Bundan beteri olamaz dedikçe, neden her gün daha beterleri ile karşılaşıyoruz?

Daha ağzı süt kokan bir kız çocuğu…

6 yaşında, sara hastası…

Kızın ailesi (aslında en büyük suçlular anne ve babası)…

Kızlarının tedavisi için doktor yerine üfürükçü hocaya götürüyorlar…

Sahte hoca denilen o sapık şerefsiz, 6 yaşındaki kız çocuğunun ailesini dışarı çıkarıp, kız ile yalnız kalıyor…

Kızın gözlerini bağlayan o hoca(!) kıza ağzına plastik bir şey vereceğini ama sakın ısırmamasını söylüyor, bir süre sonra kızın ağzına sıvı gelince, kız tükürüyor ve hemen ailesine anlatıyor…

Evet, evet, evet…

Hemen ‘bunları yazmayın kardeşim ya’ diyenler bir çıksın, biz bunları yazıyoruz diye bize saldırsın millet…

Ya da hep beraber utanalım, hep beraber yerin dibine girelim…

Ben bu sözleri duydukça mahkeme salonunda yerin dibine giriyorum zaten…

Neyse konuyu dağıtmayalım, aile hemen polise haber veriyor, üfürükçü hoca tutuklanıyor.

Emniyette, savcılıkta itiraf ediyor ama her nedense mahkemeye çıkınca inkar ediyor, suçlamaları kabul etmiyor.

Mahkeme, bu sapık hoca(!)ya ‘çocuğun nitelikli cinsel istismar’ suçundan 20 yıl hapis cezası verdi.

Ama ben ‘idam’ cezası gelip, kısasa kısas olana dek bu iğrenç olayları yazmaya devam edeceğim.

Ve ailelerin cahil kalmaması, bu konularda daha dikkatli olması için de yazmaya devam edeceğim. Burada asıl en büyük suçlular kızcağızın anne ve babası… Hadi hoca diye götürdün, neden yalnız bırakıyorsunuz çocuğunuzu tanımadığınız bir şahısla…

Offfoffff, çok doluyum çok…