Madde bağımlığı, şiddet eğilimi gibi davranışlar kişinin beyin dalgalarını geri bildirim aracılığıyla şekillendirerek ortadan kaldırılabiliyor. Prof. Dr. Tanju Sürmeli, ‘Neurofeedback’ denilen yöntem ile kişinin bağımlı olduğu maddeden veya şiddet eğiliminden kurtulabileceğini belirtti. Beyindeki nöronların tekrar kodlanmasını sağlatan yöntemde başarı oranı ise yüzde 80 civarında. İlaç kullanılmadan uygulanan bu yöntem bilimsel olduğu nedeniyle ABD ve Avrupa’da devlet desteği ile karşılanabiliyor. Prof. Dr. Sürmeli, yöntemin Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) kapsamı içerisinde yer almadığını söyledi.
Kodlamayla beynin eğitilmesi
Yöntem kodlama çalışmasıyla beynin eğitilmesine dayanıyor. Genelde alkol ve uyuşturucu bağımlılığında beynin arka kısmında olması gereken alfa dalgaları az, beta dalgaları fazla oluyor. Eğer kişinin alkolle ilk karşılaşması neşeli bir ortamda ya da stresli bir olayda oluyorsa vücudu gergin yapan beta dalgaları hafıza merkezine kaydoluyor. Sonrasında yeniden stresli bir durumda karşılaşıldığında beyin, alkolü bir ilaç zannederek ona doğru yöneliyor.
“Başarı oranı yüzde 80”
Prof. Dr. Tanju Sürmeli, ‘Neurofeedback’ yöntemi ile beyindeki bu kodlamaların değiştirildiğini öne sürdü. Beyindeki nöronların tekrar kodlanmasını sağlatan yöntemde başarı oranının yüzde 80 olduğunu vurgulayan Sürmeli, “5 senelik takiplerde de bunu buluyoruz. 100 kişiden 80’i iyileşiyor. 20’sinde de 1 sene içinde tekrar başlama riski oluyor. Normalde alkol tedavisinde ilaçlar kullanıyor. Bu ilaçsız bir yöntem” diye konuştu.
Alkol ve uyuşturucuda bütün olayın beyindeki kodlamalar olduğuna dikkat çeken Sürmeli, “Beynimiz bütün algıları sinir hücrelerine kodluyor. Diyelim ki; kişinin alkolle ilk karşılaşması neşeli bir ortamda ya da stresli bir olayda bir arkadaş baskısıyla oldu. Eğer beta dalgaları fazlaysa bu kişide aldığı alkol geçici olarak beta dalgasını azaltacaktır ve hafıza merkezine o şekilde kayıtlanacaktır. Stresli olduğu bir ortamda beyin alkolü veya maddeyi hatırlayacaktır. Beyin hatırladığı zaman da kişiye otomatik olarak ‘git bunu yap’ mesajı yolluyor. Kişini iradesiyle bunu durdurması oldukça zor oluyor. Farkında olmadan alkol ve uyuşturucuyu tekrar davranışı olarak yapma durumunda kalıyor” ifadelerinde bulundu.
Uyuşturucu kullanan hastada, ‘benim beynim iyileşmeyecek’ algısı olduğunu beyinde de ‘ben asla bu girdaptan çıkamayacağım’ fikri oluştuğunu söyleyen Sürmeli, “Halbuki bu girdaptan çıkarabilmek mümkün. Neurofeedback ile beyindeki bu elektriksel kodlamaları değiştirdiğimiz zaman bu girdaptan çıkma olasılığı yüzde 80” dedi.
“Türkiye’de SGK karşılamıyor”
Yıllarca ilaçla tekrar tekrar tedaviye alınan kişilerin 3-6 aylık bir çalışmayla iyileştiğinden bahseden Sürmeli, bu yöntemin ABD ve Avrupa’da sigortalılığın içinde karşılandığını Türkiye’de ise karşılanmadığını aktardı. Sürmeli, “Bu yöntem ABD’de Obamacare ya da bizdeki SGK’nin karşılığı olan medicare dediğimiz sistemin içinde, Avrupa’da da sigortalılığın içinde bilimsel olduğu sebebiyle ödenen bir tedavi yöntemi ama Türkiye’de ne yazık ki SGK bu karşılamayı yapmıyor. Masraflı bir tedavi olduğu için SGK’nin de bunu karşılaması lazım. Çünkü insanların hayatı değişiyor. Yıllarca ilaçla tekrar tekrar tedaviye alınan kişiler 3-6 aylık bir çalışmayla iyileşiyor. Bize 14 yaşından 30 küsür yaşına kadar uyuşturucu kullanan defalarca hastaneye gidip tedavi gören hastalar geliyor. Bunların 3 veya 6 ayda iyileştiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
“Kadına şiddeti önlemede de kullanılabilir”
Yöntemin kadına şiddette de uygulanabildiğini söyleyen Sürmeli, “Çocuk yaşta bir bireye şiddet uygulandıysa bu kayıtlar beyinde oluşuyor. Kayıtlar tekrar tekrar beyinde bir gün kullanılmaya sevk oluyor. Beyinin öğrenebilmesi için vurma olayının tekrarlaması gerekir ama beyin bu vurma olayının kötü bir şey olduğunu bilmeden tekrarlıyor. Alkol ve uyuşturucu da olduğu gibi bu kodlamalar beyinde kodlanıyor. Benzer yerlere kodlanarak tekrar tekrar şiddet haline dönüşüyor” ifadeleriyle konuya açıklık getirdi. (İHA)