2014-2015 Eğitim – Öğretim Yılı'nda 16 milyon 400 bin öğrencinin ders başı yaptığını hatırlatan Türk Eğitim Sen Kayseri 1 No'lu Şube Başkanı Ali Benli, Dernek Binası'nda basın açıklaması yaptı.

"MEB’DE YÖNETİCİ SOYKIRIMI"

Eğitimde yaşanan birçok sıkıntıyı ele alan Benli, Okul/Kurum müdürlerine yapılan kıyımın, darbe dönemlerine bile rahmet okutacak nitelikte olduğunu söyledi. Benli, "MEB Yasası ve ardından çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile birlikte MEB’de akıl almaz bir  kadrolaşma yaşandı. “Paralel yapılanmayı ortadan kaldıracağız” bahanesiyle yola çıkanlar;  MEB’de, kendi adaletsiz ve ahlak dışı paralel yapısını oluşturdu.  Milli Eğitim Bakanlığı’nda 4 yılını tamamlayan 8 bin civarında okul/kurum müdürünün görevi hiçbir kriter olmaksızın, keyfi bir şekilde uzatılmadı.(Kayseri’deki 190 okul/kurum müdürü bu sayıya dahildir.) MEB’de kıyım öyle bir noktaya geldi ki; siyasi, ideolojik anlayışı iktidarla farklı olan, sendikal tercihini yandaş sendikadan yana kullanmayan, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden okul müdürleri, birer birer tasfiye edilmiştir. Bunun adı, MEB’de yönetici soykırımıdır" dedi.

 

ROTASYON, 2015 YILININ ŞUBAT AYINA ERTELENDİ

Öğretmenlere, “rotasyon” uygulanacak olmasının hem öğretmenleri, hem de öğrencileri huzursuz edeceğini belirten Başkan Benli, "Rotasyon konusu; içinde “yok, yok” diyebileceğimiz Torba Yasaya alındı ve TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Öğretmenlere bu yıl veya en geç önümüzdeki yıl, rotasyon görünmektedir. Ancak bu rotasyonun il içi mi? İl dışı mı? Süresinin ne olacağı, yönetmelik ile düzenlenecektir. Şu anda kamuoyuna yansıyan bilgilere göre öğretmenlere rotasyon, 2015 yılının Şubat ayına ertelendi. Öğretmenleri göçe zorlayacak bir sistem, asla kabul edilemez" diye konuştu.

 

TEOG KABUSA DÖNÜŞTÜ

Benli, TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) Yerleştirmelerinin, veliler ve öğrenciler için kâbusa dönüştüğünün altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü: "TEOG yerleştirmeleri, aileleri ve öğrencileri isyan ettirdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, tercihlerine yerleşemeyen öğrencileri; evlerinden uzak okullara, meslek liselerine ya da imam hatip liselerine kaydetmesi büyük tartışmalara yol açtı. Bazı öğrencilerin kayıtları evlerinden 80-100 km. ya da 150 km. uzaktaki okullara, bazılarının ise tercih etmediği halde meslek liselerine ya da imam hatip liselerine yapıldı."

 

"KÜRTÇE EĞİTİMİ KEPAZELİĞİN DANİSKASIDIR"

 Devlet’in resmî okullarına alternatif sözde okullar açıp bu okullarda Kürtçe eğitim verilecek olmasını da hatırlatan Benli, böyle bir durumun kepazeliğin daniskası olduğunu söyledi.

Benli, "Bu kepazeliğe göz yuman,görmezden gelen siyasî irade de bu kepazeliğe ve kanunsuzluğa ortak demektir. Bölücü unsurlar yine iş başında! Hükümetin sözde açılım politikası sayesinde bölücüler öylesine azdı ki  Güneydoğu'da anadilde eğitim için Bağlar, Cizre ve Yüksekova'da yasal olmayan bir şekilde Kürtçe eğitim verecek okullar açılıp, kayıtlar alınıyor. Bu; mesnetsiz, hainlik ve nefret kokan bir girişimdir. “Ana dilde eğitim vermiyorsanız biz alternatif model oluştururuz.” anlamına gelen bu iğrenç girişim, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir ve bölücü çetenin bölgede gücünü artırdığının göstergesidir. Kendi kendilerine müfredat hazırlayan, öğrenci kaydı alan, ücretsiz kitap dağıtan, hatta öğretmen yetiştirdiğini iddia eden,  İlkokulu 5, ortaokulu 3, liseyi ise 4 yıl olarak belirlediklerini açıklayan bölücü unsurlar açıkça Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne meydan okumaktadır. Bir de utanmadan, Türkçe’yi yabancı dil olarak okutacaklarını söylüyorlar. Devletimizin; bölücü yapıların okullarımızı değersizleştirme, kendi okullarını oluşturma gayretlerine, iki dilli bir devlet yaratma girişimlerine pirim vermeyeceğine inanmak istiyoruz. Bu ülke ve devlet; bölücülerin,hainlerin istediği gibi at koşturacağı, kendi kanunlarını uygulayacağı, kendi okullarını oluşturacakları “bir aşiret devleti ve ülkesi” değildir. Herkes, Türkiye Cumhuriyeti  Devleti’nin kanunlarına uymak zorundadır" ifadelerini kullandı.

Seçil Erzan Davasında Flaş Tahliye! Seçil Erzan Davasında Flaş Tahliye!

 

DEVLET OKULLARI ÜVEY EVLAT MI?

Özel okulları teşvik edenlerin, devlet okullarına “üvey evlât” muamelesi yaptığını belirten Benli, "Bu eğitim-öğretim dönemine damga vuran en önemli konulardan birisi de devletin, özel okullarda okuyan/okuyacak öğrencilere, 3.500 TL’ye kadar teşvik verecek olmasıdır. Devletin okulları kan ağlarken bazı sınıflarda 70 kişi eğitim-öğretim görürken öğretmen açığı hala büyük bir sorunken  laboratuvarı, bilgisayarı, spor salonu olmayan okullar varken birleştirilmiş sınıf uygulaması devam ederken bazı okullar elektrik, su faturalarını ödeyemezken yakıt alınamadığı için, kışın buz gibi sınıflarda ders işlenirken kırık cam, masa, kapı için bile ödenek bulunamazken özel okullara verilen bu teşvik; milyonlarca garibanı,fakiri yok saymaktır. Bu teşvik, devlet okullarının cezalandırılması anlamına da  gelmektedir" dedi.

 

ÇARŞAMBA GÜNÜ İŞ BIRAKILACAK

Ayrıca Başkan Benli, yaptığı açıklamada, Çarşamba günü iş bırakma eylemi yapacaklarını belirterek eğitim çalışanları ile Kayseri halkının kendilerine destek vermelerini istedi.

Benli, "24 Eylül 2014  Çarşamba günü tüm Türkiye'de üretimden gelen gücümüzü kullanarak meydanlardayız. Çünkü iş güvencemizin korunması için, Çocuklarımıza nitelikli eğitim verilmesi için, Gelişmiş Türkiye, itibarlı öğretmen ve eğitim çalışanı için, Tüm eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları için, Eğitim öğretim ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına verilmesi için bir günlük iş bırakacağız" açıklamalarında bulundu.