Nöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz, “Stres karşısında vücudumuz bazı fizyolojik tepkiler verir. Bu tepkiler insanoğlunun doğaya karşı hayatta kalmasını sağlar. Ancak Stres altındayken hastalıklara daha açık olunduğu unutulmamalıdır. Bel ağrısı, sağlık uzmanlarının en sık gördüğü problemlerden biridir. Aslında, beş erişkinden dördü hayatlarının bir döneminde ciddi bir bel ağrısı olayı yaşar. Neyse ki bel ağrısı olan hastaların büyük çoğunluğu, 2-4 ay içinde, çoğunlukla da tedavi olmaksızın başarıyla rahatsızlıklarının üstesinden gelir ve normal yaşamlarına dönerler. Ani gelişen bel ağrısına karşı duygusal tepkiler kesinlikle normaldir. Bu tepkiler, ağrının ne anlama geldiği, ne kadar uzun süreceği ve günlük yaşam aktivitelerini ne derece engelleyeceğine dair korku, huzursuzluk/gerginlik ve üzüntüyü içerir. Aslında ağrı, hem fiziksel ve hem de psikolojik faktörleri içine alan karmaşık bir deneyimdir” dedi.
Nöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Duygusal stresinizi en aza indirmek için bel ağrınızla ilgili olarak sağlık uzmanınıza sorular sormanız önemlidir, böylece uzmanınızın ofisinden ayrılırken kuşkulu veya endişeli olmazsınız. Ağrınızı anlamak, endişenizi azaltmaya yardım edecektir. Unutmayın ki, ağrınız 2-4 aydan (birçok bel ağrısı probleminin normal iyileşme süresi olarak düşünülür) uzun sürerse durumunuz kronik hale gelebilir. Kronik ağrı, daha büyük psikolojik sıkıntılarla bile bağlantılı olabilir. Akut dönem boyunca, çaresizlik, stres ve sağlık uzmanınıza karşı öfke (ağrınız geçmediği için) duyguları oluşabilir. Bu üzüntüyü hafifletmeye yardım etmek için sağlık uzmanınızın tüm önemli psikolojik ve fiziksel ihtiyaçlarınızla ilgilendiğinden emin olmaya ihtiyaç duyarsınız. Ağrı belirtilerinizle ilgili düşüncelerinizi ifade etmelisiniz. Hastaların ciddi bir hastalık veya sakatlıktan korkması normaldir. Sağlık uzmanınızın, ciddi durumları bertaraf etmek için gerekli tıbbi değerlendirme ve gerekirse tıbbi testler yoluyla korkularınıza yöneldiğinden emin olun. Sağlık uzmanınızın bu değerlendirme ve testler sırasında neyi aradığını ve neyi bertaraf ettiğini tam olarak açıkladığından ve anlayabileceğiniz dilde sonuçlar alacağınızdan emin olun. Ağrınızın neden olduğu herhangi bir fonksiyonel zorluğunuz (örn, eğilme, yük kaldırma vb.) konusunda sağlık uzmanınıza bilgi verin ve bu zorlukları yenmenin yollarını birlikte belirleyin. Sağlık uzmanınızın, normal iş aktivitelerinizi yaparken yaşadığınız problemlere de yönelmesini sağlayın. Teşhis ve hastalığınızın seyrine dair aldığınız bilginin anlayabileceğiniz şekilde olması gerekir. Bel ağrısının doğal gidişatını, ne gibi iyileşmeler beklenebileceğini ve durumun ne zaman iyileşmeye başlayabileceğini anladığınızdan emin olun.”
Bu önerilerin tümünün, birçok hastanın ağrıyla birlikte yaşadığı duygusal meseleleri ve stresi azaltmak amaçlı olduğunu ifade eden Dr. Bıkmaz, “Tedaviden ve yapılan açıklamalardan tatmin olmamışsanız, başka bir sağlık uzmanından ikinci bir fikir almayı düşünün. Endişe ve stres gerçekten de ağrı algınızı artırabilir ve ağrıyla baş etme becerilerinizi azaltabilir. Ruh haliniz (örneğin endişe düzeyiniz) ve fiziksel durumunuz (ağrı) arasında dinamik bir ilişki olduğunu unutmamanız önemlidir. Ağrı, strese, stres de daha fazla ağrıya neden olur ve bu şekilde devam eder. Bu kısır döngü ne kadar uzun sürerse, duygusal acınız o kadar artma eğiliminde olacaktır. Bu döngünün kırılması çok zor olabilir. Duygusal olarak acı çekme, uykusuzluğa, çalışamamaya ve ne yapılabileceği konusunda sinirli ve çaresiz hissetmeye yol açabilir. Umutsuz hissedebilir ve tıbbi girişimler dâhil ne olursa olsun ağrıyı dindirmeye çalışabilirsiniz. Girişimsel yaklaşımlar bazı durumlar için (örneğin fıtıklaşmış disk) yararlı olabilirse de ağrı ve stres erken bir noktada tedavi edilirse bu tür yaklaşımlardan uzak durulabilir” açıklamalarında bulundu. (Kurumsal)