Salih Çelik de dokuz köyden kovulan insanlardan yalnızca biriydi. Hikâyesi yüreklerimizi dağlamakla birlikte, ihmalkârlık olgusunun en acı sonucu ve tecrübesiydi. Geçtiğimiz günlerde Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında bir patlama meydana geldi. Bu patlamada 7 kişi yaşamını yitirirken 122 kişi yaralandı. Yaşamını yitiren işçilerden biri ise Havva Çelik. Salih Çelik’in hayat arkadaşı, sırdaşı, yoldaşıydı. Salih Çelik, fabrikada sigara içildiğini şikâyet ettiği için işten çıkarıldı!Acı kaderi ne yazık ki işe muhtaç olduğuiçin çalışmaya devam eden eşi yaşadı. Dünyada ve özellikle ülkemde, doğru insanlara cehennemi yaşatan düzen, güç ve itibar (!) bir kere daha lanet ettirdi. Ne yazılsa ne çizilse boş belki, giden gitti, mazlum yine incindi!
Fabrika geçmişiyle alakalı ise ilginç iddialar ortaya atıldı. İşten çıkarılan eski işçiler, bu patlamanın ilk olmadığını açıkladı. 2007 yılından bu yana çeşitli yıllarda pek çok patlamanın yaşandığı, yaralanan, hayatını kaybeden kişilerin olduğu ve tüm bunlara rağmen fabrikanın her seferinde farklı bir isimle yeniden faaliyete geçtiği, bu iddialar arasında! Bu iddiaların gerçek olması dâhilinde, sorumlu olan bütün kamu kurum ve kuruluşların hesap vermesi gerekmekte.Patlamaya ilişkin şuan için ise sorumlu müdür, iş güvenliği uzmanı ve iki ustabaşı, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan tutuklandı.
İki kişinin tanınamayacak şekilde parçalanması, her gün patlama korkusuyla işe gelip gidişlerin olması karşısında kim nasıl bir açıklama yapabilecek merak konusu! İnsan canının bu kadar değersiz, iş ahlakının bu kadar ucuz olduğu bir toplumda, biz hangi gelişmeden, hangi ilerlemeden, hangi ekonomiden bahsedebiliriz? İş güvenliği tanımını anlamayan işverenlerin varlığı, iş güvenliğini laf olsun diye yapan firmaların ihmalkârlığı, İSG’yi kanunlaştırıp çalışanların korunmasını göstermelikte bırakan bütün kurumları ve HERKESİbu patlamadan mesul tutuyorum! İş kazalarında Avrupa’da birinci, Dünya’da ikinci olduğumuz gerçeği bu kafayla gidildiği sürece hiçbir zaman değişmeyecek. HERKES bu cinayetlere ortak olmaya devam edecek! Kendi egosuna yenik düşen işverenler, kanunsuz nizamsız çalışan yetkililer, işten çıkarılma korkusuyla doğruyu söyleyemeyen ve hakkını arayamayan kişiler, elbet bir gün bedel ödeyecekler.