Bir devlette adalet ve liyakat olmazsa o devletin bütün kurumları yalpalamaya ve en sonunda devlet bağımsızlığını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaya mahkumdur.
Nasıl mı adım adım görelim. Önce şunu ifade edelim ki adalet ve liyakat birbirinden ayrılmaz ikiz kardeştir.
Liyakat zaten adaletin bir cüzüdür, adaletin olmadığı bir devlette liyakat beklenemez. Adalet ve liyakatin olmadığı bir devlet bir zümreye hizmet ediyor demektir. Burada önemli olan yapılan bu hizmetin gizli kalıp kalmadığıdır. Yapılan bu ayrıcalık gizli kaldığı müddetçe devletin yalpalaması gecikebilir. Çünkü yönetilenler bu garabetten henüz habersizdir.
Peki sadece adalet ve liyakat bir devletin bekası ve devletin selameti için yeterli olabilir mi?
Elbette hayır.
Bu ülkede yaşayan insanların erdem sahibi olması da gerekir. Erdemli toplum erdemli bir devleti oluşturur, erdemli bir devlet kendini zaafa uğratacak enstrümanlardan daima kendini uzak tutar.. Adalet, liyakat ve erdem bir devletin bekasını sağlayan en önemli faktörlerdir.
Neden çünkü adalet ülkede haksızlıkların haksız öne çıkmaların haksız kazançların ve haksız zenginleşmelerin yolunu keser.
Bunun yanında adil bir devlet liyakati önceler.
Liyakatin olmadığı bir devlette işleri nasıl sarpa saracağını çok rahatlıkla görebilirsiniz. Çünkü liyakat olmadığında devlette verim düşer.
Liyakatli bir bürokratın bir günde yaptığı 20 işin yarısını liyakatsiz bir bürokrat yapamayacak hale gelebilir.
Liyakatsizlik bürokrasideki verimi düşürür işleri sarpa sardırır. İşlerin sarpa sarması aradaki aç gözlü oburların ve kaçakların niteliğini ve niceliğini arttırır. Haliyle devlet içinde kara delikler oluşur bu kara delikler haksız kazançlar ve çeteleşmelere yol açar. Şayet bu çeteler iktidara uzanırsa iş daha da içinden çıkılmaz hale gelir.
Devlet insanlara hizmet eden bir araçtır. Eğer devlette saydığımız bu üç faktör sekteye uğrarsa insanlar mutsuzlaşmaya devlet bir korku canavarına dönüşmeye başlar.
Sonuç olarak şunu ifade edebiliriz ki bir devletin ömrünü tahmin etmek istiyorsanız önce insanların devlete adalete olan inançlarına bakın eğer bu ikisine olan inanç %50'nin altına düşmüşse orada büyük bir sıkıntı var demektir.
İkincisi insanların devlette olan gönül bağlarına aidiyetlerini kontrol edin gönül bağı zayıflamış bir devletin geleceği karanlıktır.
Son olarak insanlar devletin malını kendi malları gibi koruyup koruyorlar mı ona bakmak gerekir.
Devletin malını kendi malından önemsiz gören bir toplumun gideceği yer sıkıntılıdır. Çünkü burada devlet ve tebaa ilişkisi olabildiğince zayıflamış ve devlet insanların gözünde kutsallığını yitirmiş alelade bir organizma haline gelmiştir.