Önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi bu süreç hepimizde stres, kaygı ve panik gibi durumlar yaratıyor, bu süreci en sağlıklı şekilde atlatmak da bizim ellerimizde. Yetişkin olarak bizler nasıl kaygılı zamanlar geçiriyorsak, okullarından ve oyunlarından, oyun arkadaşlarından uzaklaşan çocuklarımız da aynı şekilde zor bir döneme girdi. Çocuklarımızın da bizler gibi rutinleri bir anda değişmiş, sosyal yaşantıları sekteye uğramıştır. Bu süreçte ebeveyn olarak üzerimize düşen görevler neler ve çocuklarımızla sağlıklı şekilde nasıl bir iletişim kurabiliriz, bu süreci en doğru şekilde çocuklarımıza nasıl anlatabiliriz?
İlk olarak çocuklarımıza yalan söylememek, bu durumu tüm gerçekliğiyle onlara anlatmak yapacağımız en doğru şeylerden birisi olacaktır. Virüsün oldukça tehlikeli olduğunu, önlem almadığımız zaman yaşanabilecek sorunları çocuklarımızın bizlerden önce çeşitli mecralardan, oldukça yaygın olan ve çarpıtılmış haberlerle karşılaşabileceği, yanlış bilgiler edinebileceği sosyal medyadan öğrenmesini hiçbirimiz istemeyiz. Bu nedenle süreci, yeterli ve doğru bilgiyi edindikten sonra anlatabilecek en doğru kaynak ebeveynler olacaktır. Çocuklarımızdan koronavirüsün bir hastalık olduğunu saklamak, onlara durumu açıklamaktan kaçınmak, uzmanlar tarafından çocuklarımıza yapacağımız en büyük kötülük olarak değerlendirilmektedir. Çocuklarımıza bu durumu samimi ve güzel bir dille anlatmak çocuklarımızın yaşayacağı korku ve kaygının önüne geçmemize yardımcı olacaktır.
Çocuklarımıza bu durumu anlatırken onların yaş gruplarını göz önünde bulundurarak anlatmak en doğrusu olacaktır.
Okul öncesi bir çocuk, koronavirüsün nasıl bir hastalık olduğunu, almamız gereken önlemleri sözlü ifadelerle anlattığımızda anlamlandıramayabilir bu nedenle virüsü anlatırken çocuğumuzla beraber bir oyun tasarlayabilir ve bu durumu oyunlaştırarak ona anlatabiliriz. Oyun içerisinde alınacak önlemler üzerinde durmaya dikkat etmeliyiz, çocuğumuzla beraber önlemleri sıraya koyup uygulayabiliriz. Çocuklarımız hem bu süreci sizinle beraber eğlenerek hem de doğru bilgilere ulaşarak, korkmadan atlatabilir.
İlkokul çağındaki çocuklar okumayı yeni öğrenmesi ve teknolojik aletlere duyduğu ilgiden ötürü internette karşılaşabileceği bilgilerden önce bu bilgileri ailesinden öğrenmesi bu süreci daha sağlıklı atlatmasına yardımcıolacaktır, sosyal medyada karşılaşacağı gerçek dışı bilgiler çocukta korku ve kaygı yaratabilir. Bizler bu mecralardan çocuklarımızı bu süreçte uzak tutmaya önem vermeli ve bu durumu onlara dürüst, samimi bir dille anlatmalıyız. İlkokul çağındaki çocuklar da okullarından ve oyun arkadaşlarından ayrıldığı için ev içinde sıkılıyor, zaman geçirmekte zorlanıyor olabilir. Bu durumda onların kaliteli zaman geçirmesi ve bu belirsiz durumu kaygı ve korkudan uzak yaşaması için bizler elimizden geleni yapmalıyız. Çocuklarımızın uzaktaneğitimiyle ilgilenmeli, onlara yardımcı olmalıyız. Bir taraftan da eğitimleriyle ilgili baskıcı yaklaşımdan da kaçınmalıyız. Oyun arkadaşlarından uzaklaşan çocuklarımızla beraber, evde oyunlar kurmak, beraber kitap okumak gibi aktiviteler de çocuklarımızın bu süreci sağlıklı atlatmasına yardımcı olacaktır.
Ergenlik dönemindeki gençler ise ebeveynlerinden çok arkadaş çevrelerinden edindiği bilgilere daha çok güvenmeye yatkındırlar. Ergenlik dönemindeki gençler aynı zamanda bazı duyduklarını abartma eyleminde bulunabilir, ebeveynlerinin söylediklerini de sorgulayabilirler. Bu süreçte onlarla sağlıklı iletişime geçmek için beraber fikir alışverişi yapabileceğimiz bir ortam yaratmak, onlara kendilerini ve fikirlerini önemsediğimize dair mesajlar vererek onlarla konuşmak ve kendi bilgilerimizi de onlara samimi ve gerçekçibir dille aktarmak en güzeli olacaktır. Aile bireyleri olarak bu durumda alınabilecek önlemleri konuşmak, evde kaldığımız süre boyunca birlikte nasıl kaliteli zaman geçireceğimize dair konuşmak ve daha sonra teker teker uygulamak sürecin kaygı ve korkudan uzak, sağlıklı bir şekilde atlatılmasına yardımcı olacaktır.
Bütün bunlarla beraber en etkili öğrenme yollarından biri modellemedir. Modelleme, gözlem yoluyla öğrenme ve öğrendiklerini taklit etme durumudur. Bu süreçte yetişkinler nasıl bir tutum sergiler, nasıl tepkiler verirse çocuklar da bir süre sonra benzer tepkiler vermeye başlayacaktır. Aynı şekilde sık sık el yıkama, titizliğe önem verme gibi davranışlar da taklit etme yoluyla çocuklarımızın öğrenip eyleme dökeceği davranışlar olacaktır. Ebeveynler olarak bu süreçte biz tutum ve davranışlarımıza ne kadar dikkat edersek çocuklarımız da bir o kadar bu süreçte dikkatli ve sağlıklı olacaklardır.