Vakıf binasında düzenlenen konferans Kuranı Kerim tilavetiyle başladı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Birlik Vakfı Kayseri Şube Başkanı Mehmet Adıgüzel, vakfın tarihi hakkında bilgiler verdi. Birlik Vakfı ve Türk Talebe Birliği’nin darbelerden nasibini aldığını ancak hiçbir zaman boynunun eğilmediğini ifade eden Adıgüzel; “1916 yılında Milli Türk Talebe Birliği’nde başlayan bu hizmet kervanı 1985 yılına kadar süregelmiş, 1985 yılı içerisinde 40 cefakar arkadaş Birlik Vakfı’nı hayata geçirmiş. Gençlerimize daha müreffeh bir hayat hazırlayabilmek, refah seviyesini artırabilmek için hizmet yolunda başlangıç yapmışlar. 1987 yılında Kayseri’de şubesi kurulmuş, 97 yılına kadar hizmet edilmiş ve 1997 yılındaki süreç içerisinde Birlik Vakfı da ismini ve vücudunu kaybetmiş ama elhamdülillah bin yıl sürecek denilen bu darbenin 21. yılını anıyoruz. İnşallah bundan sonra 28 Şubatları, 15 Temmuzları bir daha yaşamamak için konferanslar düzenliyoruz. Birlik Vakfı ve Türk Talebe Birliği’nin geçmişine baktığımız zaman darbelerden nasibini almış ama hiçbir zaman boynunu eğmemiş bir vakfımız. Bundan sonra da inşallah sizleri de bu darbelere karşı daha iyi ayakta durabilmeniz için desteklerinizi bekliyoruz. Bu ülke hepimizin ülkesi. Bugün Türkiye ateş çemberi içerisinde, Avrupa’sı, Amerika’sı ‘Türkiyeyi nasıl diz üstüne çöktürebiliriz’ düşüncesi içerisinde iken biz de elhamdülillah Orta Doğu ülkelerine, İslam coğrafyasına liderlik yapıyoruz” diye konuştu. AK Parti Kayseri İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden ise, darbelerin; milletin önünü kesmek için, ilerleyen bir milleti durdurmak için ve kendi güdümüne alabilmek için yapılmış hareketler olduğunu söyledi.
TBMM 28 Şubat Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti önceki dönem Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, Türkiye’de darbe yapanların aynı kafadan olduğunu dile getirerek, darbeyi virüse benzetti. Darbelere destek verenlerin kaybolduğunu ancak Necmettin Erbakan’ı Türk Milleti’nin çok iyi tanıdığını belirten Karayel, “Darbe, kanser virüsü gibi bir şeydir. Bu mikrop bir bünyeye girdiği andan itibaren o bünye artık iflah olmaz. Onun için darbe ve darbecilere karşı çok dikkatli olmalıyız. İnşallah bu dikkat sayesinde bu ülke 15 Temmuz belasından kurtuldu, bundan sonra da böyle bir şeye teşebbüs edemezler. 28 Şubat dediğimiz iş bir tarihten ibaret değil. 28 Şubat’ı ve 60 darbesini yapanlar, 71 muhtırasını verenler, 80 darbesini yapanlar, 27 Nisan bildirisini yayınlayanlar 15 Temmuz belasını yapanlar hep aynı kafadır. Siyasetçinin hesabı sandıkta görülür. Millet siyasetçiyi beğenmezse sandığa gömer, bir daha sesini çıkartmaz. 28 Şubat’ın hovardaları neredeler şimdi, millet bilir mi? Bilmez. Ama millet Necmettin Erbakan’ı bilir mi? Bilir, çünkü milletin adamıydı. Erbakan’ı bu millet iyi tanıdı ama omzu kalabalıklar kötü tanıdı. Milli Nizam Partisi’nden, Milli Selamet Partisi’nden, Refah Partisi’nden itibaren güçlenmeye devam eden bu siyasi İslam anlayışını baltalamak için her yolu denediler. Bütün partileri kapatıldı ama adam ısrar etti dimdik ayakta durdu. Düşünen adam, inanan adam oldu, bir neslin yetişmesine vesile oldu” dedi.
“Ülkesinin ve İslam ülkelerinin gelişmesini kendisine prensip koydu”
Necmettin Erbakan’ın ülkesinin ve İslam ülkelerinin gelişmesini kendisine prensip koyduğunu ve bunu gerçekleştirmek için de elinden geleni yaptığını sözlerine ekleyen Karayel; “28 Şubat’ın öncesine baktığımız zaman suçladıkları ne? ‘Erbakan Hoca D8 platformunu kurdu’. D8 ülkelerinin birliğini kuran Erbakan ve o birliğe iştirak eden ülkelerin devlet başkanlarının hiçbiri iktidarda değiller. Emperyalistler öyle ettiler, böyle ettiler ama D8 ile ilgilenen bütün iktidarların hepsini alaşağı ettiler. Onun için Erbakan Hoca ülkesinin ve İslam ülkelerinin gelişmesini kendisine prensip koymuştu ve gerçekleştirmek için elinden geleni yaptı” ifadelerini kullandı.
“Sımsıkı sarılacağız ve kardeş olacağız”
Birlik ve beraberliğin önemine de değinen Karayel sözlerini şöyle noktaladı; “Benim neslim 8 darbe yaşadı. Biliyorum ki öğrencilik yıllarımda Talebe Birliği 4 darbeyi bizzat kendisi önlemiştir. Uyanık olur, gücümüzü birleştirirsek kimse bize bir şey yapamaz, ama bölünür parçalanırsak bizleri yem olarak kullanırlar. Nereye gittiğimizi bilemeyiz, savrulur gideriz. Sımsıkı sarılacağız ve kardeş olacağız.”
Konferansa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Abdülkadir Güneş, vakıf üyeleri ve davetliler katıldı. (İHA)