Geçirmekte olduğumuz sıcak yaz aylarında güneşe her zamankinden daha fazla maruz kalıyoruz. Cilt Kanseri ve güneş arasındaki bağlantı hakkında bilgi veren Özel Adatıp Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uz. Dr. Suna Çokmert, cilt kanserinin en önemli nedenlerinden birisinin güneşe maruz kalmak olduğunu söyledi. Çokmert, “Güneşin içindeki ultraviyole A ve daha fazla oranda da B ışınlarına maruziyet cilt kanserlerinin en önemli nedenidir” dedi.
Cilt kanserinin belirtileri hakkında bilgi veren Çokmert, “Cilt kanserlerinin belirtileri çok çeşitli ve bazen de cilt kanserine özgü olmayan şekillerde karşımıza çıkabilir; bu nedenle genel olarak ciltte uzun süreli değişiklikler görüldüğünde doktora danışılmalıdır. Küçük, kabarık, kırmızı veya kahverengi renkli, sert, kabuksu veya kanamalı lezyonlar, iyileşmeyen iltihaplı lezyonlar, yara izine benzer kalıcı lezyonlar bizi doktora başvurma konusunda alert edici olmalıdır. Ciltte yeni ortaya çıkan ve hızla ilerleyen bir büyüme, mevcut kitle veya lekelerde boyut artışı ya da renk artışı ve üç ay içinde iyileşmeyen cilt ülserleri cilt kanserlerinin öncü bulguları olabilir” diye konuştu.
Uzun süre güneş altında kalınacaksa uygun koruma faktörü içeren güneş kremleri kullanılması gerektiğini söyleyen Uz. Dr. Çokmert, “Güneşin içindeki ultraviyole A ve daha fazla oranda da B ışınlarına maruziyet cilt kanserlerinin en önemli nedenidir. Bu ışınlara yoğun ve ani olarak maruziyetin, uzun sürede ve daha az oranda maruziyetten cilt kanseri açısından daha fazla risk taşıdığı bildirilmektedir. Yani uzun süre güneş altında kalmak cilt kanseri açısından risk taşımaktadır. Uzun süre güneş altında kalınacaksa uygun koruma faktörü içeren güneş kremleri kullanılması önerilmektedir” şeklinde konuştu.
Cilt kanserlerinin en önemli nedeninin doğal veya yapay ultraviyole ışınlara aşırı maruz kalmak olduğunu belirten Çokmert, “Doğal veya yapay (solaryum) ultraviyole ışınlara aşırı maruziyet en önemli nedendir. Güneş ultraviyole ışınların en önemli kaynağıdır. Yapay ultraviyole ışın kaynağı olan solaryum ise cilt kanserine neden olduğu kanıtlanmış ve önerilmeyen bir kozmetik yöntemdir. Bunun dışında cilt kanseri gelişimi için bir takım risk faktörleri söz konusudur. Bunlar; sarışın, mavi veya yeşil gözlü, açık ten rengine sahip, çilli olma, ciltte yanık veya yara izi olması, arsenik maruziyeti, kronik cilt enfeksiyonları veya cilt ülserleri, radyoterapi almış olmak, organ nakli veya diğer nedenlerle bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç alıyor olmak, aktinik keratozis (zamanla cilt kanserine dönüşebilecek özel bir cilt hastalığı) olarak sayılabilir. Yaşla birlikte cilt kanseri görülme sıklığı artar. Bunun nedeni yaşla birlikte güneş ışığına maruziyet süresinin artması olabilir” ifadelerini kullandı.
“Cilt kanserinin seyri”
Cilt kanserinin seyri hakkında bilgi veren Uz. Dr. Suna Çokmert, “Cilt kanserleri, cildin tabakalarından kaynaklanan ve hücrelerin aşırı ve kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıkan kanserlerdir. Cildin en dış tabakası epidermis ve onun altında yer alan daha iç tabaka ise dermis olarak adlandırılır. Epidermiste en dışta yassı hücreler olmak üzere üç tip hücre (yassı hücreler, bazal hücreler ve melanositler) bulunur. Bazı cilt tümörleri de iyi huyludur ve nadiren kansere dönüşürler. Bunlar içinde benlerin çoğu, seboreik keratoz, hemanjiyoma, lipom ve siğiller sayılabilir. Kötü huylu cilt kanseri ise bazal hücreli cilt kanseri, yassı hücreli cilt kanseri ve melanoma'lardır. Bazal hücreli cilt kanserleri cildin en dış tabakasındaki epidermis hücrelerinden kaynaklanır. Her 10 cilt kanserinden yaklaşık sekizini bazal hücreli kanserler oluşturmaktadır. Bu tip cilt kanserleri yavaş büyürler, nadiren yayılım yaparlar. Yassı hücreli cilt kanserleri ise epidermisteki yassı hücrelerden kaynaklanır. Her 10 cilt kanserinden yaklaşık ikisini yassı hücreli kanserler oluşturmaktadır. Yassı hücreli kanserler sıklıkla cildin hemen altındaki yağ dokusuna yayılma eğilimindedir ve nadiren de olsa lenf nodlarına ve vücudun uzak bölgelerine yayılabilir. Melanomlar ise daha nadir görülen cilt kanserleridir, sıklıkla çevre dokuya ve vücudun diğer bölgelerine yayılır. Bu nedenle ek tedavilere gereksinim olmaktadır. Aktinik keratozis ise zamanla cilt kanserine dönüşebilecek özel bir cilt hastalığıdır. Fazla güneş ışığına maruz kalma sonucunda ortaya çıkan solar keratoz olarak da bilinen ciltte küçük, kaba ve pürüzlü, pembe-kırmızı ya da ten renginde lezyonlardır. Genellikle bir bulgu vermezler ve çok sık olmamakla birlikte kansere dönüşebilirler” dedi. (İHA)