Kayseri'de yaşanmış ve mahkemeye yansımış bir olay.

SUÇ: Çocuğun cinsel istismarı...

SUÇLU: 19 yaşında bir genç... (tutuklu)

MAĞDUR: 14 yaşında bir kız çocuğu...

DURUŞMA: Ağır Ceza Mahkemesi...

Aslında olayı anlattığımızda mağdur kelimesinin sadece hukuki nedenlerden dolayı olduğunu anlayacaksınız. Hukuki diyorum, çünkü kız daha 14 yaşında... 

Neyse yaşanmış gerçek olayımıza geçelim.

Kızın annesi ile babası boşanmış, kız annesi ile yaşıyor.

14 yaşındaki kız ile 19 yaşındaki genç sosyal paylaşım sitesi facebooktan tanışıyor, arkadaşlık, sohbet derken bu ikili sevgili oluyor. Gencin söylediğine göre kız kendisini tanıtırken 16 yaşında olduğunu söylemiş. Neyse, çocuk demir doğramacı da çalışıyor, kız ise halen okuyor. 

Sevgili olduktan sonra dışarıda bir kaç kez görüşüyorlar. Bir gün kız, erkek arkadaşına okula gitmediğini, annesinin de evde olmadığını söyleyerek eve davet ediyor. Çocuk mahkemede 'Hiçbir kötü niyetim yoktu. Çay içmeye gittim' diyerek eve gittiğini söylüyor ve başlıyor anlatmaya: "Kendisi çağırdı, sevgiliydik. Eve gittim, oturduk, birbirimize sarıldık. Kendisi öptü beni, sadece öpüşme oldu. Başka bir şey yaşanmadı. Sonra işe gitme saatim geldi ve gittim. Annesi öğrenince eve geldiğimi söylemiş ve korku ile benden şikayetçi olmuş. Yaşını sorduğumda 16 olduğunu söyledi. 14 yaşında olduğunu bilmiyordum."

Sıra kıza geliyor. Pedagog eşliğinde ifadesi alınacak. Cinsel istismara uğramış bir kız yok karşımızda. Aksine çok rahat... 'Aslında bir şey yapmadık' diyerek o da yaşadığı olayı şöyle anlatıyor: "İnternette tanıştık. Bazen yüz yüze görüşürdük. Sevgiliydik, telefonda konuşurken evde yalnız olduğumu öğrenince gelmek istedi, ben de gel dedim. TV izliyorduk, bir şey yapmadık aslında, boynumdan falan öptü. Bu durum 5 dakika sürdü. Sonra kendisi gitti, akşam yemek yerken annem boynumdaki kızarıklığı gördü, ben de anlattım. Kendisinden şikayetçi değilim."

Pedagog ise kızın ergenlik döneminde olduğunu böyle riskler alabileceğinin altını çiziyor.

Kızın annesi de ilk başta kızının boynunda ve vücudunda morluklar görünce çocuktan şikayetçi olduğunu, şimdi ise kızının psikolojik olarak iyi olmadığını söyleyerek, gençten şikayetçi olmadığını söylüyor. Kızın annesi, "Çocuğumun boynunda morluklar gördüm. Gittik, şikayetçi olduk. Kızımın yaşı daha çok küçük, çabuk kanan birisidir. Kızım çok yıprandı, o yüzden şikayetçi değilim" diyor. 

Dava eksikliklerin giderilmesi için erteleniyor.

Buyurun şimdi gelelim sonuç kısmına... Aile yapısı bozulmuş ve (internet, telefon gibi) tüm imkanlar elinde olan 14 yaşında bir kız çocuğu... Karşısında kendisi gibi ergen bir genç.. Her zaman diyorum, yine diyeceğim.  Anne-baba olarak, millet olarak evlatlarımıza sahip çıkmazsak, emanete hıyanet etmiş oluruz. Bunun cezasını dünyada da, âhirette de çekeriz.