Belki de çok şey teptik, elimizin tersiyle itekledik, koştuk peşinden kafamızda bi olasılıkla. Her zaman istediğimiz sonucu vermedi, belki de vermeyecekti ama insanoğlu işte ya kalbini ya beynini susturamıyor, ses vermek istiyor o içindeki güçlü sese. Tüm sonuçları kabullenircesine… Ve kafandaki o çığlığa dönüşen düşünce “her şeyin bir nasibi var” kader ordan kapıyı çalıyor; seçimini yaptın ama beni unuttun dercesine…!

Yağtığın seçenekle kaderin sunduğu hayat aynı masaya oturamaz kimi zaman. Ama şansın varsa kafa kafaya verir ikisi de ve o güzel hayatı sunar sana. Zaman geçtikçe sen yine tatmin olmaz, beynine kalbine sorarsın; “var mıydı başka bir olasılık?”

Bilirsin durman lazım ama durduramazsın yüreğini, fikrini, düşünceni… Çünkü doyumsuzluklar olasılıkları bastırır. Bardağın dolu yarısını görmeye ne dersiniz?

Ya da olumlu yönlerimizin altını çizmeye?

Fark edemediğiniz zenginliklerinizi ya potansiyelleriniz?

Evet üstadım der ki bir düşünür;

“Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri mutluluk doğuracak sonuçsa; bu olasılıkların gerçekleşeceğine inan. Olumsuzluğu düşünmektense olumluya odaklan, değişimi göreceksin. Yani bardağın dolu tarafı….”

“Dünyada olabilecek her bir olay için misal aleminde sayısız ihtimal uyur. Siz ağzınızdan çıkarttığınız sözlerle o ihtimalleri uyandırırsınız. Güzel kelimeler söyleyin ki güzel ihtimaller uyansın.

İnsanın kaderine müdahalesi buradadır.”

Saygı ve sevgilerimle…