10 Kasım 1938. Sadece bir tarih değil. Bir güneşin battığı gündür.
Güneş, 10 Kasım 1938 saat 09.05’de sonsuzluğa kanat çırptı .
Başbuğ ATATÜRK sevdası olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE fiziki olarak Allah’a ısmarladık dedi.
Sevenleri onu sonsuzluğa uğurladı, yaradana emanet etti.
Ama manen
Hep gönüllerde sevdalarda yaşıyor.
‘Gelecek nesil! Cumhuriyet’i yaşatacak, koruyacak sizlersiniz.’ dedi.
Söylediği planladığı hiçbir şeyde sevenlerini, vatan evlatlarını mahcup etmedi.
Arkasından milyonlar ağladı.
Bastırdığı kâğıt paranın üzerine bozkurt resmi koydurdu.
Yakın arkadaşlarına,
Bozok,
Bozkurt,
Gibi soy isimler koydurdu.
Manevi kızına,
Ülkü adını verdi.
Yusuf Akçura Bey’i İstanbul’u teslim almaya yolladı.
Türk Tarih Kurumu’nu,
Türk Dil kurumu’nu
Kurdurdu…
Asırlar sonra TÜRK ismini vererek,
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’Nİ Kurdu.
İbrahim Çallı’ya
‘Ergenekon’dan çıkış’ tablosunu yapması için talimat verdi,
Anadolu’da kazı yaptırıp,
Türklüğün izlerini bulduruyor,
Her konuşmasında,
Türklük vurgusu yaptı,
Anadolu’nun yedi bin yıldır Türk beşiği olduğunu söyledi,
Türklüğün ebedi olduğunu haykırdı,
Türk devrimlerini öze dönerek yaptı,
Ziya Gökalp’in de dediği gibi
‘Türkü Türkler yönetmelidir.’ diyerek dış güçlere meydan okudu.
Türk kültürünü yaşamın her alanında hâkim kılmak için çalışmalar yaptı.
Anadolu’da unutulmuş, sindirilmiş, hor görülmüş,
TÜRKLÜĞÜ şahlandırdı.
‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’
Diyerek,
Kutlanmış Türklüğünü hatırlattı.
‘Beni olağanüstü bir kişilik olarak yorumlamayınız,
Doğuşumdaki tek olağanüstülük TÜRK olarak dünyaya gelmemdir.’
diyerek
TÜRKLERİN kabiliyetini vurguladı.
‘Bilelim ki milli benliğini bilemeyen milletler başka milletlere yem olurlar.’ diyerek
Milli, manevi değerlere vurgulamalar yaptı.
‘Nerede karşılıklı saygı ve sevgi varsa orada itimat ve itaat vardır.
İtimat ve itaatin olduğu yerde disiplin vardır,
Disiplinin olduğu yerde huzur vardır,
Huzurun olduğu yerde başarı vardır.’ diyerek.
İş disiplini ve iş ciddiyetine vurgu yaptı.
…Daha…Daha…..Çok çok çok kıymetli şeyler söylüyor.
Nutuk’ta geleceğe yön verdi.
Ve en önemlisi
‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!’……
Diyerek.
Irk ayrımı değil,
Bizde bu söze sözün bittiği yer diyoruz.
ULU ÖNDER ATATÜRK.
GAZİ PAŞA
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK.
Gerek döneminde gerekse günümüze kadar kimi yabancı yazarların ve devlet başkanlarını örnek aldığı bir lider olmuştur.
Yabancı yazarlar
Onun için
BOZKURT
Diye kitaplar yazmışlardır.
İşte bizler.
O BOZKURTUN
Bize armağan ettiği bu cennet ülkenin çocuklarıyız.
Avrupa’nın kimi ülkelerinden daha önce.
926 yılında Medenî Yasa'nın kabulüyle birlikte çağdaş haklardan yararlanan kadınlarımız, 1930 yılında belediye seçimlerine katılma, 1934'te de milletvekilliği seçme ve seçilme hakkını elde ederek, siyasal haklarına kavuşmuştur.
Tüm millet olarak özellikle kadınlarımızın GAZİ PAŞAMIZA teşekkür borcu vardır.
Ben bir CUMHURİYET KADINIYIM.
Tüm kazanımlarımı ATAMA ve O’nun kurduğu CUMHURİYET’E borçluyum.
Benim gibi milyonarca kadın da bu onuru elbette taşımaktadırlar.
Cumhuriyet kadını olmanın gururu bunun bilincinde olan kadınlara yetecektir.
Açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
GAZİ PAŞaMIZ DİYOR Kİ.
‘Cumhuriyet'i biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz."
Ata’m, çizdiğin yolda kurduğun ve armağan ettiğin Cumhuriyet’te.
Emanetlerine sahip çıkacağıma ANT içerim.
MÜTEŞEKKİRİM ATAM