MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim'de Partisinin Salı günkü grup toplantısında.
PKK lideri Abdullah Öcalan’a, örgütü lağvetmesi koşuluyla, "Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması" için çağrı yapması, Türkiye'de büyük yankı uyandırdı. Ve MHP’liler, Bahçeli’nin bu çağrısını “MİLAT” olarak nitelendirdi.
Siyasi partilerde çağrıyla ilgili farklı değerlendirmeler yaptı.
Meğerse ülkede herkes ”PKK ve APO” karşıtı imiş yani herkesin içinde açığa vuramadıkları bir “ÜLKÜCÜLÜK” aşkı varmış.
Sn Devlet BAHÇELİ bugüne kadar sırf laf olsun diye tek kelime laf etmeyen bir liderdir.
Bu açıklamadan hemen sonra neler neler söylendi.
Vay efendim Sn Devlet BAHÇELİ Bebek katili APO'nun hapisten çıkmasını mı istiyor.
Bunu nasıl teklif edebilir vs vs vs.
Daha neler neler.
Oysaki işin aslı neydi neden bu sözler söylenmişti.
----------------------------------------------------------------------------
Grup toplantılarında ip atanlardan.
Partisinin grup toplantısında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, "El yükseltiyorum Devlet Bey. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum" çıkışlıları yapanlara
Daha neler neler….
----------------------------------------------------------------------------------------
Oysaki ateşi hiç sönmeyen Ortadoğu da bir cennet misali duran ülkemizin sürekli tehdit altına olması gizli ve aşikâr düşmanların gözlerinin sürekli vatanın üzerinde olması üç tarafı denizlerle çevrili lakin her tarafı düşmanlarla çevrelenmiş olan ülkemizin dış güçlerin tetikçisi olan ve sürekli olarak maddi manevi ülkeye zarar veren PKK ve uzantılarının bir şekilde durdurulması gerektiğinin farkında olan,
Devlet Bey bir söz söyledi ve hodri meydan dedi.
Ve...
Abdullah Öcalan'a 43 ay sonra ilk kez görüş izni verildi.
PKK liderinin DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili olan yeğeni Ömer Öcalan 23 Ekim'de Abdullah Öcalan ile görüştüğünü duyurdu.
Ömer Öcalan, Abdullah Öcalan'ın
"Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim"
dediğini aktardı…
Kimilerine göre Devlet Beyin bu çağrısı Apo'nun örgüt üzerindeki etkisini test etmek mi? diye dillendirilirken,
Diğer tarafta Dem'lilerin,
Selahattin Demirtaş faktörünü de nasıl dillendirdikleri veya tepkilerinin ne olacağını izlendi.
AK Partide ise,
Sn BAHÇELİ'nin çıkışının olası sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeler öne çıkmaktadır.
"Aslında Devlet Bey, bu meseleyle ilgili bir tabuyu ortadan kaldırdı,
Tabiri caiz ise yorganı kaldırdı attı.
Altındakiler açığa çıktı.
Şimdi kimin gerçek milliyetçi, kimin küreselci olduğu ortaya çıkacak gibi bir görüş konuşulmaya başlandı.
Kısacası
"Sn Devlet Bahçeli, taşı gediğine koydu.
'Tecrit, umut hakkı' dedi.
Böylelikle
Her türlü manipülasyonun da önüne geçti .
Bundan sonra Türkiye’nin terörle mücadele konusunda atacağı adım,
Çok daha meşru hale gelecektir.
"Sn Bahçeli’nin açıklamaları, tesadüfi değil, hesaplanmış ve sonuçları düşünülmüş açıklamalardır.
Bu her zaman da böyle olmuştur.
Geçmişteki Çözüm Süreci’nin sahibi AK Parti’ydi. Şimdi bu çağrıyı yine AK Parti,
Sn Cumhurbaşkanımız yapsa,
"AK Parti söyler ama nasılsa
MHP engeller" diye bakılacaktı.
Şimdi insanlar,
Sn Bahçeli bile böyle söylüyorsa, bu sefer bir çözüm olabilir' diye bakar.
"Bahçeli bu çıkışıyla aslında, DEM ve Öcalan’a
'Başkalarının kuracağı denklemin parçası olmayın,
'Denklemi Devlet aklı ile biz kurarız' diyor.
Bizler aynı gemideyiz.
Mesajını da net olarak vermektedir.
Bunun altında da ilk baştan itibaren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dile getirdiği,
"İÇ TEHDİDİ BERTARAF ETME" hedefi de mutlak surette yatmaktadır.
Şunu da söylemekte fayda var.
Sn Devlet BAHÇELİ Şu sözlerini de hatırlayalım.
BİZ YEDİĞİMİZ AŞIDA BİLİRİZ, ATACAĞIMIZ TAŞIDA. DURACAĞIMIZ YERİDE BİZ BELİRLERİZ SÖYLEYECEĞİMİZ SÖZÜDE BİZ SEÇERİZ.
Yani Sn Devlet Bahçeli
Ne söylediğini nerede neyi söylediğini ölçüp biçen bir insan olarak bilinir.
Ve Devlet BAHÇELİ'nin çağrısının hemen ardından
Ankara'da Türk Havacılık ve Uzay Sanayi'ne (TUSAŞ) hain bir saldırı düzenlendi yapılan saldırıyı PKK üstlendi.
Bu saldırıyı da …
PKK’ya bağlı Halk Savunma Merkezi üstlendi….
Şaşırdık mı hayır.
PKK'nın kime kimleri göbeklerinden bağlı oldukları bir kez daha hatırlandı.
Sn Devlet BAHÇELİ'nin
Apo Çağırısı Ülkemizden ellerini hiç çekmeyen dış güçlerin elbette işine yaramadı ve taşeronlarına derhal bir eylem düzenlettirdiler.
Bu da bir kez daha bize şunu hatırlatıyor bize bizden başka dost yok.
Bu ülkede yaşayan seksen altı milyon insanın aklılarını başlarına alıp
Onun bunun tetikçisi uşağı olmadan bu için var gücü ile mücadele edip anayasanın ilk dört maddesi ile uğraşmak yerine.
Millet vekillerinin
Vekil olma şartı olan meclis yeminini hatırlayıp hepimizin.
“Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim.”
Yeminini fert fert özümseyip tekrar edip yemine sadık kalmamızın gerektiğini hatırlamamız gerekiyor.
Bu cennet Vatan da 86 Milyonun et ve tırnak gibi kenetlendiğini ve bu kenetlenmeye devam etmesini temenni ederek….
Esenlikler dilerim…