Yaman Dede, gerçek adıyla Diamandi, 1887 yılında Kayseri’nin Talas ilçesinde doğdu. Bir süre sonra ailesiyle Kastamonu’ya taşındı ve Rum Ortodoks Mektebi’nde eğitim aldı. Genç yaşlarda İslam’a ilgi duymaya başladı ve gizli Müslüman oldu.
Adını Mehmet Abdülkadir Keçeoğlu olarak değiştirdi
İstanbul’da hukuk okurken dini ilimler ve edebiyat üzerine çalışmalarını sürdürdü. 1942’de ismini değiştirerek Mehmet Abdülkadir Keçeoğlu adını aldı ve İslam’ı resmen kabul etti. Bu durumu ailesine açıklamak zorunda kalması, evlilik hayatında zorluklara yol açtı ve gayrimüslim eşinden boşandı. Edebiyat ve dini ilimler üzerine çalışmalar yaparak, Mevlâna üzerine konferanslar verdi. 1962’de ikinci evliliğini yaparak Acıbadem’de yaşamını sürdürdü. 3 Mayıs 1962’de vefat etti, Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi.
Panaya Rum Kilisesi camiye dönüştürülmüştür
Yaman Dede Camii yani Panaya Rum Kilisesi, Talas’ta yer alan önemli bir ibadet yeridir. 1886 yılında Osmanlı’nın son dönemlerinde Rumlar tarafından yaptırıldı. Osmanlı dönemi mimarisinin izlerini taşıyan bu kilise, Kayseri’nin çok kültürlü geçmişine de tanıklık etti. Mübadele sırasında Rum nüfusunun bölgeden ayrılmasıyla, bu yapı camiye dönüştürüldü ve 1925 yılında Yaman Dede Camii olarak ibadete açıldı. Camii, Kayseri’deki bu tarihi dönüşümün bir simgesi olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Farklı dinler ve kültürlerle iç içe geçmiş bir şehir
Mimari olarak haç planına sahip olan bu yapı, camiye dönüştürülürken bazı değişikliklere uğradı. Yapıya, cami olabilmesi için mihrap ve minber eklendi ve böylece hem dini hem de kültürel açıdan önemli bir işlev üstlendi. Yaman Dede Camii’nin mimarisi, aynı zamanda Kayseri’nin farklı dinler ve kültürlerle nasıl iç içe geçmiş bir şehir olduğunun izlerini taşır. Bu yönüyle cami, sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, şehrin çok kültürlü geçmişine ışık tutması anlamında önemli bir eserdir.
Bugün Yaman Dede Camii, hem Kayseri halkı hem de ziyaretçiler için manevi bir merkezdir. Talas’taki bu cami, Yaman Dede’nin manevi mirasını yaşatan ve şehrin tarihî yapısına dokunan önemli bir yapı olarak varlığını sürdürmektedir. Hem ibadet edenler hem de tarih meraklıları için önemli bir ziyaret noktası olan cami, Kayseri’nin zengin kültürel geçmişini ve farklı inançların bir arada yaşadığı dönemi yansıtan bir sembol olarak bu mirası yaşatmaya devam etmektedir.