Ben daha önceki haberler ve köşe yazılarımda da belirttiğim gibi bu salgının ülkemize de sirayet etmesi sonucu alınması gereken tedbirler ve önlemler olması gerektiğini çok ciddi bir şekilde vurgulamıştım. Bu konuya yazının alt tarafında devam edeceğim, şimdilik analizimize devam edelim.
Korona virüs, covid 19 salgın hastalığı artık ülkemizin de savaş verdiği bir hal almış, memleketin her yerine dağılan özellikle nüfusun yoğun olduğu büyük kentlerde baş göstermiştir. Bu sebeple tıp bilim kurulu başta sağlık bakanı ve devlet yetkilileri bu konuda önlemler alınması için görüş bildiriyor. Alınacak önlemler ve tedbirler konusunda da yetkililer tarafından ortaya koyulan sonuçlar ise sayın cumhurbaşkanına anlatılıyor ve sayın cumhurbaşkanı da alınan kararları vatandaşlarımıza duyuruyor, yanı sıra Sağlık Bakanı da an be an vatandaşları bilgilendiriyor.
Benim anlamadığım şudur ki bu alınan tedbirlere ve önlemlere uymayan çok fazla insanımız var, gerek zorunluluktan gerekse de umursamazlıktan.
Sevgili vatandaşlarımız alınan tedbirler kimsenin hürriyetini alı koymak değil, nedir bu duyarsızlık anlamıyorum.
Ya arkadaş devlet yetkilileri diyor ki 'zorunlu olmadıkça dışarı çıkma, yok çıkacaksan maskesiz, eldivensiz çıkma, bu salgına hem kendin bulaşma hem de sevdiklerine salgını taşıma.' Bu kadar basit, bunun neresi anlaşılmaz ki?
Bu salgını ciddiye almayan ve anlamayan kurallara uymayanlar aylak, aylak gezenler bakın bu gidişle bu salgın haftalarca veya aylarca devam edecek gibi duruyor. Ülkemizin bir an önce bu salgından kurtulmasu gerekiyor, yoksa sıkıntı büyüyecek.
Tarım, hayvancılık ve sanayi çöküyor, çiftçilerimizin ekim zamanı geldi, tarım ve hayvancılık devam etmezse, sanayi üretmezse, yani çark dönmez ise vay halimize...
Bu gidiş hiç iyiye gitmiyor, ülkemizin ekonomisi kırılgan durumda, top yekun acısını çekeceğiz.
İyisi mi gelin kurallara uyalım, alınan önlemlere katkı sağlayalım, tedbirleri yok saymayalım.
Yapılacak şey çok basit, zaruriyet olmadıkça sokağa çıkmayalım, sevdiklerimiz ile evde kalalım ama çıkma zorunluluğu olanlar da öncelikle kişisel temizliğine dikkat etmeli ve tedbirlerini almalı.
Bu lanet salgına bulaşma başkalarına da bulaştırma, maskesiz ve tedbirsiz çıkma arkadaşım.
Gelelim yazının başında da değindiğim konuya... Daha önceki köşe yazılarımda ve haberlerde de salgın ülkemize sirayet ederse neler yapılması gerek, nasıl önlemler alınması lazım diye belirtmiştim.
Şükür maske, eldiven, kolonya ve dezenfektan gibi korunmak ve temiz kalmak üzere ihtiyaçları simsarlardan kurtardı devlet yetkililerimiz ama vatandaşa ulaşması konusunda sıkıntılar devam ediyor.
Bu elzem olan ihtiyaçlar bir an önce bütün vatandaşlara ulaşmalı, yanı sıra tüm vatandaşlarımızın yaşamını idame ettirecek şekilde iaşesi, temizlik malzemesi, elektrik, su, doğalgaz gibi olmazsa olmaz ihtiyaçları temin altına alınmalı.
Bu salgın hastalıktan bir an önce hep birlikte kurtulmalıyız, onun için devletimizden yapması gerekenlerini beklerken, vatandaş olarak bizler de maddi manevi olarak yanında olduğumuzu göstermek ve ortaya koymak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
Yani alınan kararlara uymalıyız, tedbirsiz davranmamalıyız, önlemleri hiçe saymamalıyız. Bu günlerde duyarlı ve paylaşımcı olmalıyız, etrafımıza göz kulak kesilmeliyiz, olan olmayanı kollamalı ki hep birlikte bu işten güçlü çıkmalıyız.
Unutmayalım ki devlet vatandaşı için vardır, vatan ve vatandaş için de devlet vardır...
Kalın sağlıcakla.