Devletimiz tedbirleri alıyor, medya ve kamu spotları aracılığı ve sosyal medyada çok önemli bilgiler veriliyor ve tedbirler anlatılıyor… Bizim kişisel olarak mücadelemizde çok önemli… Kişisel bakımımıza çok önem vermeliyiz, kişisel bakımımızın sadece korona için değil yaşamımızda önemli bir yer edinmesi gerekiyor.
Hatta Sağlık Bakanlığı ve yerel yöneticilerin uygulamaları, tedbirleri ve denetimleri rutin hale getirilmelidir. Bu bizim yaşam tarzımız olmalı… Her gün olmasada insanların sıklıkla kullandıkları toplu taşıma araçları, mekanlar yerel yönetimlerce haftada bir veya iki kez rutin şekilde temizlenmeli ve vatandaşlara hijyenik ortamlar sağlanmalıdır.
Bu şekilde yaşam tarzı oluşturmaz isek yarın korona gider, morona gelir…
Demem o ki bu tür salgın hastalıklarda korunmasını bilmemiz ve temizliği yaşam tarzı haline getirmemiz gerekiyor…
Biz Türk milleti olarak tokalaşmayı, sarılmayı seven bir milletiz, bir o kadar de temiz bir milletiz. Bu kişisel temizlik kuralını yaşam tarzına getirirsek ve bu tür salgınlarda samimiyet ve sevgi göstergelerine dikkat edersek, bu salgının bulaşmasını en asgariye indiririz.
Virüslerin tek tek adını saymaya gerek yok, korona ve benzeri virüslerle yaşamayı öğrenmeliyiz. Sadece virüs değil, kitlesel bütün ölümcül olayları akılcı ve bilimsel tedbirlerle bertaraf etmeliyiz.
Hayatı durma noktasına taşımamalıyız, panik olmamalıyız, uyanık olmalıyız…
Olmazsak ve ‘bana bir şey olmaz’ dersek, yazımın başında da bahsettiğim gibi ya mezara, ya hastaneye(karantina) düşeriz…
Sözün özü, vatandaş olarak devletin tedbirlerine yardımcı olmamız ve uymamız lazım, kişisel bakımlarımızı gerçekleştirip bireysel olarak da bu virüs ile mücadele etmeliyiz…
Unutmayalım ki temizlik imandan gelir…
Sağlıklı günler dilerim…