Şimdi bir insanın (avukatın) son durumunu aylar öncesinden kendi paylaşımları ile sizlere anlatacağım...

“30 ARALIK: Kafamızı kuma gömüp herşeye herkese eyvallah demedik, tabi bocaladık bu arada ELHAMDÜLİLLAH.

6 OCAK: Uyusak rüyalar kandırıyor, uyumasak insanlar...

11 OCAK: Kimseye bilgelik taslamaya, kimseyi kınamaya gerek yok, hikayenin sonunda kim ne yapmış göreceğiz.

20 OCAK: Cübbeli fotoğraflar, yorumlar, reklam kokan hareketler vs vs ler avukatlık etiğine yakismiyormuş. Bunu diyenler de mali hamuduyla götürmüş,yukunu tutan tipler. Kapali kapilar ardinda fetö borsasının komisyonculuğunu yapmak, her durumda sinsi sinsi davranmalar, makami, konumu olan 100 paralik adamlarla her dakika cay kahve icip kulis yapmalar ile kiyaslarsak her halde devede kulak kalır bunlara göre. Bir mahkeme var ki hakimin kendisi şahit.

23 OCAK: Halkın tüm kesimini anlamak için herşeyimi feda ettim. Anladım ama bedeli çok ağır oldu. Bu işin altından kalkarsam sıkıntı yok. Kalkamazsam ibret alırsınız ve en azından olumlu noktaları ayrıştırırsınız.

2 ŞUBAT: Korkma ondan bundan, ne ölümden ne hayattan..

Bu dünyada gördüklerinin hepsi bir, hepsi HAK'tan..

6 MART: Bir noktadan sonra geri dönüş yok! işte tam o noktadayız./Franz Kafka

12 MART: Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır. Aliyya İzzetbegoviç

21 MART: Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler.

26 MART Saat:22.30 - SON PAYLAŞIMI... Sadece adalet...”

Ve dün gece yarısı komşular o insanın evinden ‘yeter artık’ bağrışlarını duyuyor...

Sonra bir ses...

Kafalarını pencereden dışarı çıkarıyorlar...

35 yaşında dalyan gibi delikanlı, bekar bir erkek beton zeminde cansız halde yatıyor..

Karşı binadaki komşuları ‘balkonda çok sayıda kitap var, sanırım avukat’ diyorlar...

Evet avukattı MUSTAFA KOÇAK...

Bazen okumak yetmiyor İşte...

Çok borcu varmış diyorlar, psikolojik diyorlar...

Artık bu diyardan göçüp gitti ya derler de derler...

Koçak’ın ‘Bu işin altından kalkarsam sıkıntı yok. Kalkamazsam ibret alırsınız’ dediği gibi ibret alacak mıyız peki?

Bir avukatın günden güne sessiz çığlığını hiçbirimiz duyamadık, yetişemedik ona...

Kim bilir nasıl bir dert yüklendin de kaldıramadın o yükü...

Eminim ibret de almayacağız...

‘Sadece adalet’ isteyen genç bir avukatın hazin sonunu okudunuz...

Ara ara sohbet ederdik, sosyal medyada yazdıklarını ‘renkli kişiliği ile tanınan avukat’ diye haberleştireceğimi söylediğimde ‘öyleyim’ demişti...

Renkli kişiliği ile tanınan bir avukatı kaybettik.

Bir acı haberin (köşe yazısının) daha sonuna geldik.

Yattığın yerde huzurla uyu, Allah taksiratını affetsin, rahmet etsin sana Mustafa...