Cebrail A.s kendisine baktı ve: ’’Yarabbi! Benden daha güzel suretli birisini yarattın mı?’’ dedi.

Cenab-ı Hak:’’Hayır.’’ buyurdu.

Bunun üzerine Cebrail As. ayağa kalktı ve Cenab-ı Hak’ka teşekküren her rekatında yirmi bin sene ayakta kalmak suretiyle iki rekat namaz kıldı.
Cebrail As. namazı kıldıktan sonra Cenab-ı Hak: ’’Ey Cebrail!Sen bana ibadetimin hakikatiyle ibadet ettin. Senin ibadetin gibi hiç kimse bana ibadet etmedi. Ancak ahir zamanda bana çok sevimli olan kerim bir Peygamber gelir. Ona Muhammed (sav)denir. Onun zaif, günahkar ümmeti vardır. Onlar çeşitli fikirlerle dolu büyük günah sahibi olarak kısa zamanda, noksan ve yanılmalarla iki rekat namaz kılarlar. İzzet ve celalime yemin olsun ki, onların bu evsaftaki namazı senin namazından bana daha sevimlidir. Zira onların namazı emrimle olacak, senin namazın benim emrimle olmadı.’’ buyurur.

Bunun üzerine Cebrail As. Cenab-ı Hak’tan Me’va cennetini görmek için izin ister. Hz.Allah ona izin verir. Cebrail A.s bütün kanatlarını açarak(600 tane) cennet üzerinde uçmaya başlar. Her kanat açış ve kapatışında üç bin senelik mesafe kat eder. Bu şekilde üç yüz sene uçar. Aciz kalıp bir ağacın gölgesine iner. Cenab-ı Hak’ka secde edip, secdesinde;

‘’İlahi! Ben bu şekilde uçmamla cennetin yarısı; üçte bir veya dörtte bir olarak ne kadarına ulaşabildim?’’
Cenab-ı Hak: ’’Ey Cebrail! Üç yüz bin sene uçsan, sonra sana bu kuvvetin kadar kuvvet, kanatların kadar kanat versem, uçtuğun miktar uçsan kıldıkları iki rekat namaza mukabil ümmet-i Muhammed ’e ita edeceklerimin onda birine ulaşamazsın.’’ buyurur.
(Mişkat’ül Envar)

Yukarıda anlatılan ve rivayet edilenleri okudunuz. Bir İslam’ın kabul olduğu ilk yıllara bakın, bir de şimdi ahir zamana…

Biz hala neredeyiz, ağlanacak, acınacak halimiz var. Allah bize o kadar önem veriyor ama biz hala günaha ve harama koşuyoruz.

Çok fazla yorum yapacak bir şey yok ancak söylenecek tek şey şu ahir zamanda Allah (c.c.) bizi de hidayete erdirir inşallah.