Bu söz öyle derin öyle içerikli ki üzerine ciltlerce kitap yazılsa
Manasını açıklamaya yine de kifayet edilemez.
Geçtiğimiz hafta…
İçişleri Bakanlığı kararıyla DEM Parti'deki Tunceli ve CHP'deki Ovacık belediyelerine kayyum atandı.
Bakanlık açıklamasında, Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın, PKK üyeliğinden ceza almış olması ve PKK propagandası yapmak suçlamasıyla hakkındaki soruşturmanın devam etmesi nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırıldığı kaydedildi.
Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoglu'nun,
Tunceli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildiği ifade edildi.
Tunceli'nin Ovacık ilçesinde ise Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül görevden alındı.
Bakanlık açıklamasında Sarıgül'ün PKK üyeliğinden ceza almış olması nedeniyle geçici olarak görevden uzaklaştırıldığı ifade edildi.
Buraya kadar her şey devletin taktir ve tensibi ile gerçekleşen bir süreç.
Devlet yetkilileri kanunların verdiği yetki ile uygun görmedikleri usulsüzlük tespit ettikleri her belediyeye kayyım atama yetkisine sahiplerdir ve Devlet gereğini yapar.
Buraya kadar
Her şey Devletin tecellisidir.
Yani Devlet gereğini yapmıştır
Tunceli,
M.Ö. 2200 yıllarında Hurrilerin, M.Ö. 1300 yıllarında Hititlerin, M.Ö. 1200 yıllarında Urartuların, M.Ö. 700 yıllarından itibaren Medlerin, Perslerin ve Makedonyalıların, M.Ö. 17 – M.S. 200 yıllarında Romalılar ve kısa bir süre Partların, 200-639 yıllarında Kapadokyalılar, Selevkoslar, Doğu Roma İmparatorluğu, Bizanslılar ve Sasanilerin, 639-972 yıllarında Arapların ve 972-1071 arası Bizanslıların egemenliği altında yaşamıştır. 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Anadolu’da Türklerin egemenliğinin hızla yayıldığı dönemde bölge 1087 yılında kesin olarak Türklerin egemenliği altına girmiştir. Yöre 1087 yılından itibaren Selçuklular, Mengücekler ve Akkoyunlular’ın hakimiyeti altında kalmış, 1473 yılında da Osmanlıların egemenliği altına girmiştir.
Yöre Osmanlı yönetiminde 1847 yılında, Hozat merkez olmak üzere Dersim Livası adıyla sancak yapılarak Erzurum’a bağlanmıştır. Dersim Farsçada ‘Gümüş Kapı’ anlamına gelmektedir. 1879 yılında Dersim adıyla ayrı bir vilayet olan bugünkü Tunceli bölgesi, 1886 yılında mutasarrıflığa indirilmiş ve 1892 yılında Elazığ vilayetine bağlanmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra 25 Aralık 1935 tarihinde geçici merkezi Elazığ ili olmak üzere, Erzincan’ın Pülümür, Elazığ’ın Nazımiye, Hozat, Mazgirt, Pertek, Ovacık ve Çemişgezek ilçeleri bağlanarak Tunceli Vilayeti teşkil edilmiştir. Bu tarihte, daha önce Dersim olan bölgenin ismi Tunceli olarak değiştirilmiştir. 30 Aralık 1946 tarihinde İl merkezi, eskiden Kalan Kasabası olarak bilinen şu andaki yere nakledilmiştir.
25 Aralık 1935 tarihinde, 2884 sayılı Tunceli Vilayetinin İdaresi hakkında kanun çıkarıldı ve 4 Ocak 1936 tarihinde Dersim Vilayetinin adı Tunceli Vilayeti oldu.
Bu arada …
Ülkemizde hemen hemen her bölgede ismi değişen onlarca köy nahiye ilçe il mevcuttur.
Kimilerinin art niyetli olarak
Israrla ve tepki ile yıllardır adı Tunceli olan bu şehrin ismini hala dersim olarak anmak istemelerinde masum bir yer adını anmak
Veya telaffuz etmekten ziyade bir şeyleri kaşımak için bahaneye malzeme aramak olduğunun herkes farkında.
Zira aynı zihniyet Diyarbakır’ı da ısrarla Amed diye lanse etme peşindeler.
