş oluyor ve beraberinde bağımlılık tablosuyla ortaya çıkan bir kaza, o maddenin etkisiyle kendini kaybedip, adeta zombileşip en yakınındakine, gördüğü hayallerin, oluşan paranoyanın etkisiyle zarar verebiliyor. Eline bıçağı alıp önüne ilk çıkana saplayabiliyor. Evinin çatısına çıkıp, mayosunu giyip havuza atlıyorum diyerek atlayabiliyor. Bunlar o maddelerin sinir sistemi üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiyle maddeyi alan bireyin kendini kaybetme, bulunduğu zaman mekan ve ortam kavramlarını yitirme hali. Maddenin miktarına ve cinsine göre de bu etki 20-22 saat sürebiliyor. Araba kullanırken aldıysa kaza yapabiliyor. Normal sosyal hayatında aldıysa maddeyi etkisi başlar başlamaz en yakınındaki arkadaşını kendisini öldürmeye niyetlenmiş bir katil, bir canavar gibi görüp zarar verebiliyor. Bu maddelerin şakası yok. Söylemek istediğim en önemli şey bu maddelerin şakası yok. Tek kullanımda bağımlılık sürecini başlatıyor. Özellikle sentetiklerin kullanımı ve bulunması konusunda alınacak tedbirleri çok önemsiyorum, multisektörel mücadeleyi çok önemsiyorum. Gençlerimizi bunlardan uzak tutarken, gençlere denk gelseler dahi onlara uzatılsa dahi ‘Hayır istemiyorum’ diyerek arkalarını dönüp gitmeyi öğretmemiz gerekiyor. Oldu da bu yanlış, zararlı maddelerle genç tanıştıysa onları da toplum dışına itmemeli, damgalamamalı, toplumsal damgalamadan uzak tutmamız gerekiyor. Kucak açmalıyız, onları desteklemeliyiz, toplum dışına itmemeliyiz. Bu gençler bizim, gençlik ülkenin geleceği için lazım. Geleceğin teminatı onlar, o yüzden mücadeleye devam” şeklinde konuştu. (İHA)