Atanan Kayyım ların nihayetinde ise gelişen olaylar
Vahim bir o kadarda düşündürücü idi.
Kamu malına zarar vermeden tutunda kolluk kuvvetlerine fiziki saldırmaya teşebbüs mü dersiniz,
Belediye önüne konan plastik ve demir bariyerleri zorla yıkmaya kalkışmalar ve bariyerleri koparmalar kalabalıklar halinde polise müdahale.
Bu yapılanlar Devlete, Devlet görevlilerine saldırılar kamu malına zarar vermek.
Bu Devletin ekmeğini yiyip suyunu içen hatta devletin maaşını alan kimilerinin hakkı mıdır?
TV'ler den izledik o kalabalığı.
Devletin polisi onların o çıldırmışlığına karşı sadece bariyerlerin sökülmesini engellemek açısından sıkıca tutuyorlardı.
O vatan evlatları polisler hiçbir taşkınlığa fiziki karşılık vermeden canlarını hiçe sayarak sadece bariyerlerin sökülmesine karşılık sıkıca sarılıyorlardı.
Bu provokasyonu tertipleyen provokatörler kimlerin güdümündedir hangi şer odaklarına kapı kulluğunu yapmaktadırlar.
Kamu malına zarar vermek hangi vicdana sığar
Belediyeleri örgüt elemanlarına peşkeş çekmek hangi kitapta yazar.
Devletin polisine askerine saldırma hakkını nereden alırlar,
Bu saldırganlara Devlet yine de son raddeye kadar vicdanlı davranmıştır.
Taşkınlıkta sınır tanımayan terör yandaşlarına şunu söylemek lazım.
'Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge yoktur.
Irak’ın kuzeyinde bir bölge olduğu kimilerince söyleniyor.
Kendilerini hala Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak göremeyenler,
Çok istiyorlarsa oraya gidebilirler.
Lakin işin şirazesi kaçınca zorunlu olarak TOMA'lar devreye girdi.
Kimi medya TOMA'lar üzerinden pirim yapmaya kalkıyor,
Sormak lazımdır…
Devlet envanterindeki TOMA'lar neye istinaden alınmıştır
Ülkenin iç güvenliği kimi zaman sınır güvenliğin de çıkan arbedeleri yatıştırmak ve caydırıcı unsur oluşturmak için vardır Toma'lar
Tunceli'de yine son dakikaya kadar TOMA'lar yoktu.
Ne zamanki o çılgın ve haddini aşan kalabalık zarar vermeyi durdurmadı Devletin gücü tomalarla caydırıcılık yaptı.
Ve elbette yapacaktı.
İşte onun için
DEVLET EBED MİLLET diyoruz ve demeye devam edeceğiz.
Kayyım atanan belediyeler alttan alta kendilerince akılları sıra Devleti yıprattıklarını zannetseler de ,
Devlet daima 18 yaşındadır.
Devlete her ne şekilde olursa olsun karşı koyma başkaldırmanın illaki cezası olmalıdır ve olacaktır.
Bir tarafta seçilmiş olmalarına rağmen
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne
Bağlılıklarını unutup terör yandaşlığı yapanlar var
Bunlar illaki Devletimizin gözetiminde olacaklardır
Diğer tarafta ise
Devletine bağlı seçildiği siyasi görüş rozetini yakasından çıkarıp tüm şehrine beldesine ilçesine hizmet eden,
Belediye Başkanları var.
Pazar günü yağan yoğun kara Karla mücadele ekipleri ile sabahın erken saatlerinden gece yarlarına kadar kimi zaman kar küreme aracında kimi zaman yollarda kimi zaman iş makinalarının üzerinde
Dur durak bilmeden çalışan Belediye Başkanlarımız var
Bu başkanları işlerini layığı ile yaptıkları için tebrik ediyorum.
Seçilipte teröre yandaşlık yapanlarda illaki o görevi Devlet için yapacak olan kayyımlarla tanışacaklardır.
Şu da bilinmelidir ki atanan kayyımlar üstlendikleri görevlerini layığı yürüteceklerdir.
Taşkınlıkla kaosla beslenen terör yandaşları şunu unutmamalıdırlar
İllaki.
DEVLET EBED MÜDDET'dir